Allah'ın sıfatlarının ezeli ve mutlak olduğunu dolayısıyla bu sıfatlarda derece olmadığını biliyorum. Fakat gelecek henüz yaratılmış değilken Allah'ın geleceği işitmesini, görmesini ve bilmesini anlayamıyorum. Bir de ilim maluma tabidir kaidesine göre gelecek nasıl malum oluyor, daha doğrusu cüz'i iradenin neticesi Allah için nasıl malum olabiliyor?
Risale-i nurda şöyle diyor: "bazen zulüm içinde adalet tecelli eder." Neden "bazen adalet" tecelli eder?
Kaderi tam olarak anlamak isteyen biri, kader risalesinden önce nereleri mütalaa etmeli?
Genç yaşta namaz kılmayan ve ölen bir genç ve geç yaşta namaza başlayan bir yaşlı. Şimdi o genç yaşasaydı bir gün farkına varırdı namaza başlardı belki. Çünkü bir çok insan ilerleyen yaşlarda namaza başlıyor. Allah o gencin namaza başlamayacağını bildiği içinmi veya o yaşlının namaza başlayacağını bildiği içinmi ömrünü o kadar veriyor diyebilirmiyiz? Yoksa bu soruyu sormamam mı gerekiyor?
Risâle-i Nûr'da ""Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine râzı ol ki, rahat edesin." şeklinde bir cümle geçmektedir. Kaderin ilim nev'inden olduğunu biliyoruz. Ancak burada takdir etmekten bahsediliyor. Takdir etmek ise, irade ve kudret ile olur. Halbuki, kader sadece bilmekti. İkisini nasıl tevfik edeceğiz. İkinci sorum ise: Bu hükmü hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz. Çünkü geçmişte elde ed
İnsan ruhlar alemindeyken tercihte bulunabilir mi? Mesela anne-babasını seçebilir mi?
Izdırari kadere çocukluk girer mi? Ergenlik dönemine kadar olan kısım ızdırari kadere mi girer? Çocukluk dönemini biz belirliyebilir miydik? Ergenlik döneminden itibaren mi İhtiyari kader mi başlar? Ergenlik dönemine kadar olan kısmı Allah mı belirler?
"Bu gibi vesvese ehl-i İtizale lâyıktır. Çünki onlar derler: "Medar-ı teklif olan ef'al ve eşya, kendi zâtında, âhiret itibariyle ya hüsnü var; sonra o hüsne binaen emredilmiş veya kubhu var; sonra ona binaen nehyedilmiş. Demek eşyada, âhiret ve hakikat nokta-i nazarında olan "hüsün ve kubh zâtîdir; emir ve nehy-i İlahî ona tâbi'dir."" (21. Söz)
Yukarıdaki yeri izah eder misiniz?
Biz kaderin mahkumu muyuz? Mahkumu değilsek istemediğimiz bazı şeyler başımıza neden geliyor?
İnsan-ı Kâmil olmak ve Allah’a yakın bir kul olmak ve belki Allah dostu olmak adına birçok Müslüman gayret ediyor...
Ama vakitsiz çiçekte açmaz deniliyor.
1- Çiçeğin açması için ne gereklidir?
2- Çiçeğin (uygun zamanda ve şartlarda) açmasının öne çekilebilmesi için ne gerekli olduğu hakkında
Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Müslümanlara ve Nur talebelerine ne söylemiştir?