Has Veliler ile şahsi Farzlar
ev'inden de olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. (Lemalar) Şahsî farzlar hangi farzlar?
ev'inden de olsa, şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. (Lemalar) Şahsî farzlar hangi farzlar?
risalesinde, şeairden bahisle "şahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir" deniyor. Başka
Bediüzzaman Hazretleri'nin Sünnet-i Seniye Risalesin'nde geçen, "Sünnet-i Seniyyenin merâtibi (mertebeleri) var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez...Bir kısmı da nevâfil nevindendir. ...Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor..." ifadelerinde kasd edilen mertebelerin içerisinde farz ibadetler de var mıdır? Yani farz olan ibadet sünnet hükmüne geçer mi?
Hanefi Mezhebine göre abdestin farzlarını, sünnetlerini ve adaplarını maddeler halinde yazar mısınız?
Risale-i Nur Külliyatında Kastamonu Lahikası'nda sayfa 193'teki mektupta "Farzlarini yapan, kebireleri işlemeyen kurtulur" şeklinde geçiyor. Buradan hangi kebireleri anlamalıyız? İzah eder misiniz?
Bediüzzaman hazretleri Kastamonu Lahikasında "Feraizi işleyen kebairi terk eden inşallah kurtulur" diyor. Ancak Asayı Musa mecmuası 11. şua 4. meselesinde ise; "hatta bir ehli keşif ve tahkik bir yerde 40 vefiyattan yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşahede etmiş, ötekiler gayb etmişler," diyor.(camii cemaati diye biliyorum yanlış değilsem) Bu iki parça birbirine zıt gibi duruyor. izahını yapar mısınız.
Benim vücudum cok yağlı olduğu için boy abdesti alırken banyoda uzun süre duruyorum. Bu da beni cok rahatsız ediyor. Gusül abdesti alırken az sabun kullansam vücudum az yağlı olması gusülü etkiler mi? Bir de vücudumu ovalarken ölü derim doplanıyor, ovalamazsam gusüle engel olur mu?
Üstad hazretleri bir yerde, "Bu zamanda feraizi işleyen kebairi terk eden kurtulur inşaallah" diyor. Bunu nasıl anlamalıyız? 'Kurtululur' derken doğrudan ehli cennet mi demektir? Yoksa günahları çok olanlar, günahları sebebiyle cehenneme gitse de, ehli iman olduğu için, cezasını çektikten sonra, sonunda cennete gider mi demektir.
Sünnet-i Seniyye sadece nafilelerden ve adaplardan mı ibarettir?
Bu zamanda sünnete tabi olmanın ayrı bir önemi olduğu açık. Ama sünnetlere farz kadar ehemmiyet vermek doğru mu? Farzlar ile sünnetler arasında bir önem sırası yok mu?
Abdestin farzları dışındaki bir yerimizde kanama olsa ve oraya bant yapıştırıp abdest alsak olur mu?
Sünnet-i Seniye Risalesi'nde bahsi geçen, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire taallûk eden sünnetler hangileridir? Nafile dahi olsa şahsi farzlardan önemli olmalarının hikmeti nedir?
Bir kimse 23. Cüzü okumaya niyet edip, başında Ya-sin suresi olması hasebiyle okumaya Ya-sin süresinin ilk sayfasından başlasa ve cüzü tamamlasa, 1 Ya-sin + 23. Cüzü okumuş sayılır mı? Cüzün tamam olması için denk gelen sayfaları tekrar okuması gerekir mi?
Sevgili Peygamberimiz (sav) Ramazan ayını her yönüyle nasıl ihya ederdi? Bu hususta uygulama ve tavsiyeleri nelerdir?
Sadaka ve zekat verirken gizlemek daha mı hayırlıdır? Yoksa gösteriş yapma niyeti olmadan göstererek verilse bunun sevabı mı gidiyor? Bu durumlara riya girer mi? Hangi ibadetleri aleni yapabiliriz? İzah eder misinzi?
İstihareye yatıyorum ama ne kalbimde nede rüyamda hiçbir şey hissetmiyorum. Oysaki 7 defa yapıyorum. Bu hususu izah eder misiniz? İstiharenin yapılışı ve sünnetteki yeri nedir?
Muharrem Ayı ve Aşura Günü'nün fazileti hakkında hangi rivayetler vardır? İzah eder misiniz?
“Farz ve vaciplerde ve şeairi islamiyede ve sünneti seniyenin ittibaında ve haramların terkinde riya giremez. İzharı riya olamaz. Meğer gayet zaafı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola.” Burada farz, vacip, şeairi islamiye, sünnetti seniye ve haramların terki dışarısında kalan bir ibadet yoktur? Şeaire taalluk etmeyen ve sünnet olmayan bir ibadet nasıl olabilir?
Sünnet olan vacip var mıdır?
Düğün davetiyelerine bayanın isminin yazılmamasının nedeni nedir
Namazdaki tesbihatları bütün namazlarda sessiz mi okumalıyız? Sesli okursak namaz olmaz mı?
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.