meşhur bir münevverü'l-akıl denilen kalbsiz bir fâsık
3. Söz'de geçen bu cümlelerdeki "münevverü'l-kalb" ve "münevverü'l-akıl" ifadelerini izah eder misiniz?
3. Söz'de geçen bu cümlelerdeki "münevverü'l-kalb" ve "münevverü'l-akıl" ifadelerini izah eder misiniz?
İslamiyette akıl mı esastır nakil mi? Nakil daha esastır deniliyor. Bu doğruysa hikmeti nedir?
Lemaatteki “Nûr-u akıl, kalbden gelir” bölümünü açıklar mısınız?
Akıl, şuur ve zihnin vb. vücud-u haricileri nasıldır?
Akıl, şuur ve zihin kavramlarının birbirleriyle münasebeti nasıldır? Bunların ruh ile münasebeti nedir? Vücud-u haricileri var mıdır?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz?
4.Sözden geçen "Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır." Burada ruh , kalb ve akıl nasıl bir rahtlığa ulaşıyor?
umum istikametli ve nûrlu akılların îmân ve tevhîddeki ittisâfkârâne
Aklın vahiy, yani Kur'an ve sünnet karşısındaki durumu ne olmalıdır?
Bir kişi tarlada çalışıyor. Üstü başı toz toprak oluyor terliyor vs. Bu kişi abdest alıp namaz kılıyor, dinimizce temiz sayılıyor. Başka bir kişi banyosunu yapıyor ve banyodan çıktıktan sonra gaz kaçırıyor. Bu kişi dinimizce temiz sayılmadığından namaz için tekrar abdest almak zorunda kalıyor. Tarlada çalışan kişi banyodan çıkmış bir kişiden daha pistir. Ama dinimiz onu bir abdest almakla temiz kabul ediyor. Bu durum mantığa ters gibi görünüyor. Bunu nasıl anlayabiliriz?
13. lema, 6. işarette "Hem insanın letaifi içinde teşhis edemediğim bir iki latife var ki: İhtiyar ve iradeyi dinlemezler. Belki mesuliyet altına da giremezler. Bazen o latifeler hükmediyorlar. Hakkı dinlemiyor. Yanlış şeylere giriyorlar" Cümlesini açıklar mısınız?
Gözler ile kulakların hakim olduğu bu asırda: Gözler akıllara, kulaklar kalplere perde olmuş.Sadece seyrediyor, yanlızca işitiyoruz. Gözün akla muhtaç, sözün kalbe müştak olduğunu nasıl idrak edeceğiz?
Risalelerin bazı yerlerinde 'akıldan ziyade kalbe bakar. Delilden ziyade zevke nazırdır' gibi cümleleri izah eder misiniz?
meyveler görünüyordu. Ben de akılsız acemiler gibi, onlara bakıp
Kur'an'ı akılla tevil etmenin ölçüsü nedir? Bu konuda Risale-i Nur'un hangi yerlerinden yararlanabiliriz?
Aklıma hiç istemediğim kötü ve çirkin düşünceler geliyor. Bu kişiye mi ait, başka birine mi aittir? Nasıl ayırt edebilirim? Ve kötü ve çirkin düşüncelerden nasıl kurtulurum?
İbn- i Sina gibi bazı dâhî zatlar neden “haşir (ahirette diriliş) meselesi akli bir mesele değildir, aklen ispat edilmez” demiştir?
Risale-i Nur'dan okuduğum yerlerin aklımda daha iyi kalması için neler yapabilirim?
Mesnevi-i Nuriye'de (s. 153) geçen şu cümleyi izah eder misiniz? Korku, muhabbet ve akıl kavramlarını bu konuyla lakalı olarak izah eder misinz?
i şerif var mıdır? Akıl bâliğ olmadan önce işlemiş
İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadar olduğun bütün
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.