İlm-i ilahi ve levh-i mahfuzda insanın ruhu bedeni ağaçlar kainat vs. her şey maddi manevi vücutlu şekilde ve hayatlı bir şekilde var mıdır?
Her imtihan bir yarışmadır. Bu dünyada dahi bir bir imtihan vardır. Yarışmada amaç birinci olmaktır. Ama bu kainattaki yarışmada her hangi büyük bir evliya dahi en fazla 224000. olabiliyor kader olarak bir sürü peygamber bizi geçiyor o halde insan mutlak mağlup olacağı bu yarışı niçin kabul etmiştir?
23.söz 1.mebhas 1.noktada "İşte insan, Cenab-ı Hakk'ın böyle antika bir san'atıdır ve en nazik ve nazenin bir mu'cize-i kudretidir ki; insanı, bütün esmasının cilvesine mazhar ve nakışlarına medar ve kâinata bir misal-i musaggar suretinde yaratmıştır."
Soru; insan nasıl bütün esmaya mazhar olabiliyor. Allah c.c hz sonsuzdur sonsuz isimleri vardır. Cenab-ı hakkın bütün isimleri nasıl insanda tece...
Kainatın her tarafında ve tüm insanlarda Allah'ın İsimleri tecelli ediyor. Ama her insanda özellikle bazı isimler daha fazla tecelli eder. Bu isimlerle dua edenlerin duaları kabule çok yakındır diyorlar. Bu meseleyi açıklar mısınız ?
"İmtihân ve tecrübe zamanları bittikten sonra, fenâ insanlar وَامْتَازُوا الْيَوْمَ اَيُّهَا الْمُجْرِمُونَ hitâbıyla, yani “Ey mücrimler, bir tarafa çekiliniz!” diye olan tüyler ürpertici, sâikavârî, şiddetli emr-i İlâhî’ye ma‘rûz kalacakları gibi; iyi insanlar da فَادْخُلُوهَا خَالِد۪ينَ hitâbıyla, “Dâimî kalmak üzere cennete giriniz!” diye olan Cenâb-ı Hakk’ın mün‘imâne, şefîkāne, lütufkârâne e...
Kainatta cari kanunların yanlız ilmi vucudu varsa, bu kanunlar vasıtasıyla madde üzerinde tesirleri nasıl oluyor?
Tabiat Risalesi’nin üçüncü muhalinde geçen, ''Sultan-ı Ezeli’nin
hikmetinden gelen nizamat-ı kainatın MANEVİ KANUNLARINI birer MADDİ
MADDE tasavvur ederek ve saltanat-rububiyetin KAVANİN-İ İTİBARİYESİNİ
ve o Mabud Ezeli’nin şeriat-ı fıtriyye-i kübrasının MANEVİ ve yalnız
VÜCUD-U İLMİSİ bulunan ahkamlarını ve düsturlarını birer MEVCUD-U
HARİCİ ve maddi bir madde tahayyül ederek o İLM ve KELAMD...
Kayyumiyet sırrı ve dört mide meselesi ile bağlantılı olarak insanın "ben merkezli" olmaktan çıkıp "kâinata entegre" olup farkındalık ve şuur kazanmasında nasıl dereceler ve idrâk seviyeleri vardır?
Vahdaniyet, vahidiyet, ehadiyet nedir ve bu kavramlara kainattan verebileceğimiz farklı örnekler nelerdir?
Evet bir kelâm, “Kimden gelmiş? Ve kime gelmiş? Ve ne için denilmiş?” olması cihetiyle, kıymeti ve ulviyeti ve belâgati tezâhür etmesi noktasından, Kur’ân’ın misli olamaz. Ve ona yetişilemez. Çünki Kur’ân, bütün âlemlerin Rabbi ve Hâlik’ının hitâbı ve konuşması; ve hiçbir cihette taklîdi ve tasannuu ihsâs edecek bir emâre bulunmayan bir mükâlemesi; ve bütün insanların nâmına, belki bütün mahlûkātı...