Soru

Âyet, Hadis ve Alimlerin Sözlerinde Kur'an Okumanın Faziletleri

Kur'an okumanın faziletleri hakkında Cenab-ı Hakk'ın, Efendimiz (sav)'in ve İslam alimlerinin beyanatları nelerdir?

Tarih: 21.05.2010 09:55:58
Okunma: 30745

Cevap

Kur'an'ın Faziletine Dair âyetler

Kur'an'ın fazileti hakkındaki ayetler aynı zamanda bizleri Kur'an okumaya teşvik ederler.

1- "(İşte bu,) âyetlerini düşünsünler ve akıl sâhibleri ibret alsın diye onu sana indirdiğimiz mübârek bir Kitab’dır." (Sad, 29)

2- "Allah, sözün en güzelini, (âyetleri) birbirine benzeyen ve (hakikatleri) tekrarlanan bir kitab hâlinde indirdi. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir! Sonra derileri de, kalbleri de Allah’ın zikrine yumuşar! İşte bu (kitab) Allah’ın hidâyetidir; onunla  dilediğini hidâyete erdirir." (Zümer, 23)

3- "Ve Kur’ân’ı tâne tâne oku!" (Müzzemmil, 4)

4- "Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun" (Müzzemmil, 20)

5- "De ki: “Bana vahyolundu, şu şübhesiz ki, cin’lerden bir topluluk (ben Kur’ân okurken) dinlemiş de: ‘Doğrusu biz, hârikulâde güzel bir Kur’ân dinledik!’ demişler." (Cin, 1)

6- "Kur’ân’ı hiç düşünmüyorlar mı? Yoksa kalbler(inin) üstünde kilitleri mi var?" (Muhammed, 24)

7- "(Ey peygamber hanımları) Evlerinizde Allah’ın âyetlerinden ve hikmetten (size) okunanları düşünün!" (Ahzab, 34)

8- "Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalbleri ürperir; kendilerine O’nun âyetleri okunduğunda (bu, onların) îmanlarını artırır ve (onlar yalnız) Rablerine tevekkül ederler." (Enfal, 2)

9- "Bunlar (bu âyetler), bir nasîhattir. Artık dileyen ondan nasîhat alır. (O Kur’an, Levh-i Mahfûz’da) şerefli kılınmış, (semâda) yükseltilmiş tertemiz sahîfelerdedir. Değerli ve itâatkâr yazıcı (melek)lerin elleriyle (yazılmış)tır." (Abese, 11-16)

10- "Bil‘akis o (yalanladıkları kitab), şerefli bir Kur’ân’dır. Levh-i Mahfûz’dadır." (Buruc, 21-22)

11- "Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir ki, (onlara) temiz kılınmış sahîfeleri (Kur’ân’ı) okur. Onda dosdoğru yazılar (hükümler) vardır." (Beyyine, 2-3)

12- "İşte bu, o Kitab’dır ki, onda şübhe yoktur. Takva sâhibleri için bir hidâyettir." (Bakara, 2)

13- "Elif, Lâm, Mîm, Râ. Bunlar, Kitâb’ın (Kur’ânın) âyetleridir ve sana Rabbinden indirilmiş olan (o Kur’ân) haktır" (Rad, 1)

14- "Elif, Lâm, Râ.  (Bu öyle) bir Kitab(dır) ki, onu sana, insanları Rablerinin izniyle zulümâttan (küfür karanlıklarından) nûra (îmâna), Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık) olan (Allah’)ın yoluna çıkarman için indirdik." (İbrahim, 1)

15- "Hamd o Allah’a mahsustur ki, kuluna Kitâb’ı (Kur’ân’ı) indirdi ve onda (lâfzında ve ma‘nâsında) hiçbir eğrilik (ihtilâf) bulundurmadı. (Onu) dosdoğru (bir Kitab) olarak (indirdi) ki, tarafından şiddetli bir azâb ile (inkâr edenleri) korkutsun ve sâlih ameller işleyen mü’minlere, şübhesiz kendileri için güzel bir mükâfât bulunduğunu müjdelesin!" (Kehf, 1-2)

16- "Âlemlere bir korkutucu (bir uyarıcı) olsun diye, Furkan’ı (hak ile bâtılı ayıran Kur’ân’ı) kuluna indiren (Allah) ne yücedir!" (Furkan, 1)

17- "Elif, Lâm, Mîm. Bunlar, hikmetli Kitâb’ın (Kur’ân’ın) âyetleridir. (Her âyet) iyilik edenler için bir hidâyet ve bir rahmettir." (Lokman, 1-3)

18- "Hâ, Mîm. (Bu kitab) Rahmân , Rahîm  tarafından indirilmedir. Bilecek bir kavim için Arabca bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış, müjdeleyici ve (aynı zamanda) korkutucu bir kitabdır. " (Fussilet, 1-4)

19- "Hâ, Mîm. Apaçık beyân eden Kitâb’a and olsun ki, şübhesiz biz, (anlayıp) akıl erdiresiniz diye onu Arabca bir Kur’ân kıldık. Ve muhakkak ki o, katımızda bulunan ana kitabda (Levh-i Mahfûz’da)dır. Gerçekten çok yücedir, çok hikmetlidir." (Zuhruf, 1-4)

