Soru

Anglikan Kilisesi'nin Altı Suali

İstanbul'un işgali sırasında, İngilizlerin en yüksek dinî dairesinin Meşihat-ı İslamiye'den sorduğu altı sual ve Bediüzzaman'ın bunlara verdiği cevablar nelerdir?

Tarih: 12.04.2010 09:11:23
Okunma: 8892

Cevap

Hz. Üstad o suallere cevab vermeden önce şöyle harika bir giriş yapar:

"Bir zaman İngiliz Devleti, İstanbul Boğazının toplarını tahrib ve İstanbul'u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan Angilikan Kilisesinin Baş Papazı tarafından, Meşihat-ı İslâmiyeden  (Osmanlı Diyanetinden) dinî altı sual soruldu.

Ben de o zaman, Dârül-Hikmetil-İslâmiyenin (diyanette bir kurul) azası idim. Bana dediler: "Bir cevap ver. Onlar, altı suallerine altıyüz kelime ile cevab istiyorlar."

Ben dedim: "Altıyüz kelime ile değil, altı kelime ile değil, hattâ bir kelime ile değil, belki bir tükrük ile cevab veriyorum.

Çünki o devlet, işte görüyorsunuz ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor... Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!.. demiştim."

Daha sonra cevabları verir ama onlara değil! Bu sualleri duyup da acaba nasıl cevab verilecek diye merakla bekleyen ehl-i imanın hatırı için onlara cevab verir ve şöyle der:

"Onu muhatab etmem. Bir hak-perest adama böyle cevabımız var:

O dedi birincide:
1- "Muhammed (Aleyhissalâtü Vesselâm) dini nedir?"

Dedim: İşte Kur'andır. Erkân-ı sitte-i iman (imanın altı şartı), erkân-ı hamse-i İslâm (İslam'ın beş şartı), esas maksad-ı Kur'an...

2- Der ikincisinde: "Fikir ve hayata ne vermiş?"

Dedim: "Fikre tevhid, hayata istikamet. Buna dair şahidim: (Emredildiğin gibi dosdoğru ol!) (De ki Allah birdir.)

3- Der üçüncüsünde: "Mezahim-i hazıra (sınıf çatışmalarını) nasıl tedavi eder?"

Derim: "Hurmet-i riba, hem vücub-u zekatla (faizi yasaklayıp zekatı farz kılmakla). Buna dair şahidim: (Allah alış verişi helal faizi haram kıldı.) (Namaz kılın zekat verin!)

4- Der dördüncüsünde: "İhtilal-i beşere (toplumsal ayaklanmalara) ne nazarla bakıyor?"

Derim: Sa'y (çalışmak), asıl esastır. Servet-i insaniye, zalimlerde toplanmaz, saklanmaz ellerinde.

Buna dair şahidim: (İnsan için ancak çalıştığı vardır.) (o kimseler ki, altın ve gümüşü biriktirirler ve onları Allah yolunda sarf etmezler. İşte onları (pek) elemli bir azâb ile müjdele!)

Not: Görüldüğü gibi, Hz. Üstad altı sual sorulduğunu söylemekle birlikte bunlardan dördünü cevablamaktadır. Muhtemelen bu altı sualin manalarını bu dördü içinde toplayarak cevab vermiş olsa gerektir. Ya da bu dördünü cevabladıktan sonra, diğer ikisini cevablamaya ihtiyaç kalmadığını düşünmüş de olabilir.


Yorum Yap

Yorumlar