Risale-i Nur'dan kendimizi tam manasıyla nasıl yetiştirebiliriz?
Risale-i Nur'u anlamak için "Tarifat" gibi ıstılahi manaları içeren lügatlere bakmamız söyleniyor. Bu mahiyetteki lügatlerin ismini söyleyebilir misiniz?
Risalelerin yanına veya altına mananın daha iyi anlaşılması için kısa lügat koymak noktasında karşı çıkıp itiraz edenler oluyor. Bu konuyu biraz izah eder misiniz?
Risale-i Nur'un birçok yerinde; 1. sual, eğer denilse, 3. müşkül gibi çeşitli soru manasını içeren ifadeler var..Acaba bu soruları birileri mi üstada soruyor; yoksa üstad ileride bu soruların sorulacağını gayb aşina gözüyle görüp kendisi mi sorup cevaplıyor?
21.lemada,3.düsturda üstadımızın"beni de bir derece riyadan kurtardınız" tabirinden anlamamız gereken mana nedir?
Notalardaki, "O lâtife, bir saç kadar bir sıkleti, yani, gaflet ve dalâletten gelen küçük bir hâlete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür..." cümlesinde bahsi geçen "latifelerin ölmesi" şu manaya da gelir mi? Anne karnında gelişimini tamamlayamayan çocuğun özürlü doğması gibi bu latifelerin ölmesiyle kişi ahiret hayatında bir nevi özürlü olur. Yani o latifeleri eksik olarak haşrolur ve cennettek...
"İşte, Hazret-i Gavs’ın bu emrinin mânâsı şudur ki: Ne vakit senin oğlun da ruhu cesedine, kalbi nefsine, aklı midesine hâkim olsa ve lezzeti şükür için istese, o vakit leziz şeyleri yiyebilir." İktisad Risalesi'nde geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
Bir âyette mana olarak yalnızca Allah'a güvenin deniyor. Sonra başka bir âyet okudum, o âyette de "Birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendine güvenilen kişi borcunu ödesin ve Rabbi olan Allah’tan korksun" diyordu. Bu âyetleri nasl anlamak gerekir? Allah'a güvenmek demek başkalarına güvenmeyin mi demektir?
On birinci meselede hadis-i şerifte geçen "sevr ve hut" tabirinin iki meleğin ismi olduğu şeklinde izah yapılırken bu iki meleğe bir nokta-i istinad olarak "sahret" namında cennetten getirilen bir taştan bahsediliyor. Bu taş ne manada o iki meleğe bir nokta-i istinad oluyor? Aynı zamanda bu taşın fani olan kürre-i arzımıza baki bir temel taşı olduğunu söylüyor? Bu cümleden kasıt nedir, izah eder m...
"Bütün Esmâ-i Hüsnânın ifâde ettiği mânâlar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye, Lâfza-i Celâl olan Allah bil’iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmâlarına delâlet eder, sıfatlara delâletleri yoktur. Çünkü sıfatlar müsemmâlarına cüz olmadığı gibi, aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizamen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl, bil-mutabakat Z...