Bahse konu olan yer şöyledir:
"Bazı rivâyât-ı ehâdîsiyenin işârâtıyla ve şu intizâm-ı âlemin hikmeti ile, denilebilir ki, bir kısım ecsâm-ı câmide-i seyyâre, yıldızlar seyyârâtından tut, ta yağmur katarâtına kadar, bir kısım melâikenin sefîne ve merâkibidirler. O melâikeler, bu seyyârelere izn-i İlâhî ile binerler. Âlem-i şehâdeti seyredip gezerler. O merkeblerinin tesbîhâtını temsîl ederler. Hem denilebilir: Bir kısım hayatdâr ecsâm, bir hadîs-i şerîfte “Ehl-i cennet ruhları, berzah âleminde yeşil kuşların cevflerine girerler ve cennette gezerler” diye işaret ettiği طُيُورٌ خُضْرٌ tesmiye edilen cennet kuşlarından tut, tâ sineklere kadar bir cins ervâhın tayyâreleridir. Onlar bunların içine emr-i hakla girerler. Âlem-i cismâniyâtı seyiredip, o hayatdâr cesedlerdeki göz, kulak gibi duyguları ile, âlem-i cismânîdeki mu‘cizât-ı fıtratı temâşâ ediyorlar. Tesbîhât-ı mahsûsalarını edâ ediyorlar."1
Bazı hadis rivayetlerinin işaretlerinden ve kâinattaki düzenin gösterdiği hikmetten anlaşılıyor ki göklerdeki gezegenlerden, yıldızlardan, hatta yağmur damlalarına kadar uzanan bazı cansız varlıklar, bir kısım meleklerin binekleri ve yolculuk vasıtaları gibidir.
Bu melekler, Allah’ın izniyle o varlıklara biner, âlem-i şehadeti (görünen âlemi) dolaşır ve o varlıkların tesbihatını temsil ederler; yani o varlıklar adına Allah’ı överler.
Ayrıca denilebilir ki; bazı canlı varlıklar da —hadiste bildirildiği üzere— “Cennet ehlinin ruhları, berzah âleminde yeşil kuşların içlerine girer ve cennette gezerler.” işaretine uygun olarak, “yeşil kuşlar”dan sineklere kadar uzanan bir tür varlık grubudur ki, bir kısım ruhların bineği hükmündedir. Bu ruhlar, Allah’ın emriyle o canlıların içine girer, maddî âlemi seyrederler. O canlıların göz, kulak gibi duygularıyla, bu âlemdeki yaratılış mucizelerini temaşa eder ve kendilerine has bir şekilde Allah’ı tesbih ederler.
Burada kastedilen melaike değildir. Çünkü Bediüzzaman Hazretleri melaike için hareketli seyyar cisimlere bineceğini söylüyor. Bir kısım hayatlı cisimlere binenler için de "bir cins ervah" diye ifade ediyor. Bunlar vefat etmiş bir kısım veli zatların ruhları olması muhtemeldir. Ayrıca ruhaniyat denilen varlıklardan bir cins de olabilir.
Ayrıca bakınız;
Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrât Neşriyat, Isparta 2015, s. 182

