Tebliğ Ulaşmayanların Yaratılış Hikmeti
Tebliğ ulaşmayan insanların varlığının hikmeti nedir? Mesela dünyayı imar için mi yaratılmışlardır?

Tebliğ ulaşmayan insanların varlığının hikmeti nedir? Mesela dünyayı imar için mi yaratılmışlardır?
Yaratılış sıralaması nasıldır? Bir de Allah Teala bizleri yaratmadan önce insanı yaratacağını biliyor muydu? Çünkü bazı kaynaklarda ilk yaratılan peygamberimizin nurudur deniliyor. O zaman nasıl insanlar cinlerden sonra yaratılmış oluyor?
'Allah insanı niye yarattı' sorusuna cevaben 'Allah insana özgür irade verdi ve kendi özgür iradesiyle kendisine ibadet edecek ve kendisine gelecek bir varlık olarak insanı yarattı' diyorlar. Meleklerin kötülüğe yönelecek nefisleri olmadığı için imtihana tabi değil' deniyor. Aynı olay cinlerde de var. O zaman bu olay böyle olmamalı. Çünkü cinlerde de irade var. Peki, bu duruma bir açıklık getirmeniz mümkün mü?
24.Sözün 5.Dalının 1.Meyvesinde geçen, "Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur. Hem şu kâinatın rabıtasıdır. Hem şu kâinatın nurudur, hem hayatıdır." cümlelerinin izahını yapabilirmisiniz.
İnsan niçin yaratılmıştır?
Allah bizi kulluk etmemiz için yarattı. Melekler zaten ona en güzel şekilde kulluk ediyor. Neden günah işlemeye meyilli olan insanlar yaratıldı?
Yüce insanların ruhları ile sıradan insanların ruhları başlangıçta eşit miydi? Eğer ruhlar yaratılıştan farklı ise bu imtihan sırrına tezat değil mi?
Şeytan niçin yaratılmıştır?
Hz Havva'nın Hz Adem'in sol kaburga kemiğinden yaratıldığı yer alıyor. Erkekler topraktan kadınlar da kaburga kemiklerinden mi yaratıldığı anlamına geliyor? İnsan topraktan yaratılmıştır derken Hz Havva'nın sol kaburga kemiğinden yaratılması bir çelişki değil midir?
Bedîüzzaman Hazretleri neden sineğin yaratılmasıyla kâinatın yaratılmasını bir tutuyor? Âyette, "Taptıklarınızın hepsi toplansa bir sineği dahi yaratamazlar" buyuruluyor. Bundan ne anlamalıyız?
Hz Havva'nın Hz Adem'in sol kaburga kemiğinden yaratıldığına dair kaynaklar nelerdir?
Tarık Suresi 7. âyette neden bahsediliyor? Spermlerin çıktığı yerden mi kasdediliyor? Bazı insanlar bu âyetle bilimsel verilerin örtüşmediğini iddia ediyorlar. Bu konuyu kısaca izah eder misiniz?
Benim sıkıntıya düştüğüm bir konu var. Şöyle ki, bir olay oduğunda bir yanım buna Allah'ın isimlerine bakan yönüyle bak diyor. Diğer bir yanım ise Allah'ın vermiş olduğu fıtrat neticesinde bak diyor. Mesela sevdiğim bir kişi öldüğünde fıtratım gereği üzülüyorum. Diğer yandan neden üzülüyorsun bu ilahi bir kanun diye düşünüyorum. Bu ikisi arasın da nasıl hareket etmem konusunda kararsız kalıyorum.
Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu durumda ise bu imtihan iyi değilmiş gibi olmuyor mu?
belirtisi, iman zayıflığı mı yaratılış mı nedir?
Allah mutlak kudret ve zenginlik sahibidir, hiçbir şeye muhtaç değildir; öyleyse insanı neden yarattı? Yaratılışımız Allah'ın herhangi bir ihtiyacından mı kaynaklanıyor?
nları biz yarattık ve yaratılışlarını sapa sağlam yaptık. Dilersek
olduğundan bahsediliyor... Bu hastalık yaratılıştan mı onlarda vardır, yoksa
Peygamberimizin miraçta gördüğü ve yaratılışın başından kıyamete kadar yalnızca
Kainatın yaratılışı kusursuz mudur? Öyle ise mahlukatta zahiren noksan olarak görülen şeylerin hikmeti nedir?
İnsan ruhundaki istidatlar herkeste aynı şekilde yaratılıp insanlar sonradan mı farklılaşıyor; yoksa yaratılıştan gelen farklılıklar da var mıdır?


Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.

Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.

Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
