Kur'ân ve Felsefe Kıyaslaması / 13. Söz
13. Söz'de geçen felsefe, hangi felsefedir? Müspet felsefe midir? 13. Söz'de Kur'ân ve felsefe hangi cihetle kıyaslanmaktadır? Kısaca izah eder misiniz?
13. Söz'de geçen felsefe, hangi felsefedir? Müspet felsefe midir? 13. Söz'de Kur'ân ve felsefe hangi cihetle kıyaslanmaktadır? Kısaca izah eder misiniz?
27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısmı izah eder misiniz?
İnsanların Kur'an'a mı yoksa felsefeye mi daha muhtaç olduğunu nasıl anlayabiliriz?
''… Avrupa'nın fünun ve medeniyeti, o seyahat-ı kalbiyede emraz-ı kalbiyeye inkılab ederek ziyade müşkilâta medar olduğundan…'' emraz-ı kalbiyeden kasıt nedir?
Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma'den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes'eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve terakkıyât-ı ma'neviyemde engel olmuştu." demektedir.İikinci cümle ile birinci cümle nasıl birlikte düşünülecek?
Risale-i nurda geçen felsefenin ıstılah manası tam olarak nedir? Üstadın felsefe diye başlayan cümlelerinden ne anlamalıyız ?
Bediüzzaman'ın Eski Said döneminde Avrupa felsefesiyle ilgilenmesinin sebebi nedir?
Eflatun, Aristo, İbn-i Sina gibi adamlar "insaniyetin gayetül gayatı etteşebbühü bilvacib(Allah'a benzemek) "demişlerdir. Onlar bunu ilimlerindeki hangi noktaya dayanarak demişlerdir? Onları yanıltan ne olmuştur? Sanemperest, tabietperest, nücumperest gibi şirk taifeleri onların hangi görüşlerinden faydalanarak meydana çıkmıştır?
İşte felsefenin şu esasat-ı
kadar ulûm-u felsefeyi ulûm-u İslâmiye
Bediüzzaman hazretlerinin eski Said döneminde felsefe ile İslam'a hizmet ettiğini, yeni Said döneminde ise doğrudan İslamı esas tuttuğuna ilişkin, Risalelerde bahisler vardır. İkisi arasındaki somut fark nedir?
nsuz mudur? Örneğin dinsiz felsefe ve nefsi tahrik eden y
Ene bahsinde geçen "Felsefenin teşebbüh-ü bilvâcib insaniyetin gayet-i kemâlidir," cümlesini açıklar mısınız?
hararet ehl-i felsefenin nasıl temel taşı olmuş
Evrim hakkında bilgi verir misiniz? Evrim diye bir şey varmı? İslam'a göre evrime nasıl bakılmalı?
19. Mektub'un “On Sekizinci İşaret'inin Üçüncü Nüktesi'ni” cümle cümle izah eder misiniz?
19. Mektub'un "Altıncı Nükteli İşareti'nin baş kısmını" cümle cümle izah eder misiniz?
1. Risale-i Nur Külliyatı'nın İslam düşünce tarihi içindeki yeri ve önemi nasıl değerlendirilmelidir? Klasik kelâm ve tefsir geleneklerinden hangi yönleriyle ayrılır, hangi yönleriyle onları tamamlar? 2. “İmam Gazâlî'den bu yana telif edilen yegâne özgün eser Risale-i Nur'dur, diğer eserlerin tamamı şerh ve izah mahiyetindedir.” şeklindeki bir ifade ne derece doğrudur? Bu yaklaşım hangi açılardan eleştirilebilir veya desteklenebilir? 3. Bediüzzaman Said Nursî'nin ve Risale-i Nur'un, önceki İslam alimlerinden ve geleneksel eserlerden ayrılan temel farkları ve üstün yönleri nelerdir? Bu farklar çağımızın imanî ve fikrî problemlerine nasıl çözümler sunmaktadır?
Deizmin iddiaları nelerdir? Bu iddialara Risale-i Nur merkezli olarak nasıl cevap verebiliriz?
1. Şua'da Risale-i Nur'a işaret eden 33 ayetten 1. Ayetin (Nur suresi 35. Ayet) Risale-i Nur'a ve Bediüzzaman Hazretlerine nasıl işaret ettiğini cümle cümle izah eder misiniz?
Risale-i Nur'un, iman ve Kur'an hakikatlerini anlatım tarzı için Kur'ani bir üslubu ve metodu takip ettiği söyleniyor. Bunu nasıl anlamalıyız? Hangi üslup ve metotlardır bunlar?
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.