Kötü Alışkanlıklar Boşanma Sebebi midir?
Porno bağımlılığı gibi kötü alışkanlıları olan biriyle evlilik devam eder mi? Bu konuda ne yapılmalıdır?
Porno bağımlılığı gibi kötü alışkanlıları olan biriyle evlilik devam eder mi? Bu konuda ne yapılmalıdır?
Sürekli işlediğimiz bir günahı tekrar işleyeceğimizden korkup tevbeden kaçındığımız zamanlar oluyor. Böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? Alışkanlık olmuş bu günahlardan nasıl kurtulabiliriz?
mübarek günler ya da alışkanlık haline getirilen tek tutulur
Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen
İnsanda harama bakmak alışkanlık haline geldiğinde her seferinde yapmayacağım dese de bunu başaramadığında nasıl bir yol izlemeli?
Mesela insanın bazı alışkanlıkları olur ki bunun günah
Okudum ki, cehalet mazereti Tevhidde bile olabiliyormuş. Yani bunu diyen hoca, Tatarların yeni Müslüman olduklarında hâlâ bazılarının ateşe taptıklarını söylüyor ve onları tekfir etmeden, onlara gerçeğin öğretilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu doğru mu? Eğer doğru ise, bu nasıl mümkün? Müslüman olmak için kelime-i şehadet getirmek gerekiyor. Hâlâ ateşe tapan cahil olsa bile nasıl hemen kâfir olmuyormuş? O zaman böyle bir mazeret neden mesela Nusayrilere tanınmıyor? Yani bir kimse imanın ya da İslâm'ın bir şartını inkâr etse, ya da Peygamber Efendimiz'den sonra başka bir peygamber gelebileceğini düşünse, Allah'tan başka bir ilah olabileceğini zannetse, İslâm'dan şüphe etse... böyle kimseleri “belki cahildir” diyerek tamamen muayyen (şahsi) tekfir etmemeli miyiz? Ayrıca böyle bir söz söylemek doğru mudur? “Kim akıl-bâliğ olup Allah'tan başka bir ilah olabileceğini düşünüyorsa şahsen (muayyen) gayrimüslimdir.” Kafam çok karıştı. Bu konuyu detaylı bir şekilde açıklarsanız memnun olurum.
Herhangi bir kişiye, mukaddes varlıklara, hayvanlara veya farklı şeylere küfretmenin/sövmenin karşılığı, cezası nedir? Bu konuda hadisler var mıdır? İzah eder misiniz?
“Gülmek benimseme ifadesidir” diye bir cümle okudum. Yani, bir günah işlerken hafife almak ya da güzel görmek niyetimiz olmadan, nefsimizin hoşuna gittiğinden dolayı gülüyor ya da gülümsüyorsak, bu yine de hafife almak olur mu? Ya da birisi günah bir şey üzerine şaka yapıyorsa, o şakaya gülmek kişiyi dinden çıkarır mı? Gülmekle alakalı dini sınırlar nelerdir?
Sahabe Efendilerimizde insanlardan bir şey istememe özelliği var. Ve ahlak kitabında da bu durum, güzel özelliklerden sayılıyor. Ama illa ki insanlardan bir şey isteniyor. Bunu nasıl anlamalıyız, nasıl uygulamalıyız? Ölçümüz nasıl olmalı?
Bir insan imanının aynel yakin mertebesine geçtiğini anlayabilir mi? İmanın mertebeleri ve bu mertebelere çıkmak için gerekli olan şeyleri izah eder misiniz?
Sevgili Peygamberimiz (sav) Ramazan ayını her yönüyle nasıl ihya ederdi? Bu hususta uygulama ve tavsiyeleri nelerdir?
Yılbaşı kutlamalarının Müslümanlara verdiği zararları geniş bir şekilde izah eder misiniz? Yılbaşında olduğu gibi umumi günahların arttığı böyle zamanda yapılan ibadetler diğer zamanlara göre daha mı sevaplı olur?
Risale-i nurda çocuk terbiyesi nasıl anlatılmaktadır? Üstad Bediüzzaman Hazretleri çocuk eğitimine yönelik bizlere neler tavsiye etmektedir?
Toplumu etkileyen manevi hastalıklardan "adavete muhabbet" kısmını açıklayabilir misiniz?
Kadınların çalışması için, münasip olan ortam nasıl olmalıdır?
124 bin peygamber arasından Hz İsa'nın (as) babasız dünyaya gelmesindeki hikmet nedir?
Hastalar Risalesi'nde Allah sevdiği kuluna çok hikmetlere binaen musibetler verir, diyor. Kişi madde bağımlısı (sigara, uyuşturucu, alkol vb.) ise bu da musibete girer mi?
Konuşurken Vallahi demek yemin sayılır mı?
Tövbeden vazgeçilebilir mi? Bir şeye tövbe ettim ama o şeyi hep yapıyorum, bu tövbeden vazgeçebilir miyim?
Namaz kılmayan bir kimsenin, ya da başka dine mensup bir kimsenin yaptığı hayır ahirette onu kurtarabilir mi? Namaz kılmayan bir Müslümanın hayrı ile başka bir dine mensup kişinin hayrının ahiretteki karşılığı nasıl olur? Teşekkür ederiz.
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.