Meseleyi şu başlıklar altında inceleyebiliriz;
1) Karşı tarafı anlamaya çalışmak
2) İman hakikatlerinin ehemmiyeti
3) Tesettürün ne kadar kıymetli olduğunu, insana değer kattığını, hikmetlerini izah etmek
4) Birden değil, adım adım, aşama aşama tebliğde bulunmak
5) Rızâ-yı İlâhî cihetini vurgulamak
6) Dua etmek
7) Tebliğde, kalbe hitap etme ve kendimizi sevdirme esaslarını uygulamak
1) Karşı tarafı anlamaya çalışmak
Öncelikle, muhatabımızı suçlar gibi konuşmaktan kesinlikle kaçınmalıyız. Onu anladığımızı, yanında olduğumuzu, zorlandığının farkında olduğumuzu açıkça ifade etmeliyiz.
Tesettürün terk edilmesinin belli başlı sebepleri vardır. Bunlar, birilerine kırılmak, çevre baskısı, okul veya iş ortamı, özgüven kaybı, moda, yalnız kalma hissi, önyargılı olma, maneviyattan uzaklaşma gibi meselelerdir. Muhatabımız, büyük bir ihtimalle bu sebeplerden biri yüzünden tesettürü terk etmiş olmalıdır. Asıl sebebin, bunlardan hangisi olduğunu, güzel bir üslupla, samimi bir sohbet ortamında öğrenip, tebliğimizi o noktada yoğunlaştırmalıyız.
2) İman hakikatlerinin ehemmiyeti
İslamiyet'in emir ve yasaklarını yerine getirebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en büyük kuvvet, imanımızdır. Bir insanda iman belirli bir seviyeye geldikten sonra, o kişi bildiklerini amele dökmeye başlayabilir. Mesela namaz kılmayan insanlara nasıl namaz kılınması gerektiğini sorsak, büyük bir kısmı doğru olarak tarif edecektir. Demek ki namaz kılmamanın sebebi, namaz kılmayı bilmemek değildir. İman seviyesindeki eksikliktir. Bizler, Risale-i Nur gibi eserlerden iman hakikatlerini tahsil ederek imanımızı ziyadeleştirdiğimiz sürece, bildiklerimizi hayatımıza tatbik etmeye başlarız. Dolayısıyla, tesettür hususunda sıkıntı yaşayan bir hanım kardeşimize, tesettürün ehemmiyetini anlatmaktan daha fazla, iman hakikatlerini anlatmalıyız ki, o hanım kardeşimizde ziyadeleşen iman, tesettüre girmeye vesile olsun.
3) Tesettürün ne kadar kıymetli olduğunu, insana değer kattığını, hikmetlerini izah etmek
Bu mesele Bediüzzaman Hazretlerinin, "Tesettür Risalesi" olarak bilinen Yirmi Dördüncü Lem'a dersinde, bütün ayrıntılarıyla izah edilmektedir. Bu risaleyi mütalaa etmenizi tavsiye ediyoruz. 1
4) Birden değil, adım adım, aşama aşama tebliğde bulunmak
Aşağıdaki cevabımızda, tesettürle alakalı ayet ve hadisler ve de bunların açıklamaları uzun uzun anlatılmıştır. Bu hakikatler birden bire değil, her görüşmede 1 ayet veya 1 hadis aktarmak suretiyle, aşama aşama tebliğ edilebilir.
