19. Mektub (Mucizat-ı Ahmediye Risalesi) Şerh ve İzahı-3
19. Mektub'un "İkinci Nükteli İşareti'ni" cümle cümle izah eder misiniz?
Ruh Kanun mudur? "Ruh, Vücûd-u Hâricî Giydirilmiş Bir Kanundur" Cümlesinin İzahı / Lemaat
Lemeat Risalesinde geçen; "Ruh vücûd-u hâricî giydirilmiş bir kanundur" başlıklı kısmı cümle cümle izah edebilir misiniz? Ruh nasıl kanun oluyor?
İman ve Küfür
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
Kuran-ı Kerim'in ilmî Mucizeleri Nelerdir.
Halktan bazıları Kuran-ı Kerim'i reddediyor ve bizden ilmi kanıtlar istiyorlar. Kuran-ı Kerim'in içinde bulunan fizik, kimya, biyoloji, jeoloji ve başka bilim dalları ile ilgili mucizeler nelerdir?
Nefiste Öyle Dehşetli Bir Nokta ve Açılmaz Bir Ukde Var ki
“Arkadaş! Nefiste öyle dehşetli bir nokta ve açılmaz bir ukde var ki, zıdları birbirinden tevlid eder. Ve aleyhte olan her bir şeyi lehte zanneder. Meselâ güneşin eli sana yetişir, ziyasıyla başını okşar. Fakat senin elin ona yetişemez ve senin keyfin üzerine hareket etmez. Demek şemsin sana karşı iki ciheti vardır: Biri kurb, diğeri bu'd. Eğer senin ondan baîd olduğun cihetle "O bana tesir edemez" ve onun sana karib olduğu cihetle "Ona tesir edebilirim" desen, cehlini ilân etmiş olursun.” Burada asıl anlatılmak istenen nedir? Güneşin bize yakın bizim ondan uzak olduğumuzu anlıyorum fakat buradaki misalde uzaklık ve yakınlık kavramlarıyla ne anlatılmak isteniyor? Ayrıca paragrafı da bir bütünlük içinde izah eder misiniz? Burada nasıl bir psikoloji ile karşı karşıyayız acaba...
Meziyetin Varsa Hafâ Türâbında Kalsın; Tâ Neşv ü Nemâ Bulsun
Lemaat Risalesi'nde geçen ilgili cümleyi devamıyla birlikte izah eder misiniz?
"Evet, ben kendim gördüm, lüzûmsuz bir merak ile, mütedeyyin iken âmî bir adam, -beride ilme mensubiyeti varken- eskiden beri İslâm düşmanı olan bir kâfirin mağlûbiyetiyle ağlamak derecesinde bir mahzûniyet ve Âl-i Beyt'ten seyyidler cemâatinin bir kâfire karşı mağlûbiyetinden mesrûriyetini gördüm. Böyle âmî bir adamın alâkası, bir geniş dâire-i siyâset hâtırı için, böyle kâfir bir düşmanı mücâhid bir seyyide tercîh etmek, acaba dîvâneliğin ve aklı dağıtmaklığın en acîb bir misâli değil midir? "
Kastamonu Lahikası'nda (s. 36) geçen bu kısmı nasıl anlamalıyız? Kimlerden bahsedilmektedir?