Ayet-i Kerimelerde haşre örnek olarak yeryüzünün ölümünden sonra diriltilmesi ifadeleri var. Peki ağaçlar olsun, diğer yaprakları dökülüp beklemeye geçen bitkiler olsun bunlar bildiğimiz manada ölmüyorlar. Sadece yaprakları ve meyvaları dökülüyor ve bahar geldiğinde dökülen yaprakların meyvaların yerlerinden tekrardan yenileri yetişiyor. Bunlarda ayetlerde bahsedilen “yeryüzünün ölümü” ifadesine d...
7. Şua'nın 2. makamında geçen '' İki kutbun dâiresindeki hesab rakamlarına sıkışmayan bir nihâyetsiz uzaklık içinde, aynı zamanda, aynı kuvvet, aynı tarz, aynı sikke-i fıtrat ve aynı sûrette, beraber noksânsız tasarruf eden; ve o pek büyük mütecâviz kuvvetleri taşıyanları, tecâvüz ettirmeden kanununa itâat ettiren; '' kısmını açıklar mısınız?
Yazı mektubunda geçen ve yazı yazmaktaki yüz şehid sevabı kalkacak mı? Yüz şehid hükmü cari mi?
Zamanda yolculuk mümkün müdür?
"Hem hiçten, yeniden bütün zîhayatın ordularını, bütün cesed-lerinin taburlarında kemâl-i intizâm ile, zerrâtı, emr-i kün- feyekûn ile kaydedip yerleştiren, ordular îcâd eden Zât-ı Zülcelâl, tabur-misâl, cesedin nizâmı altına girmekle birbiriyle tanışan zerrât-ı esâsiye ve eczâ-yı asliyesini, bir sayha ile nasıl toplayabilir, denilir mi?" Bu cümlede geçen zerrat-ı esasiye ve eczay-ı asliye'den kas...
"Zerrat tarlasından tâ manzume-i şemsiyeye, tâ Samanyolu denilen kehkeşan dairesine ve bir hüceyre-i bedenden tâ zemin mahzenine,.." Devamıyla izah eder misiniz; "zerrat tarlası"nı nasıl anlamalıyız?
Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver.O nur ile bu ziya mezcolmazsa zulmettir, zulüm ve cehli fışkırır. Nurun libasını giymiş bir zulmet-i müzevver. Gözünde bir nehar var, lâkin ebyaz ve muzlim. İçinde bir sevad var ki, bir leyl-i münevver. (Lemaat, Osmanlıca Sözler)
Üstadımızın bu cümlesini açıklar mısınız?