Mürekkep ve Divit
Risale-i Nur hizmetinde yazı için neden mürekkep ve divit kullanılıyor?
Risale-i Nur hizmetinde yazı için neden mürekkep ve divit kullanılıyor?
rbirini ispat eder delillerden mrekkep sûreler vardır." Bu cümleyi a
düşünüyorum. Bu sebeple risaleleri mürekkeple kopya ederek değil de
19. Mektub'un "On Üçüncü İşareti'ni" cümle cümle izah eder misiniz?
18. Lema'da Hz. Ali'nin Abbasi Devleti'nin yıkılışını haber verdiği kısmı ve Sekine ile alakalı kısmı cümle cümle izah eder misiniz?
19. Söz Mucizat-ı Ahmediyye Risalesinin Birinci Reşha'sını izah eder misiniz?
18. Lema'da geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "İmam-ı Ali'nin (r.a.) hicretten otuz sene sonra Kûfe'de yazdığı bu Ercüze'deki dokuz defa altmış, otuza ilâve edilse beş yüz yetmiş oluyor ki, Cengiz'in ve Hülâgu'nun hücum ve tahribat zamanıdır." Hem Hz Ali'nin verdigi tarihle Moğolların saldırı tarihi tam uyuşmuyor sanki. Burayı nasıl anlamalıyız?
Tevafuklu Kur'an'ın hattatı, Risale-i Nur'un serkatibi Husrev Efendi Üstadımız hakkında bir sitede şöyle bir soru gördüm. Demişler ki: "Üstad hayattayken Hüsrev Efendi ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev Efendi ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir kişidir. Neden Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış?" Bediüzzaman Üstadımız latin harflerine ne kadar izin verdi? Husrev Efendi Üstadımız bid'a olan ladini hurufu olan latin harflerini savunanlara karşı duruşu nasıldı? Bu iftiraya karşı kaynaklarıyla cevap verebilir misiniz?
"İçinizde Arab olmayan milletlerin çoğalması yakındır. Onlar sizin mallarınızı yiyecekler ve boyunlarınızı vuracaklar" Hadis-i şerifini tarihi anlatımıyla izah eder misiniz?
Risale-i nurda gecen delil metodları nelerdir?
Kuran ne zaman toplatıldı ve Kuran'a harekeler ne zaman konuldu?
Cennete gidersek inşallah Allah ile muhabbet ve sohbet edebilecek miyiz?
Risale-i nur'u yazmak nasıl sünnet oluyor. Bir hadisi şerif var mıdır?
Risale-i Nurun mühim bir vazifesi olan Hatt-ı Kuranı muhafaza sadece yazarak mı olur? Ya da yazmadan muhafaza edilmez mi? Yazmayınca bu vazifeyi yerine getirmemiş mi oluruz?
30. Lem'anın 1. nüktesinde, "hayretengiz tahavvülat fırtınaları içinde o zerreler..."diye devam eden cümlede zerrelerin nezafete dikkat edip mülevves olsalar da çabuk temizlenmeleri olayını izah eder misiniz?
Yazı mektubundaki "üstadına neşri hakikat cihetinde yardım etmek" cümlesindeki neşr-i hakikat tabirini nasıl anlamalıyız?
Hüsrev Efendi'nin yazdığı Tevafuklu Kur'an'da Allah lafızları kırmızı, bazı kelimeler ise pembe yazılmış. Bunun hiketi nedir?
Harf inkılabının kader cihetince nasıl bir hikmeti vardır? Cenabı-ı Hak böyle dehşetli bir hadiseye nasıl müsade etmiştir?
“İnsanın âyine-i fikrindeki mâlûmâtın dahi iki veçhi var: Bir vecihle ilimdir, bir vecihle mâlûmdur. Eğer zihni o mâlûma zarf saysak, o vakit o mâlûm mevcud, zihnî bir mâlûm olur; vücudu ayrı birşeydir. Eğer zihni o şeyin husûlüyle mevsuf saysak, zihne sıfat olur; o şey o vakit ilim olur, bir vücud-u hâricîsi vardır. O mâlûmun vücud ve cevheri dahi olsa, bununki arazî bir vücud-u hârîcisi olur.” Bu kısmı izah edebilir misiniz?
Bediüzzaman hazretlerinin yanında bulunan 33 hadisi şeriften bahsediliyor? Bu bilgi doğru mudur?
Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: "Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor." O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor ve ona baktım gördüm ki; tenbellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zât o sözü, bütün nüfus-u emmarenin namına söylemiş gibidir veya söylettirilmiştir. O zaman ben dahi dedim: "Madem nefsim emmaredir. Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez. Öyle ise, nefsimden başlarım." Dedim: Ey nefis! Cehl-i mürekkeb içinde, tenbellik döşeğinde, gaflet uykusunda söylediğin şu söze mukabil "beş ikaz"ı benden işit. Cehli mürekkeb yani bilmediğini bilmemekbildiğini zannetmek. Konu ile bağlantılı olarak izah eder misiniz. Nefis neyi bilmediğini bilmiyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.