Ölüm Bizden Ne İster?
"Her bir şehri yüz def'a mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bizden bir istediği var." Cümlesini izah eder misiniz?
"Her bir şehri yüz def'a mezaristana boşaltan ölüm, elbette hayattan ziyade bizden bir istediği var." Cümlesini izah eder misiniz?
Namazımı kılıyorum, kaçırmamaya çalışıyorum Günlük Kuran, risale, cevşen ve yazımı aksatmadan yapmaya çalışıyorum. Fakat ölüm, kabir, kıyamet bunlardan çok korkuyorum. Ne yapmalıyım?
Ölüm korkusu ile namaza başladım (depremden sebep). Bunun Allah katında değeri olur mu?
Kocası vefat etmiş olan bir kadının ölüm iddeti içerisinde evinden dışarıya çıkmasının hükmü nedir?
Sekerat-ı mevt esnasında(Ölüm anında) insan ne yaşar? Peygamber Efendimiz (S.A.V) sekerat-ı mevt esnasında acı çekmiş midir?
Ölüm döşeğinde olan bir kişinin başında okunan Kur'anın o kimseye faydası nedir?
5 yaşındaki oğlum bana ilginç soru soruyor ve ben ne desem nasıl izah etsem bilemiyorum.1- Allah'ımızın çocuğu var mı, anne babası nerde onu kim doğurdu?2- Cehennem nasıl bir yer, kötüler ölünce nereye gidecek ne olacak?3- Peygamberimiz uçabiliyor mu?4- Ben artık ölüp peygamber efendimize gidip onu görmek istiyorum diyor.Bu soruları yetişkin biri sorsa Allah'ın izni ile cevap veririz ancak çocuğa ne diyeceğiz, nasıl anlatacağız, âciz kaldık. Çocuğumun bu sorularına nasıl cevap verebilirim?
"şüphesiz ki sen ölülere işittiremezsin..." (Rum suresi, 52) ayetinde ne demek istiyor? Ölüler bizi duymazlar mı? Veya böyle bir şey de akla gelebilir "yoksa öldükten sonra yok mu oluyoruz " açıklar mısınız?
kemalı saadetle müteleziz oluyorlar, ölümdeki firak acısını his etmiyorlar
Anne ve babasını kaybetmiş birisini nasıl teselli edebilirim?
İnançlı birisinin lüme nasıl bakması gerekir?
Kastamonu Lahikası 34. Mektub'da geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "Üçüncüsü: Bu âyet, cifir ve ebced hesabıyla, her tarafta Saîd'e hücum eden üç çeşit mevtin temas zamanını ve tarihini aynen gösterip tevâfuk eder."
Genç yaşta namaz kılmayan ve ölen bir genç ve geç yaşta namaza başlayan bir yaşlı. Şimdi o genç yaşasaydı bir gün farkına varırdı namaza başlardı belki. Çünkü bir çok insan ilerleyen yaşlarda namaza başlıyor. Allah o gencin namaza başlamayacağını bildiği içinmi veya o yaşlının namaza başlayacağını bildiği içinmi ömrünü o kadar veriyor diyebilirmiyiz? Yoksa bu soruyu sormamam mı gerekiyor?
Hz. Üstad Bediüzzaman bir risalesinde, "Açlıktan kimsenin ölmeyeceğinden" bahsediyordu. Acaba Somalide açlıktan ölenlerin durumu nedir?
Lokman suresi 34. ayetin, "Hem hiçkimse hangi yerde öleceğini bilmez." kısmında yalnızca mekan mı kasdedilmektedir, yoksa zamanı da bu kapsamda düşünebilir miyiz?
Müminin ölümü nasıl olacak, azab çekecek mi?
Ruh ve nefis farklı mı ölümü tadacak olan kim? Ruh da bir an bile olsa ölecek mi?
Risale-i Nur'da, Birinci mektubun ikinci sualinde, üstad neden ölümün de hayat gibi mahluk olduğunu izah ediyor? Ölüm nasıl telakki ediliyor ki mahluk olduğu üzerinde durulmuş?
“Eğer desen: Madem katli halk eden Hakk'tır. Niçin bana katil denilir? Elcevap: Çünki ilm-i sarf kaidesince ism-i fâil, bir emr-i nisbî olan masdardan müştaktır. Yoksa bir emr-i sâbit olan hâsıl-ı bilmasdardan inşikāk etmez. Masdar kesbimizdir, 'kâtil' ünvanını da biz alırız. Hâsıl-ı bilmasdar, Hakk'ın mahlûkudur. Mes'ûliyeti işmâm eden bir şey, hâsıl-ı bilmasdardan müştak kılınmaz.” Kader Risalesi'nde geçen bu cümleleri açıklar mısnız? Üstad burada ne anlatmak istiyor? Mastar, fail ve kader münasebeti nedir?
Risale-i Nur'da 1. Mektub'un 4. Sualinin cevabındaki, kişinin umumi dünyayı hususi dünyası zannedip ona âşık olmasını ve tabiat bataklığına düşmesi kısmını kısaca izah eder misiniz?
Evde kayınvalidemlerle birlikte yaşıyoruz. Kayınlarım var, gelip gidiyorlar. Onların yanında nasıl giyinmem gerekiyor? Kayınlarım bana mahrem midir? Yanlarında çarşaf giymem gerekir mi?
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.