Mukaddime ile Mukaddeme Arasındaki Fark
Risale-i Nur'un pek çok mevzusunun baş kısımlarında bulunan "Mukaddime" ile "Mukaddeme" arasındaki farklar nelerdir?

Risale-i Nur'un pek çok mevzusunun baş kısımlarında bulunan "Mukaddime" ile "Mukaddeme" arasındaki farklar nelerdir?
Söz'de geçen ilgili cümleyi, devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Hüccet-i imaniyenin mukaddemesinde geçen şu kısmı izah
geçen "...bu cümlenin birinci mukaddemesi olan [.....] fıkrasının" ifadesinde mukaddimeyi
"Üçüncü Nokta: Bu mecmûayı mütâlaa eden zâtların inceden inceye tedkîk etmelerine, hususan cifrî hesabâtına meşgul olmalarına lüzûm yoktur. Bir kısmı anlaşılmasa da, zararı yok. Hem umumunu anlamak da lâzım değil. Hem kerâmet-i Gavsiye'nin âhirindeki Şâm'lı Hâfız Tevfîk'in fıkrasından başlayıp âhire kadar mütâlaadan sonra ve baştaki mukaddimeyi de okuduktan sonra, istediği parçayı okusun." Bediüzzaman Üstadımızın tarifine göre Sikke-i Tasik-i Gaybi eserinin mütalaa sırası nasıl olmalıdır? Hafız Tevfik Ağabey'in müstakil bir fıkrası eserde gözükmüyor?
Emirdağ Lahikası başlarında geçen ve Bediüzzaman Hazretlerinin, devrin Diyanet İşleri Başkanı olan Ahmet Hamdi Akseki'den talepleri neydi? Bu talepleri Ahmet Efendi yerine getirebilmiş midir?
Yazı mektubu ne zaman ve nerede yazılmıştır? Hangi hususi talebelere yazılmıştır? Kısaca izah eder misinzi?
Cihazat ve a'za kelimelerinin anlamları ve birbirinden farkı nedir? Risale-i Nur'da genelde beraber kullanılıyor. Kısaca izah eder misiniz?
20. Mektub'un 2. Makamında Bediüzzaman Hazretleri لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللَّهُ diye devam eden cümle-i tevhidiyeyi izah ediyor. Ve başında "muhtasar bir işarettir" diyor. Birinci makam olan 10. Hüccet-i İmaniye daha kısa olduğu halde neden böyle bir ibare kullanıyor? Bu iki makamın birbirinden farkları nelerdir? Kısaca bilgi verir misiniz?
Muhakemat eserine ve Eski Said eserlerine dair bilgiler verebilir misiniz?
Esma-yı Hüsnayı tazammun eden bazı fezlekelerle ayetlere hatime verilmekte .... Bu yere örnek verebilir misiniz?
Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nurda Mutezile ve İtizal fırkasından bahsetmekte midir? Bilgi verebilir misiniz?
9. Şua'da : haşre ve ahirete dair 'bir mukaddime' ve 'dokuz makamdır'. denmiş. 'dokuz makam' telif edilmiş midir?
7. Şua olan Ayetül Kübra risalesi hakkında bilgi verir misiniz?
Âlem-i berzah ne demektir? Kısaca izah eder misiniz?
19. Mektub'un “On Yedinci İşaret'ini” cümle cümle izah eder misiniz?
"Bir kelâmda, her fehme gelen şeylerde mütekellim muahaze olunmaz. Zira mesûk-u lehülkelâmdan başka mefhumlar irade ile deruhte eder. İrade etmezse, itab olunmaz. Fakat garaz ve maksada mutlaka zâmindir." "Fenn-i beyanda mukarrerdir: Sıdk ve kizb, mütekellimin kast ve garazının arkasında gidiyorlar. Demek maksut ve mesâk-ı kelâmda olan muâhaze ve tenkit, mütekellime aittir. Fakat 'kelâmın müstetbeâtı' tabir olunan telvihat ve telmihatında ve 'suver-i maânî' ve 'tarz-ı ifade' ve 'maânî-i ûlâ' tabir olunan vesail ve uslûp garazında olan günah ve muâhaze, mütekellimin zimmetinde değil, belki örf ve âdete ve kabul ü umumiye aittir. Zira, tefhim için, kabul-ü umumî ve örf ihtiram olunur. Hem de eğer hikâye ise, halel ve hatâ mahkîyun anha aittir." "Evet, mütekellim suver ve müstetbeâtta muâhaze olunmaz. Zira onlara el atmak, semeratını almak için değildir." Muhakematta geçen bu kısmı izah eder misiniz?
Kıyasat-ı mantıkiye ve kıyas-ı istisnai nedir izah eder misiniz?
19. Sözdeki 4. Reşha'yı izah eder misiniz?
Huruf-u mukattaanın manası var mıdır?
22.sözün 2. makamında sebeplerin hikmetlerinin izahında geçen, zahiri nazarda pis görünen şeylerle kudretin mübaşereti görünmesin anlamını bir misalle açıklayabilir misiniz?


Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.

Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.

Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
