Arama sonuçları: 273 sonuç bulundu.

"Bundan sonraki kısım bütün ömrümde görmediğim dehşetli ve semli bir hastalık içinde yazılmıştır. Kusuratıma nazar-ı müsamaha ile bakılsın. Hüsrev münasib görmediği kısmı ta'dil, tebdil, ıslah edebilir."  Burada Üstadımızın Hüsrev Efendi'ye verdiği ta'dil ve tebdil etme izni sadece Risale-i Nur'un bu kısmı için mi geçerlidir, yoksa Risale-i Nur'un geneli için geçerlidir?
Acaba Bediuzzaman Said Nursi Hazretlerinin yazmış olduğu Hutbe-i Şamiyeyi özetleyebilir misiniz ? İki dehşetli hal ve 6 hastalık nelerdir? Bu hastalıkların devaları ve reçeteleri nedir? İzah eder misiniz?
Hastalık zamanında ilaç kullanmak nasıldır ve kullanıldığında ihlas zedelenir mi?
Hutbe-i Şamiye'de İslâm âleminin manevî hastalıklarından olan ye's yani ümitsizlik hastalığı ve reçetesi anlatılmaktadır. Bu konunun anlatıldığı 2. Kelime'yi kısaca izah eder misiniz?
Kronik hastalıktan dolayı özür abdesti alıyorum. Hanefi mezhebindenim. Maliki mezhebine ne gibi durumlarda uyabilirim?
Eyyüb (as) yaraları ibadetini engelleyene kadar hastalığının şifasını taleb etmemiş. O halde bizler de hastalığın bize kazandırdıklarını düşünerek hastalık ibadetimize engel oluncaya kadar dua etmemeli miyiz?
Ben biraz takıntılı bir insanım. Bu yüzden risale okuyordum. Okurken vesveselerimi depreştiren bir yere denk geldim. Bunu sizinle paylaşıp doğrusunu öğrenmek ve rahatlamak istiyorum. 25. Lema 20. devanın sonunda diyor ki : "Bu vehmî hastalık çok devam etse, hakikate inkılâp eder. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, kuvve-i mâneviyesi kırılır. Hususan merhametsiz y...
Abdesti bozan şeyler nelerdir?
Peygamaber efendimiz (sav) çok acılar çekmiş. Müminler de çekiyor. Allahu Teala'nın sevdiği kullarına acılar vermesinin hikmeti nedir?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?