 

Hadis-i Kudsi

"Kur'an okumak ve beni anmak her kimi benden istemekten alıkoyarsa, benden isteyenlere verilenlerin en değerlisini ona veriririm." (Tirmizi, Fedailu'l-Kur'an, 25)

 

Kur'an Okumak Hakkında Hadis-i Şerifler

1- "Kur'an'ı öğreniniz. Şüphesiz o, kıyamet günü ehli için çok iyi bir şefaatçi olacaktır." (Müslim)

2- "Aranızda en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir." (Buhari, Müslim)

3- "Allah'ın kitabından bir harf okuyanın, okuduğu harfe karşılık sevabı vardır. Bir iyilik on katıyla değerlendirilir. Elif, Lâm, Mîm bir harftir demiyorum. Elif de harftir,
lâm da harftir, mim de harftir" buyurmaktadır (Tirmizî ).

4- "Kur'an'ı okumak kendisine zor geldiği halde onu takılarak okuyana iki sevap vardır"
buyurmuştur (Buhârî, Müslim).

5- "Kim ki Kur'an okur, O'nunla amel ederse, ana ve babasına kıyamet günü öyle bir tac giydirilir ki, O'nun ziyası, dünya evlerindeki güneşin ziyasından daha güzeldir. Ya O'nunla amel edeni siz ne sanıyorsunuz. " (Muâz b. Cebel'den).

6- "İnsanlardan Allah'ın ehli olanlar vardır. Kimdir onlar, Ya Resülallah! dediler. Kur'an ehli, buyurdu. Onlar Allah'ın ehli yakın ve has kullarıdır." (İbni Mâce, Neseî).

7- "Ümmetimin en faziletli ibadeti Kur’ân okumaktır." (Feyzu'l-Kadir)

8- "Bir adam: - "Ya Resülallah! Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir"? diye sordu. Hz. Peygamber: - "Konup göçendir" cevabını verdi. Adam: - "Konup göçen kimdir?" diye sorunca,

- "Kur’ân'ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince de tekrar başlayandır" cevabını aldı. (Tirmizî)

9- "Allah evlerinden bir evde, Allah'ın kitabını okumak ve aralarında müzakere etmek için toplanan kimselerin üzerine sekine iner, onları rahmet kuşatır, melekler etraflarını sarar ve Allah onları kendi katında bulunanlara överek anlatır." (Ebû Davud, Tirmizî)

10- "Üç zümre vardır ki, onları Kıyametin dehşeti korkutmaz, onlar için hesap zorluğu yoktur, diğerlerinin hesabı bitinceye kadar onlar misk tepecikleri üzerindedirler. Bunlardan birisi, Allah'ın rızasını kazanmak için Kur’ân okuyan kimsedir." (et-Terğîb v’et-Terhîb) 

11- "Sizden herhangi biri mescide gider de celil ve aziz olan Allah'ın kitabından iki âyet öğrenir yahut okursa bunlar onun için iki deveden daha hayırlıdır. Üç âyet onun için dört deveden daha hayırlıdır. Bu âyetlerin sayıları arttıkça, o kadar deveden daha hayırlıdır." (Müslim)

 12- “Hz. Peygamber, Uhud'da öldürülenlerden iki kişiyi biraraya getirdikten sonra: "Bunlardan hangisi Kur'an'la daha fazla haşır neşirdi?" diye sorar; birine işaret edilldiği takdirde, önce
onun defin işlemini yapardı (Buhârî-Tirmizî, Nesaî, İbn Mâce).

13- "İleride karanlık gece parçaları gibi fitne olacak. Ya Resulallah! Ondan kurtuluş ne iledir? dedim. Buyurdu ki: Allah'ın kitabı iledir. O'nda sizden öncekilerin kıssaları var, sizden sonrakilerin haberleri var, aranızdakinin hükmü bulunur. O ara bulucudur, hakemdir, hezl (boş söz) değildir. Kim ki, ceberut ve gaddarlık satarak O'nu terk ederse, Allah onun belini kırar. Kim ki, O'ndan başkasında hidayet ararsa, Allah onu şaşırtır. O, Allah'ın sağlam ve dayanıklı ipidir. O açık bir nurdur. O zikr-i hakimdir, doğru yoldur. O'nunla arzular şaşmaz, diller dolaşmaz, iltibasa uğramaz, görüşler parçalanıp dağılmaz. Alimler O'na doymaz, müttekiler O'ndan usanmaz, bıkmaz. O, çok okumakla eskimez, acayibi bitip tükenmez. O'nu cinler işittikleri zaman: "Biz acayip bir Kur'an işittik." dediler. O'nun ilmini bilen, ileri gider, O'nunla söyleyen doğru söyler, O'nunla amel eden mükâfat görür. O'nunla hüküm veren adalet yapar. O'na davet eden doğru yola hidayette demektir." (Tirmizi)



Kur'an Hakkında Ashab'ın ve Alimlerin Sözleri

İmam-ı Gazalî Hazretleri İhyau Ulumiddin adlı meşhur eserinde bu konuda şu rivayetlerde bulunur:
 

1- Ebû Umâme el-Bâhilî şöyle buyurmuştur:

Kur'an'ı okuyunuz. Sakın bu duvarlarda asılı bulunan mushaflar sizi aldatmasın. Çünkü Allah Teâlâ, Kur'an'a kap olan bir kalbi  azaba uğratmaz."

