29. Sözde geçen ruhların sineklerin içinde olma hakikati nedir? Burada kastedilen melaike mi yoksa vefat etmiş kimselerin ruhları da sinekler vasıtasıyla mı gezer?
Bahse konu olan yer şöyledir:
"Bazı rivâyât-ı ehâdîsiyenin işârâtıyla ve şu intizâm-ı âlemin hikmeti ile, denilebilir ki, bir kısım ecsâm-ı câmide-i seyyâre, yıldızlar seyyârâtından tut, ta yağmur katarâtına kadar, bir kısım melâikenin sefîne ve merâkibidirler. O melâikeler, bu seyyârelere izn-i İlâhî ile binerler. Âlem-i şehâdeti seyredip gezerler. O merkeblerinin tesbîhâtını temsîl ederler. Hem denilebilir: Bir kısım hayatdâr ecsâm, bir hadîs-i şerîfte “Ehl-i cennet ruhları, berzah âleminde yeşil kuşların cevflerine girerler ve cennette gezerler” diye işaret ettiği طُيُورٌ خُضْرٌ tesmiye edilen cennet kuşlarından tut, tâ sineklere kadar bir cins ervâhın tayyâreleridir. Onlar bunların içine emr-i hakla girerler. Âlem-i cismâniyâtı seyiredip, o hayatdâr cesedlerdeki göz, kulak gibi duyguları ile, âlem-i cismânîdeki mu‘cizât-ı fıtratı temâşâ ediyorlar. Tesbîhât-ı mahsûsalarını edâ ediyorlar."(29. Söz)
Burada kastedilen melaike değildir. Çünki üstadımız melaike için hareketli seyyar cisimlere bineceğini söylüyor. Bir kısım hayatlı cisimlere binenler için de "bir cins ervah" diye ifade ediyor. Bunlar vefat etmiş bir kısım veli zatların ruhları olması muhtemeldir. Ayrıca ruhaniyat denilen varlıklardan bir cins de olabilir.