Gençlik Rehberi'nde geçen, "Hem senin medar-ı fahrin olan uhuvvet ve hürmet ve hamiyet gibi güzel hasletlerin; incecik bir zamana, büyük bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz zamanda yalnız hazır saate mahsus olduğundan, sun'î ve muvakkat ve sahtekâr ve asılsız ve gâyet cüz'î olup, senin insaniyetin ve kemalâtın o nisbette küçülür, hiçe iner." cümlesini izah edermisiniz?
İnsanlar yapmış oldukları dualarda peygamberleri veya Allah dostlarını vesile yaparak medet, ihsan isteyebilirler mi? 'Ya rabbi Abdulkadir Geylani hazretlerinin yüzü suyu hürmetine duamı kabul buyur' şeklinde dua edilebilir mi?
Dua ederken nasıl bir ruh hâli içinde olmalıyız? Ayrıca, “Kulum beni nasıl bilirse ben ona öyle muamele ederim” hadis-i kudsîsi sadece ahiret hayatı için mi geçerlidir?
"Babanın, misafirin ve hastanın duası red olmazmış" derken, dünya hayatı veya ahiret hayatımız için bu üç kişiden biri dua etmiş olsa kesin olarak mı kabul oluyor?
Dudakları oynatmadan tesbihat yapılabilir mi?
Dünya hayatını sevmemek ve dünya hayatından kendimizi soğutmak ve ahiret merkezli bir hayat yaşamak için nasil bir yol takip etmeliyiz ?
Cennete gittikten sonra ebedî bir hayat olacak. Bu nasıl
olacak? Yani hep cennette insan sıkılmaz mı? Ya da ebedîliği insanın aklı
almıyor.
Sünnet-i Seniyye Risalesi'nin Dördüncü Nüktesi'nde geçen, el mevtü hakkun hakikatini izah eder misiniz?
Cenabı Hakk'ın efal, esma, sıfat ve şuunatının birbirleriyle münasebetlerini izah edermisiniz?
Firdevs cennetini çok merak ediyorum, sıkça aklıma geliyor, düşünüyorum. Firdevs cennetine talip/aday olmak isteyen bir mümin bu dünyada nasıl yaşaması, hangi amelleri uygulaması ve nelerden sakınması gerekir, bu konu için nasıl bir yol izlemeliyim? Namazdan sonra (Dua'da) Allah'tan Firdevs cennetini nasıl istemeliyiz? Firdevs cennetini istemek için özel bir dua var mıdır?