Lütfen bakınız;
5) Rıza-yı İlahi cihetini iyice izah etmek
Rabbimizin bizlere verdiği en birinci nimet, "varlık" nimetidir. Cenâb-ı Hakk bizleri yokluk âleminden varlık âlemine çıkarmıştır. Sonra da "hayat" nimetini bizlere ihsan etmiştir. Cansız bir varlık olma ihtimalimiz varken, canlı varlıklar olarak yaratılmışız. Daha sonra da bizlere "insan" olma nimeti verilmiştir. Yani bitki veya hayvan gibi bir canlı olabilecekken, insan olarak hayata gelmişiz. Bu temel nimetlerden sonra da, sayamayacağımız kadar fazla nimetler, hepimize ihsan edilmiştir. Bu hususta Rabbimiz, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurmaktadır:
Ve size, kendisinden istediğiniz şeylerin hepsinden verdi. Bununla berâber, Allah’ın ni‘metini sayacak olsanız, onu sayamazsınız. Muhakkak ki insan, (Allah’ın bunca ni‘metlerine rağmen) gerçekten çok zâlimdir, çok nankördür.2
Evet, bizlere sayısız nimetler veren Cenâb-ı Hakk'ı razı etmek için elimizden ne gelirse yapmamız gerekmektedir. Sonsuz nimetler ihsan eden Rabbimize kendimizi sevdirmek için, O'nun bizden isteklerini yerine getirmemiz bir borçtur. O'nun emir ve yasaklarını yerine getirmek suretiyle Rabbimizi razı etmek, yaratılma sebebimizdir. Aynı zamanda sonsuz bir saadet hayatını da bize kazandıracaktır.
6) Dua etmek
Rabbimizin duaları kabul edeceğine dair ayet ve hadisler şu şekildedir:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Kullarım sana benden sorarsa, şübhe yok ki ben (onlara) pek yakınım. Bana duâ ettiği zaman duâ edenin duâsına cevab veririm. 3
Rabbiniz buyurdu ki: “Bana duâ edin, size icâbet edeyim (duânıza cevab vereyim)! 4
Peygamber Efendimiz (asm)'a hangi dua daha çok kabul edilir? diye sordular. “Gecenin son saatlerinde ve farz namazlardan sonra yapılan dua” buyurdu. 5
Herhangi biriniz acele etmedikçe duası kabul edilir. 6
Bu ve benzeri ayet ve hadisler gösteriyor ki, dünyadaki isteklerimizin yerine gelmesi için elimizdeki en büyük kuvvet, dualarımızdır. O halde hanım kardeşimizin tekrardan tesettüre dönmesi için yapabileceğimiz en büyük iş, duaların kabul edileceği vakitlerde, hiç ihmal etmeden bolca dua etmektir. Hz. Ömer (r.a) Efendimizin, Peygamber Efendimiz (asm)'ın şu duası neticesinde İslam'la şereflendiğini unutmayalım:
Allah’ım! İslam’ı iki Ömer'den biriyle kuvvetlendir! 7
7) Tebliğde, kalbe hitap etme ve kendimizi sevdirme esaslarını uygulamak
Sözlerimizin karşımızdaki kişiye tesir etmesi için, bizi sevmesi gerekmektedir. Yoksa anlattıklarımız ne kadar kıymetli olursa olsun, muhatabımızın kalbinde yer tutmayacaktır. Bediüzzaman Hazretleri, Peygamber Efendimiz (asm)'in sahabe efendilerimizi nasıl dönüştürdüğünü anlatırken şu cümleleri kurar:
Mahbûb-u kulûb, muallim-i ukûl, mürebbî-i nüfûs, sultân-ı ervâh oldu.8
Yani Peygamber Efendimiz (asm), önce sahabe efendilerimizin kalplerinin sevgilisi olmuştur. Bunun neticesinde de, akıllarının muallimi, nefislerinin terbiyecisi ve ruhlarının sultanı haline gelmiştir. Ama birinci sırada "kalplerin sevgilisi" olmak vardır.
Bizler de, tebliğde bulunmak istediğimiz kişilere hediye almak, ikramlarda bulunmak gibi usullerle kendimizi sevdirmeliyiz. Çünkü bizi kalben seven bir kişi, bizim anlattıklarımızı daha çabuk kabul eder.
Bediüzzaman Said Nursi, Lem'alar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 205-210
İbrâhîm Suresi, 14/34
Bakara Suresi, 2/186
Mü'min Suresi, 40/60
Tirmizî, Daavât 79. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvû‘ 10; Nesâî, Mevâkît 35, 40
Buhârî, Daavât 22; Müslim, Zikir 90, 91. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 23; Tirmizî, Daavât 12; İbni Mâce, Dua 7
Tirmizî, Menâkıb, 18
Bediüzzaman Said Nursi, Zülfikar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 323

