İnsanın Şerlerden Sorumlu Olması
mesuliyet manasında mı deniliyor? Hakiki failler derken ne kastediliyor? Çünkü hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah.
mesuliyet manasında mı deniliyor? Hakiki failler derken ne kastediliyor? Çünkü hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah.
Bugünkü Hıristiyanlığın İsâ (a.s.)'a bakışı Müslümanların düşüncelerinden farklıdır. Bunun sebepleri nelerdir?
Cenab-ı Hakk kendisine çocuk isnad edilmesini sevmezken, Hristiyanların Hz. İsa'ya Allah'ın oğlu diyeceklerini bildiği halde neden Hz. İsa'yı babasız dünyaya getirmiştir? Bu durum Hz. Meryem için de çok ağır bir imtihan değil midir?
Sekizinci Lema'da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Mucize ile keramet arasındaki fark nedir? Bu kavramları tanımlar mısınız? Mucize Kur'ân'da geçiyor mu?
Kuran evrensel midir? Her asra nasıl bakar?
Risale-i Nur'un, iman ve Kur'an hakikatlerini anlatım tarzı için Kur'ani bir üslubu ve metodu takip ettiği söyleniyor. Bunu nasıl anlamalıyız? Hangi üslup ve metotlardır bunlar?
Gurur hastalığına karşı Risale-i Nur'dan hangi kısımlar okunmalıdır? Bu hastalık nasıl tedavi edilir? Detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
"Evet Allah'ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle vicdani ve akli olan imani hükümler" Burada geçen vicdani ve akli olan imani hükümler nedir?
"Hem tevhîdin sırrıyla, şecere-i hilkatin meyveleri olan zîhayatta bir şahsiyet-i İlâhiye ve bir ehadiyet-i Rabbâniye ve sıfât-ı seb'aca ma'nevî bir sîmâ-yı Rahmânî ve bir temerküz-ü esmâ ve اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ deki hitâba muhâtab olan zâtın bir cilve-i taayyünü ve teşahhusu tezâhür eder. Yoksa o şahsiyetin ve o ehadiyetin ve o sîmânın ve o taayyünün cilvesi inbisât ederek kâinât nisbetinde genişlenir, dağılır, gizlenir. Ancak çok büyük ve ihâtalı kalbî gözlere görünür. Çünki azamet-i kibriyâ perde olur. Herkesin kalbi göremez." (2. Şua) Burayı cümle cümle izah eder misiniz?
"“İsm-i Adl'in cilve-i a'zamından olan kâinâttaki adâlet-i tâmme, umum eşyânın müvâzenelerini idâre ediyor ve beşere de adâleti emrediyor. Sûre-i Rahmân'da وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهاَ وَوَضَعَ الْم۪يزَانَ [Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı koydu] اَلَّا تَتْغَوْا فِي الْم۪يزَانَ [Tâ ki tartıda haddi aşmayın!] وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ [Ve tartmayı adâletle dosdoğru yapın, hem tartıda eksiklik etmeyin!] âyetindeki dört mertebeye, dört nevi' mîzâna işâret eden dört def'a 'mîzân' zikretmesi, kâinâtta mîzânın derece-i azametini ve fevkalâde pek büyük ehemmiyetini gösteriyor. Evet hiçbir şeyde isrâf olmadığı gibi, hiçbir şeyde de hakîkî zulüm ve mîzansızlık yoktur.” Kaynak (Lem'alar, 30. Lem'a, 368)" Yukarıdaki 4 nevi mizanı açıklar mısınız?
Bazı inkarcılar yaratmayı Allah'a değil de tabiata veriyorlar. Nasıl cevap verilebilir?
19. Mektub'un “On Sekizinci İşaret'inin Üçüncü Nüktesi'ni” cümle cümle izah eder misiniz?
19. Mektub'un “On Sekizinci İşaret'inin Birinci Nüktesi'ni” cümle cümle izah eder misiniz?
19. Mektub'un "On Üçüncü İşareti'ni" cümle cümle izah eder misiniz?
8. Söz'de geçen bu cümleyi nasıl anlamak gerekir? Misallerle izah eder misiniz?
Fatiha suresinde "yalnız senden yardım isteriz" âyetini nasıl anlayacağız? Başka birinden su istesem yanlış mı olur?
Adem aleyhiselamın çocuklarının evliliğini sorunlu görüyorlar. Bügünki dini emirlere göre bunu açıklar mısınız? Bu ilk evliliklerle ilgili hangi kaynaklarda bilgi vardır. Kuran'da insanlar topluluk olarak yaratılmıştır ifadesi var mı?
10. Hüccet-i İmaniye'nin (20. Mektub'un 1. Makamı) 11. Kelimesini izah eder misiniz?
19. Sözdeki 4. Reşha'yı izah eder misiniz?
Onuncu Hücceti İmaniye'yi özetler misiniz?
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.