Bela insanın diline bağlıdır. Bir kimse bir şeyi "yapmam" dedi mi, şeytan her işini bırakıp onu yaptırana kadar uğraşır hakikatini nasıl anlamalıyız?
Biz kaderin mahkumu muyuz? Mahkumu değilsek istemediğimiz bazı şeyler başımıza neden geliyor?
Bu asırda İslamları perişan eden, modernizim, materyalizm, dünyevileşme, hümanizim, siyasi entrikalar gibi şeyler ve bunların karşısında sapasağlam duran, satırlarında ve hayatında bu akımların eseri ve esiri olmayan Risale-i Nur ve müellifi Bediüzzaman'ın fikirlerini nasıl hayatımıza hayat yapalım ki bu akımlardan kurtulacak İbrahimî bir gömlek giyip kendimizi bekâya göre proğramlayalım?
Bilerek veya bilmiyerek büyük konuşma sonrasında tevbe etsek hatamızın farkına varsak yinede sorumlu olur muyuz? Konuştuğumuz şey veya başka bir şey başımıza gelir mi?
Cehennem kafirler için rahmet midir?
“Cennet de bu dünyada, cehennem de bu dünyada” diyen bir kişiye nasıl bir izah yapılmalıdır?
Erkek cin insan olan bir kadına aşık olursa ona napar? Veya cinlerle evlilik var mıdır?
Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz?
"Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
Lemaatte geçen dimağdaki mertebeleri izah eder misiniz?
Gençlik Rehberindeki, "Hem senin dünyaca muvaffakıyetin, elmasçı ve divane olmuş bir Yahudinin cam parçalarını elmas fiatiyle aldığı gibi; sen de küçücük, kısacık bir zamana, bir hayata, uzun ve daimî ve geniş bir hayatın fiatını verdiğin için, elbette o had dairesinde galebe edersin. Bir dakikaya bir sene kadar şiddetli hırs, muhabbet, intikam gibi hissiyatla müteveccih olduğun için, ehl-i diyane...