Hıristiyanlara İslamiyeti tebliğ
Hıristiyan bir kimseye ilk önce izah edilmesi gereken meseleler nelerdir? Teslis inancını çürütürken nasıl bir yol takip etmeliyiz?
Hıristiyan bir kimseye ilk önce izah edilmesi gereken meseleler nelerdir? Teslis inancını çürütürken nasıl bir yol takip etmeliyiz?
Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular, çok
Bugünkü Hıristiyanlığın İsâ (a.s.)'a bakışı Müslümanların düşüncelerinden farklıdır. Bunun sebepleri nelerdir?
Ateizm hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?
Müslüman bir erkek veya kadın Müslüman olmayan biri ile evlenebilir mi?
Önceki şeriatlerde veya ümmetlerde tesettür var mıydı? Varsa nasıldı?
Hadis ve sünneti inkâr edenin hükmü nedir? Dinden çıkarır mı?
Mühr-ü şerif hakkında bilgi verir misiniz?
"Risale-i Nur bir Sedd-i Zülkarneyn gibi bir sedd-i Kur'ânî vazifesini görebilir." cümlesini izah eder misiniz?
Âlem-i İslâm'ın bu mübarek vatanın ahalisine karşı pek şiddetli itiraz ve ittihamlarını izâle etmek için matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi." İzah eder misiniz?
Hristiyan arkadaşlara karşı Noel bayramlarını tebrik edebilir miyiz?
Tüm insanlara peygamber gelmiş midir? Birçok insanın tebliğ ulaşmadan ölmesinin hikmeti nedir? Örneğin fetret devri gibi. Peygamberimizin(SAV) ümmetinden bile bir sürü kişi tebliğsiz öldüler. Bunlarla alakalı alimler ne söylüyor. Cennet ehli olduklarını biliyorum. Hikmetini merak ediyorum.
Birinci Sözde Bediüzzaman Hazretleri besmelenin "İslam Nişanı" olduğunu buyuruyor. Bismillah nasıl İslam Nişanı oluyor. Bunu izah eder misiniz?
İkinci emârenin birinci noktasında ( س ) harfi ( ص ) harfinin altında gizlenmesi ve( ص ) görünmesinin iki remzi var. Birisi: Said, toprak gibi mahviyet ve terk-i enâniyet ve tevâzu'-u mutlakta bulunması şarttır. Tâ ki Risâle-i Nûr'u bulandırmasın, te'sîrini kırmasın. İkincisi: Şimdiki bataklığa ve ma'nevî tâğūta sukūtun sebebi ise,terakkî etmek fikrinden neş'et ettiği cihetiyle onların hatalarını gösterip, Müslüman için suûd ve terakkî,ancak İslâmiyet'te ve îmânlı olmakta olduğuna işaret etmektir. Bu ifadelerde anlatılmak istenen nedir?
"Şübhesiz ki (zâhiren) îmân edenler, yahudi olanlar, hristiyanlar ve sâbiîler yok mu, (onlardan) kim Allah'a ve âhiret gününe (hakikaten) îmân edip sâlih bir amel işlerse, artık onların, Rableri katında mükâfâtları vardır; onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." mealindeki bakara suresi 62. ayeti kalbi temiz ve iyi niyetli herkesin kurtulacağı şeklinde yorumlayanlar var. Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
Ehl-i fetret ve akıbetleri hakkında bilgi verir misiniz?
Üstadımız bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslam diyor. Risale-i Nur'a göre İttihad-ı İslam nedir?
Onbeşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfatı büyüktür; belki onu Cehennem'den kurtarır. Çünki âhirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedî'ye (A.S.M.) bir lâkaydlık perdesi gelmiş ve madem âhirzamanda Hazret-i İsa'nın (A.S.) din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (A.S.) mensub Hristiyanların mazlumları çektikleri felâketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir. Hususan ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zaîfler, müstebid büyük zalimlerin cebr ü şiddetleri altında musibet çekiyorlar. Bu pasajı izah eder misinz? Bir nev'i şehadetten ne anlamamız gerekir?
Bir müslümanın ehl-i kitap olan ve olmayanlarla ve namaz kılmayan müslümanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır?
İsrâiliyat bilgilerinin İslam'a girmesinin ne gibi zararları olmuştur.?
Hz. Yahya (as)'a Vaftizci Yahya yakıştırması gördüm bir yerde. Bunu kimler neden söylüyor? Bu tarz soru sormak imanımızı tehlikeye sokar mı? Çünkü küfürden gelen bilgiye dinimizce yaşanıp yaşanmadığını sormak bana çok garip hissettirdi.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.
Zulme rıza göstermemeyi emreden “Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” ayetini hatırlatıp lütufla hakka çağırınız. Kudüs'teki Mescid-i Aksa, Kur'ân'da mübarek kılındığı, ilk kıble, mirac ve Hz. Peygamber'in namaz kıldırdığı ikinci mâbed olduğu için Müslümanlar için çok kutsaldır. Zulüm altındaki kardeşlerimize hem maddî-mânâvî destek olun, hem dua ordusu olarak arkalarında durun; Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için gayret ediniz.