İnançlı birisinin ölüme nasıl bakması gerekir?
Ölüm; iman eden ve imanının gereği gibi yaşayan kimseler için bir yok oluş değil, hiçlik değil, fena değil, sönmek değil, ebedî bir ayrılık değil, tesadüf değil kendi kendine olan bir yokluğa gidiş değildir. Bilakis, bütün işleri hikmetli ve merhametli bir Yaratıcı tarafından dünyadaki kulluk görevinden bir terhistir, bir yer değiştirmedir. Ebedî saadete, müminlerin asıl vatanları olan Cennet’e bir sevk ediliştir. Dost ve ahbabların yüzde doksan dokuzunun toplandıkları berzaha âlemine, onlarla kavuşmak üzere açılan bir kapıdır. (Bkz. Mektubat, 20. Mektub)