Mehmet Akif Ersoy bildiğimiz üzere milli şairimiz, fakat cennet mekân Abdülhamit Han için bazı nahoş söylemleri var. Bunu nasıl anlamalıyız? Neden böyle davranmış?
"Sultan merhum Abdülhamid Hanın sabık içtimaî kusuratı" diyor üstad. Abdülhamid Han Hazretleri sabık (önceki) içtimaî kusuratları nelerdi.
Birde üstadın meşrutiyet tasavvuru nedir. Genel olarak meşrutiyet derken neyi kastediyor üstadımız?
Risale-i Nur'da, Hüseyin-i Cisrî hazretlerinin Risale-i Hamidiye adındaki kitabında semavi kitaplarda Peygamber Efendimiz (asm)'ın geleceğini müjdeleyen yüz on dört işaret Türkçe ve İngilizce'ye tercüme edilip basılmış mıdır? Bu kitapta verilen işaretler hali hazırdaki İnciller'de halen mevcut mu? Mevcut ise nelerdir?
Üstadımız zamanında yaşayan âlimlerin, Üstadımızın Müceddid olduğundan haberleri var mıydı? Yoksa âlimler arasında birbirlerinden haberdar olmama gibi hususlar olabiliyor mu?
Tevafuklu Kur'an'da, Allah kelimelerinin alt alta gelerek tevafuk etmesi Kur'anın bir mucizesi midir? Hattatın kendi hüneri olamaz mı?
Kurandaki tevafuklar nasıl mucize oluyor? Bunu nasıl anlatabiliriz?
19. Sözdeki 2. Reşha'yı izah eder misiniz?
Genelde cemaat içinde siyah giyinmeyi daha çok tercih edenler oluyor.
Çarşaf giyemeyenler, siyah ferace ve siyah başörtüsü takıyorlar.
Neden siyah başörtüsü?
Siyah daha çok dikkat çekmez mi?
Onun yerine gri, lacivert olmaz mı?
Tevafuk meselesini, karşıya nasıl anlatacağız? Yani Allah lafızları alt alta gelmesi Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu nasıl ispat ediyor? Burada anlatılmak istenen ve gösterilmek istenen nedir?