Allah'a inanıyorum ama içimde inanmıyormuşum gibi bir his var. Sinirim bozuldu, nasıl düzelticem lütfen yardım edin.
Muhterem kardeşimiz bu tarz vesveseler şeytandan gelmektedir. Yaşamımız boyunca bu tarz şüpheler imtihan gereği önümüze çıkacaktır. Fakat bu tarz vesveselerden kişi bazen etkilenir ve dinden çıkmış olduğunu zanneder ki şeytanın da istediği budur. Taki kul bu şüphelerden dolayı Allah'ın rahmetinden uzaklaşıp şeytanın gösterdiği yola girsin.
Kişi hayaline gelen bu tarz vesveseleri gerçek ve hakikat zannederek büyük bir yanılgıya düşer. Halbu ki aklının ve kalbinin tasdik etmediği ve zaten hoşuna gitmediği bu düşünceler ona bir zarar vermez. Çünkü aklı da kalbi de bu düşüncelerin yanlış olduğunu bilir ve bundan dolayı rahatsız olur bunu kabul etmez. Bunu idrak eden kişi şeytanın bu tuzağına düşmez ve düşmemeli. Elimzde olmadan aklımıza gelen bu tür düşüncelerden de kişi sorumlu değilidir. Ümitsiliğe düşüp,yolunu şaşırıp Allah'ın rahmetinden varlığından ve birliğinden şüphe etmemelidir.
Aşağıdaki linki mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.
https://risale.online/soru-cevap/allahin-varligi-hakkinda-vesvese
Eğer imanımızı taklididen, tahkiki olan imana çıkarmazsak maalesef sürekli bu saldırılara maruz kalıp Allah(c.c)muhfaza bundan dolayı imanımız tehlikeye düşebilir. O yüzden Peygamberimiz (sav) imanımızı sürekli yenilememizi istemektedir. (Müsned, 2:359; Hâkim, el-Müstedrek, 4:256) Bunun için de sürekli imanımızı sağlamlaştıracak bizi şüphlerden koruyacak ve tam bir sağlam imana eriştirecek faaliyetlerde bulunmalıyız. Bu faaliyetler için kainat kitabını çokça okumalıyız. Yani Allah'ın yarattığı şu alemi ve içindeki sanatları bol bol tefekkür ederek Allah'a olan imanımızı kuvvetlendirmeliyiz. Zira bu konu da Ayet-i kerimeler de bizi tefekkür etmeye davet eder. Kianat kitabını okumak insanın imanını sağlamlaştırır onu şüphelerden uzak tutar. Kişinin imanını taklididen tahkikiye çıkarır. Buna aynı zamanda tefekkür de denilir. Yüce Rabbimiz Kur'an'ın birçok ayetinde, çokça yeryzüne ve yarattığı sanat eserlerine bakmamızı onları incelememizi şiddetle tavsiye etmektedir.
"Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz."(Al-i İmran 191)
"Allah'ın rahmetinin eserlerine bir bak: Arzı, ölümünün ardından nasıl diriltiyor! Şüphesiz O, ölüleri de mutlaka diriltecektir. O, her şeye kadirdir."(Rum, 50)
İşte düzenli ve istkrarlı bir tefekkür bizi arasıra gelecek bu şüphe rüzgarlarından Allah'ın izni ile kurtaracaktır. Eğer bu faaliyeteleri aksatırsanız, maalesef çoğu zaman bu şüphelerle baş başa kalıp ruhi sıkıntılar çekersiniz. Bu şüphelerin üstünü örtmekle kurtulamazsınız. Birgün yine Allah muhafaza gün yüzüne mutlaka çıkar. Bunun çaresi bu şüpheleri kökünden kesip atacak sistemli bir nasihat,nazar ve okuma faaliyetidir. Risale-i Nur eserlerini izah edip anlatan ders halkalarına dahil ollmanızı son derce faydalı olacaktır.
Muhterem kardeşimiz, bu zamanda birçok tereddüt ve şüpheye yol açan hastalıkların şifası ve Kur'an'ın bir tefsiri olan Risale-i Nurları çokça okumanızı tavsiye ediyoruz. Risalei nurları okyan insanların neredeyse tamamının bu şüphelerden uzak olduğunu bizzat görebilirsiniz. Bu asırda birçok insan içindeki,kafasındaki tatmin edemediği cevap veremediği bir çok soruna ve probleme bu eserlerdeki deliller ve izahlarla cevap bulmuştur. Unutmayın sabır ve teenni ile bu dersler devam edersniz inşaallah bu sııkıntılarınızdan da kurtulursunuz. Hiç bir hastalık bir anda yerleşmediği gibi bir anda da çıkmaz. Kişinin tedaviye cevap vermesi için ilaçların kullnımı gibi derslerde de tekrar ve devamlılık esastır.
Allah yar ve yardımcınız olsun. Bizi hidayetten ayırmasın....