Risale-i Nur'un Takip Ettiği "Acz, Fakr, Şefkat ve Teffekkür" Esasları
istifâde ettiğim acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür
istifâde ettiğim acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür
Fakr u zaruret icinden bulunan kişinin dini de ilmi de ahlakı da Allah korusun tehlike altındadır. Fakru zaruret altında olduğumuz durumu, olayı nasıl anlamak, idrak etmek gerek?
Acz ve fakr ne demektir?
Bediüzzaman hazretlerinin Kur'an'dan istifade ederek belirlediğim dediği acz, fakr, şefkat ve tefekkür tariki ile hatveler arasında nasıl bir bağlantı var?
tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz
Risale-i Nur'da, "Acz - Fakr- Şefkat - Tefekkür" diye bildiğimiz hatveleri okuyoruz. İslamı yaşarken, ictimai münasebetlerimizde ve tebliğde buradan günlük hayatımıza uygulamamız gereken davranışlar neler olmalıdır?
Menevi-i Nuriye 5. Reşha'da geçen bu cümleleri izah eder misiniz?
İnsan âciz ve fakir olduğu halde, âczi ve fakri nasıl ona şefaatçi olabilir?
Acz ve fakr neden makbûl bir şefaatcidir, besmele ile irtibatı nedir?
“Aczin ve fakrın hadsizdir, düşmanın, hâcâtın nihâyetsizdir” cümlesini îzâh ediniz.
İnsandaki acz ve fakr tevhide delil olur mu? Olursa nasıl olur?
Risale-i Nur'da neden acz ve fakrdan söz edilince, Allah'ın özellikle Kadir ve Rahim ismleri kullanılıyor?
hikmetleri neler olabilir? Afrika'da fakr u zaruret içinde bulunan
İşte Büzürcmehr, ulemânın arasında fakr ve zilletlerine sebeb olan
u za'f, fakr u ihtiyaç, naks u kusur ka
olmuştur. Fukaranın aczi, avamın fakrı sebeb-i merhamet
Üstad Bediüzzaman, rızkın iktidar ile ters orantılı olduğunu hatta ağaç gibi hareketsiz varlıkların daha çok rızıklandığını anlatıyor. Bununla beraber tilki, maymun vb. çabalayan hayvanların aç kalırken balık gibi aptal hayvanların semiz olduğunu söylüyor. Şimdi ben burayı anlamıyorum. Ayette de insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır deniliyor. Büyüklerimiz nerede hareket orada bereket diyor. Biz burada çabaladıkça, işimizin peşinden koştukça, rızkımızı aradıkça rızkımızın artmayacağını, zira bu örneklere göre bunun aksini yaptıkça rızkımızın artacağı anlaşılıyor. Elbette böyle değildir. Bir izahı vardır. Bu iki hakikati nasıl anlayabiliriz?
28. Lema'da Hz. Ali fendimizin Risale-i Nur'a işaret eden; “Yâ Rab! Benim yıldızımı nûr eyle! Âhirzamâna kadar bedî' sûrette ışıklandır, şû'lelendir.” ifadelerini nasıl anlamak gerekiyor? İlgili kısmı detaylı bir şekilde cümle cümle izah eder misiniz?
1. Risale-i Nur Külliyatı'nın İslam düşünce tarihi içindeki yeri ve önemi nasıl değerlendirilmelidir? Klasik kelâm ve tefsir geleneklerinden hangi yönleriyle ayrılır, hangi yönleriyle onları tamamlar? 2. “İmam Gazâlî'den bu yana telif edilen yegâne özgün eser Risale-i Nur'dur, diğer eserlerin tamamı şerh ve izah mahiyetindedir.” şeklindeki bir ifade ne derece doğrudur? Bu yaklaşım hangi açılardan eleştirilebilir veya desteklenebilir? 3. Bediüzzaman Said Nursî'nin ve Risale-i Nur'un, önceki İslam alimlerinden ve geleneksel eserlerden ayrılan temel farkları ve üstün yönleri nelerdir? Bu farklar çağımızın imanî ve fikrî problemlerine nasıl çözümler sunmaktadır?
Lemaat Risalesi'nde geçen ilgili cümleyi devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Sekizinci Lema'da geçen bu kısmı devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.