"Fakat o şerler ademden geldiklerinden o şerirler hakiki faildirler"(onbirinci mesele)
O şerirler hakiki faildirler derken mesuliyet manasında mı deniliyor? Hakiki failler derken ne kastediliyor? Çünkü hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah.
Adem aleyhiselamın çocuklarının evliliğini sorunlu görüyorlar. Bügünki dini emirlere göre bunu açıklar mısınız? Bu ilk evliliklerle ilgili hangi kaynaklarda bilgi vardır. Kuran'da insanlar topluluk olarak yaratılmıştır ifadesi var mı?
Ahir zamanda gençliğin sorunları nelerdir ? Ve onların sorunlarına yönelik çözümler nelerdir ? Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri gençliğin öneminden nasıl bahsetmiştir? Risale-i Nur'da gençlerin problemlerine yönelik ne gibi tavsiyeler vardır?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz?
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir.
Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
Üstadimiz Bediüzzaman hazretleri mesliğimiz olan tefekkürün tarikinin üstünde bu kadar durmasının hikmeti nedir acaba? Tefekkürün önemini izah edebilir misiniz?
Dünya hayatını sevmemek ve dünya hayatından kendimizi soğutmak ve ahiret merkezli bir hayat yaşamak için nasil bir yol takip etmeliyiz ?
Allah-ü Tealanın kaç tane ismi var. Esmaül hüsna 99, 1001 ismi, 4000 gibi rakamlar duyuyoruz. Ancak bütün güzel isimlerini öğrenmek istiyoruz nasıl bulabiliriz cevşende tamamı geçiyor mu?
"Hakikat ilmini, hakikî hikmeti istersen, Cenâb-ı Hakkın marifetini kazan. Çünkü, bütün hakaik-i mevcudat, ism-i Hakkın şuââtı ve esmâsının tezâhürâtı ve sıfâtının tecelliyâtıdırlar. Maddî ve mânevî, cevherî-arazî, herbir şeyin, herbir insanın hakikati, birer ismin nuruna dayanır ve hakikatine istinad ederler. Yoksa, hakikatsiz, ehemmiyetsiz bir surettir." İzah eder misiniz?
Gâibâne ve hâzırâne ubudiyetin (kulluğun) farkı nedir? Bu iki ubudiyeti misallerle izah eder misiniz?