Hayrın Sureten Menfi ve Ademi Olması
hayrın sureten menfi ve ademi olması” ile “
hayrın sureten menfi ve ademi olması” ile “
Hazreti Adem hata ile yasaklı meyveyi yedi ve cennetten çıkarıldı ise bizim suçumuz ne?
Derken şeytan ona vesvese verdi: “Ey Âdem! Sana ölümsüzlük ağacına ve yok olmayacak bir mülk üzerine rehberlik edeyim mi?” dedi. Bir peygamber Allah'ın yok etmeyeceğini bilmez mi?
"Melaikelerin aksine olarak mukteza-yı fıtratları olan malûm günahla Cennet'ten ihraç edildi." cumlesi akla şu sualleri getiriyor: 1. İhrac neden bir gunahla oldu. Direkt gelis olamaz mıydı? 2.Cennette günahın işi ne? 3.Yarın insanlar Hz. Adem`e senin yüzünden cennetten olduk demezler mi? 4.Hangi mukteza-yi fitrat onlari günaha sevk etti?
Hz. Adem'in Cennet'ten çıkarılmasının hikmeti nedir?
Hz. Adem ilk insan mı ve ilk peygamber mi? Bunu nasıl bileceğiz? Bu konuda âyet ve hadis var mıdır?
Adem (as) madem dünyaya indirilecekti neden Cennet'te yaratıldı? Hem rahmetten ve Cennet'ten kovulduğu halde Şeytan onlara nasıl vesvese verip aldatabildi?
13. lemanın 4. işaretinde; adem şerr-i mahz, ve vucud hayr-ı mahz olduğu ifade ediliyor.Bunun ne demek olduğunu izah eder misiniz? Bir de risalenin konusu olan şeytanla nasıl bağlantı kurabiliriz?
tebdil dahi mevt ve ademi, zeval ve firakı iktiza
ebed isterim der" diyor. "Ademi asla istemez" diyor. Bu
Hz Havva'nın Hz Adem'in sol kaburga kemiğinden yaratıldığına dair kaynaklar nelerdir?
vücudu iken dua hastalığın ademine sebep olsa duanın vücudu
Diyorlar ki, "hepimiz ademin çocuklarıyız". O halde bütün insanlar kardeş olmuyor mu? herkes kardeşiyle evlenmiş olmuyor mu? Bunu bir izah eder misiniz?
Hz Havva'nın Hz Adem'in sol kaburga kemiğinden yaratıldığı
ben mahşer gününde beni ademin efendisiyim demesinde ne hikmet
İşârâtü'l-İcâz'da (s. 259) ifade edilen, Meleklerin İblis'in enaniyet ve kibrine kanmasından kaynaklanan istifsârı nasıl anlamalıyız? Bu ifade, daha önceki tefsir veya kelam kaynaklarında mevcut mudur? Meleklerin, insanların kan döküp fesat çıkaracaklarını bilmeleri için zikredilen üç ihtimale (meleklerin insana yüklenen istidattan çıkarım yaparak ilmiyle bilmesi, levhi mahfuza bakması, cinlerin azgınlığını daha önce müşahede etmesi) ek olarak buradaki "İblîsin enâniyet ve kibrine kanarak yapılan istifsâr"ı dördüncü olarak düşünebilir miyiz? Bu kısmı detaylı bie şekilde izah eder misiniz?
Harut ve Marut kıssasının iç yüzünü izah eder misiniz? Sahih midir?
Kulu istedi diye Allah razı olmadığı kötülüğü yaratıyorsa, Allah kendine haksızlık yapıpta mecburiyete düşmez mi? Allah razı olmadığı şeyi yaratarak kulunun isteklerine esir olmaz mı? Çünkü bizler razı olmadığımız şeyleri yaparsak, hem psikolojik olarak hem de kanunlara göre esir olduğumuz kabul ediliyor. Allah kötü şeyleri yarattığı için, kötü olarak sorumlu tutulmuyorsa, o zaman razı olduğu iyi şeyleri yarattığı için, Allah nasıl iyi olabilir? Ya da nasıl iyi ve güvenilir olduğu anlaşılabilir? Allah güç sahibi diye korkup ta Allah'ın doğru olduğunu kabul edersek, doğruluktan şaşmış olmaz mıyız? Doğruluktan şaştığımız için, Allah bize demeyecek mi benden korkup gücüme boyun eğdiniz ve bu yüzden doğruluktan şaştınız, yazıklar olsun size, demez mi? Bu hayatta bile güçlü olan haklıysa, o zaman Allah'ta güçlü olduğu için haklı mı oluyor? Eğer güçlü olmasından dolayı Allah haklıysa, insanlara nasıl diyebilir ki güçlü olmanız sizi haklı yapmıyor?
Her bir günah işlemek, iman zayıflığını mı gösterir? Günah işlemekle imanın zayıflığı arasında nasıl bir irtibat vardır?
7. Şua da geçen küfrün kısımları konusunu izah eder misiniz?
İman ve küfür arasındaki kıyaslamalar nelerdir?
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.