2- İbn Mes'ud (r.a) şöyle demiştir:

İlmi istediğiniz zaman, Kur'an'ı inceleyiniz. Çünkü öncekilerin ve sonrakilerin ilmi Kur'an'dadır."

3- Yine İbn Mes'ud (r.a) şöyle demiştir:

"Eğer kişi Kur'an'ı sever ve ona hayranlık duyarsa, bilmiş olsun ki Allah'ı ve Rasûlü'nü de se-ver. Eğer Kur'an'a buğzediyorsa, muhakkak Allah'a ve Rasûlü'ne de buğzediyor demektir."

4- Amr b. el-As:

"Kur'an'ın her ayeti, cennetin bir derecesi ve evinizin de lambasıdır" demiştir.

5- Ebû Hüreyre (r.a) şöyle der:

"Herhangi bir evde Kur'ân okunursa, şeksiz ve şüphesiz aile efradı için o ev (mânen) genişler, hayrı çoğalır, oraya melekler dolar ve şeytanlar kaçar. O ev ki, içinde Kur'ân okunmaz, aile efradı üzerine daralır, hayrı azalır, melekler oradan çıkıp şeytanlar dolar."

6- Ahmed b. Hanbel (r.a) şöyle der:

"Allah Teâlâ'yı rüyamda gördüm ve kendisine sordum: 'Ey Rabbim! Sana yakınlaşmak isteyenlerin, bu gayeye ulaşmaları için en iyi yol nedir?' Allah (cc) 'Yâ Ahmed! Kelâm'dır (Kur'an'dır)' dedi. 'Yârab! İster anlasın, ister anlamasın, her okuyan insan bu dereceye varır mı?' dedim. 'İster anlasın, ister anlamasın, varır' buyurdu".

7- Muhammed b. Ka'b el-Kurazî şöyle buyurmuştur:

"İnsanlar, kıyâmet gününde Allah Teâlâ'dan Kur'an'ı dinledikleri zaman, (öyle bir aşka gelirler ki) sanki Kur'an'ı hiç dinlememişlerdir."

8- Fudayl b. İyâz şöyle der:

'Kur'ân ile amel edene en yakışan hareket, hiç kimseye hatta sultanlara ve rütbece onlardan daha küçük olan diğer idarecilere de muhtaç olup el açmamasıdır! Bu bakımdan Kur'ân hâmilinin insanlara muhtaç olmaması, aksine insanların ona muhtaç olması, ona daha uygun ve yaraşır bir harekettir."

9- Yine Fudayl b. İyâz şöyle der:

"Kur'an'ın taşıyıcısı, İslâm bayrağının taşıyıcısıdır. Bu bakımdan ağır başlı olup oynayanlarla beraber oynamamalı ve unutanla beraber unutmamalı, gevezelik yapanlarla teşrik-i mesâi etmemelidir. Bütün bunları yüce Kur'an'm tazimine binaen yapmamalıdır."

10- Süfyan es-Sevri (r.a) şöyle demiştir:

"Kişi Kur'an'ı okuduğu zaman, melek onun gözlerinin ortasından öper."

11- Amr b. Meymûn (r.a) şöyle demiştir:

Sabah namazını kıldığı zaman Kur'an'ı açıp yüz ayet okuyan bir kimseyi Allah Teâlâ, bütün insanların yaptığı hayırlı amelleri yapmış bir kimse gibi, yüceltir."

12- Hasan Basrî (r.a) şöyle demiştir:

"Allah'a yemin ederim, Kur'ân dan daha üstün bir zenginlik olmadığı gibi, ondan mahrum olmaktan da daha fakirlik yoktur."

13- Fudayl b. Iyaz şöyle der:

"Haşr sûresinin son ayetlerini sabahladığında okuyup aynı günde ölen bir kimsenin defteri, şehidler defterinin mührü ile mühürlenir. Akşamleyin aynı sûrenin son ayetlerini okuyup o gecede ölen bir kimsenin de defteri şehidlerin defterlerini sonuçlandıran mühürle mühürlenir."

14- Kasım b. Abdurrahman şöyle der:

"Abidlerden birine dedim ki 'Senin oturduğun bu halvethanede kendisiyle arkadaşlık edeceğin kimse yok herhâlde'. Bunun üzerine elini Mushafa uzatıp dizlerinin üzerine koydu ve dedi ki: 'İşte arkadaşım budur'.

15- Hz. Ali şöyle demiştir:

"Üç şey vardır ki, insanın zekâsına kuvvet verir ve balgamı söker:
a) Misvak kullanmak,
b) Oruç tutmak,
c) Kur'ân okumak'.


Yorum Yap

Yorumlar