Fiil, İsim, Sıfat, Şuunat Münasebeti
Cenabı Hakk'ın efal, esma, sıfat ve şuunatının birbirleriyle münasebetlerini izah edermisiniz?

Cenabı Hakk'ın efal, esma, sıfat ve şuunatının birbirleriyle münasebetlerini izah edermisiniz?
Allah'ın sıfatlarını tek tek açıklar mısız?
7. Şua'da geçen şu cümleleri izah eder misiniz? Özelikle "mazharların kabiliyetleri" cümlesinin manasını avam lisanıyla yapabilir misiniz?
Sekizinci Lema'da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Tenzihen mekruh olan herhangi bir durum, bilerek, isteyerek, kasten yedi defa tekrarlanırsa, tahrimen mekruh hükmünü alır, şeklinde bir husus duydum. Hak mezheplerimize göre , İslam fıkhında böyle bir kaide var mı? Mezheplerimiz mekruha nasıl bakmışlar ve nasıl değerlendirmişler?
İşaratül İcaz'da (s. 11) geçen bu yeri izah eder misiniz?
Eğer olacaklar içinde olmuş olan en hayırlısı ise tecavüz gibi olayları yaşayan insanlar için bu durumu nasıl izah edeceğiz? Böylesine çirkin bir işte hayır ve hikmet nasıl olur?
İnsanların yaptığı fiiller için yarattı kelimesi kullanılması doğru mudur? Örneğin; haber spikeri acemi şoför için "trafikte tehlike yarattı" diyor. Bu kullanım caiz midir? Yarattı yerine hangi kelimeleri kullanmak doğru olur?
Bir hınzır, kendisi hınzır olmayı seçmedi. Ama Cenabı Hak, hem bu dünyada hem ahirette onu istiskal ediyor. Hayvanların iradeleri ve aklı olmadığına göre onların bu derecelendirilmeleri neye göre? Mesela risalede de karınca, hırslı olduğundan ayaklar altında; ama arı, kanaatkar olduğundan başlar üstünde gibi ifadeler var. Bunları nasıl anlamalıyız?
Evet eğer abd hâlık-ı ef'ali bulunsaydı ve icada iktidarı olsaydı, o vakit ihtiyarı ref' olurdu. Çünki ilm-i usûl ve hikmette مَا لَمْ يَجِبْ لَمْ يُوجَدْ kaidesince mukarrerdir ki: "Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez." Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma'lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz. Bu pasajı detaylıca açıklar mısınız?
Yapılan her dua kabul olur mu? Fiili dua nedir?
Lema), Kuddüs isminde, "tanzif" fiili "münazzifi" (temizleyeni) gösterdiği halde
lehine ve aleyhine çok fiiller cereyan etmektedir. O fiiller
ebep kıldırtan farkı, hasleti, fiili veya şeyi nedir? Ki
23. Söz 4. Noktada geçen "Belki vazifesi istidadına göre taammüldür, amel etmektir ubudiyeti fiiliyyedir" cümlesini nasıl anlamalıyız?
ammeye temas eden amelleri, fiilleri" demekle Üstad ne kasdediyor
İsim nedir, sıfat nedir, iyice açıklar mısınız?
Son zamanlarda çıkan bir enerji anlayışı var. İsteğini kolektif enerjiden çeken insanlar, isteğini böyle gerçekleştirdiğini anlatıyor. Güya evrenin aklı varmış; buna “kuantum enerjisi” demişler. Böyle bir şeyin İslâm'da olduğunu, nazar, dua ve niyet gibi kavramlarla iddia ediyorlar. Bu konuyu izah eder misiniz?
Bazı tarikat zikirlerinde müritlerin vücutlarının farklı yerlerini şişlediğini görüyoruz. Bu uygulama caiz midir?
Altın veya gümüş haricinde takı takmak caiz mi? Sahte takı takılmasında sakınca var mıdır?
Sünnet nedir? Detaylı bir şekilde izah eder misiniz? Sünnetin kısımlarını, ayet ve hadislerde sünnetin faziletini yazabilir misiniz?


Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.

Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.

Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
