"Gavs-ı Geylani (ks) birisinin ecel-i mübremi hususunda meşiet-i İlahiyeden (Allah’ın iradesinden) istimdat ve niyaz etmesiyle teehhürüne (ertelenmesine) vesile olduğunu ehl-i keşf haber vermişler..." Ecel-i mübrem değişmez ecel demek. Ama bu cümleye göre sanki değiştirilebiliyormuş gibi algılanıyor! Bu ifadeyi izah eder misiniz ve Gavs-ı Geylani'nin bu hadisesini de anlatır mısınız?
"Çünki Allah, bir kimseyi eceli geldiği zaman aslâ ertelemez. Ve Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdar olandır." Hafız Ali abinin üstadın yerine vefaat ettiğini biliyoruz. Yukarda geçen ayete göre bunu açıklar mısınız?
Hiç kimse eceli gelmeden ölmez, öldürülemez! Bu ehli sünnet akidesidir... Öyleyse "Hafız Ali Benim yerime öldü" diyen Bediüzzaman Hazretleri bunu nasıl iddia etmektedir? Bunun dinimizdeki yeri nedir?
Risalelerde ata kazayı bozar, kaza da kaderi bozar ibareleri geçiyor. Burada bozmak tabiri değişmek manasında anlaşılıyor. Ama kader defteri olan Levh-i Mahfuz değişmez diyoruz?
İslam alimlerinin, birbirlerine ömürlerinin kalanını vermesi nasıl gerçekleşiyor. Sahabeler zamanında böyle bir hadise olmuş mu?