İsar hasleti nedir, sahabe efendilerimizden misal verir misiniz?
İşaratül İcaz'da, Fatiha'nın tefsirinde, 'alemîn' kelimesinin izahında "burada da ukalâya mahsus cem' sîgasıyla gayr-ı ukalâ cem'lendirilmiştir" deniliyor. Buradaki kelimeler, biri cüzden digeri küllîden mi bahsediyor?
İşarat'ül-icaz için Mehmet Akif'in sözleri nedir?
İşaret'ül-icaz at üstünde nasıl yazıldı?
İşaratül-İcaz eserinde Bakara Suresinin 25. ayetinin tefsirinde "'minhâ min semeratin' denilmektense, 'min semerâtihâ' denilse idi, daha muhtasar ve daha güzel olurdu." ifadesi geçiyor. Buna çok itiraz geliyor, izah edebilir misiniz?
"Bir emrin behemehal bir müessirin tesiriyle vücuda gelmesi lazımdır ki tereccüh bila müreccih lazım gelmesin. Ama itibari emirlerde tahsis edici bir şey bulunmazsa bile muhal lazım gelmez." Bu cümleyi izah edermisiniz?
İşarat-ül İcaz eserini tercüme eden Abdulmecid Ağabeyhakkında detaylı bilgi verebilirmisiniz? Ve bu eserin tercüme edilmesine dair hangi malumatlara sahibiz? Ne zaman tercüme edilmiş?
"Ama فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ fıkrasında şâyân-ı hayret bir tevâfuk var ki, bu fıkranın ilm-i cifir kaidesiyle makam-ı ebcedîsi bin üç yüz otuz iki eder. Şu halde يَا مُنْشِدًا نَظْم۪ي فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ meâl-i gaybîsi, “Yâ Risâle-i Nûr ve Sözler sâhibi! Bana bak, gāfil davranma! Bin üç yüz otuz ikide (m. 1914) mücâhedeye başla. Sözleri korkma, yaz, söyle!” Filhakîka Said hürriyetten sonra az bir zaman mücâhedesine tevakkuf etmiş ise de, bin üç yüz otuz ikide (m. 1914) İşârâtü’l-İ‘câz’ı te’lîf ile beraber Eski Said’den sıyrılmayı niyet edip, yeni Said sûretinde bütün kuvvetiyle mücâhede-i ma‘neviyeye başlamış. İki üç sene sonra da Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de bulunarak bir-iki sene Hazret-i Gavs-ı Geylânî’nin şu vasiyetini ve emrini imtisâl ederek envâr-ı Kur’âniyeyi neşretmiş. Lillâhilhamd, şimdiye kadar da devam ediyor. Bu şâyân-ı hayret fıkrada, cây-ı dikkat şu nokta var ki, Hazret-i Gavs, doğrudan doğruya altıncı asırdan bu asrımıza bakıyor. O altıncı asrın âhirlerinde Hülâgū felâketi gibi fecî‘, dehşetli meşhur fitnenin çok elîm ve çok fecî‘ ve kuburdaki emvâtı ağlattıracak derecede dehşetli bir nevi‘, bu on dördüncü asırda bulunuyor. Bu iki asır birbirine tevâfuk ediyor ki, Hazret-i Şeyh, o asırdan bu asra bakıyor." Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
Sikkei Tasdik-i Gaybi sayfa 43'te geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "Bir ayetin manayı işarisinin külliyetinden bir ferdi hürriyetinden bu ana kadar"
Sikke-i Tadsik Mecmuasında 28. Lema'daki "Otuz iki sahîfeden ibâret olan o kasîdenin yalnız bir-iki yerinde bu zamanın mîlâdî tarihini gösterir. Zannederim ki öteki yerde dahi, bu zamandan bahsediyor. Daha tam anlayamadım. Hem başta Sûre-i İhlâs ile işaret edilen vefk-i müselles, bin üç yüz elli bir (m. 1935) eder." cümlesindeki "Sûre-i İhlâs ile işaret edilen vefk-i müselles" kısmını izah eder mi...