Tabiat Risalesi'nde geçen şu suali nasıl anlamalıyız? "Bazı esbab,cüziyyatın bazı ubudiyetlerine merci olsa o mabud-u mutlak olan zat-ı vacibül vücuda müteveccih zerrattan seyyarata kadar mahlukatın ubudiyetlerine ne noksan gelir?''
Tabiat risalesinde, tabiat için kullanılan "kör ve sağır" ifadelerini nasıl anlamalıyız?
Tabiat Risalesinde geçen; varlıkları tabiatın yaratması, sebeplerin yapması ve kendi kendine olması fikirleri bazı noktalarda aynı gibi görünüyor. Aralarındaki farklar nelerdir?
Tabiat risalesinde, "onlar (tabiatçiler) mesleklerinin iç yüzünü görmemişler" derken neyi kasdediyor?
Tabiat Risalesi'nde geçen "Bir mevcudun vahdeti varsa elbette bir vahidden ve bir elden südur edebilir." sözünden tam olarak ne anlamalıyız? Buradaki vahdet kelimesi birlik ve teklik manasında mı yoksa bütünlük manasında mı kullanılmıştır? Bir masa bütünlüğü ve birliği itibariyle vahdet sahibidir lakin müteaddit ellerden çıkabilir ve çıkıyor. Masanın ayaklarının bir usta tarafından, camının ise ba...
”Halbuki zulümden tenezzühü kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet…” Bu cümle, Tılsımlar mecmuası sayfa 111' de geçiyor. Sorum şu ki: Cenab-ı Hakk'ın Adl ismine kâinat nasıl şehadet ediyor? Buna misaller verir misiniz?
Allah'ın varlığını apaçık ve geniş olarak nasıl ispat edebiliriz?
Cenâb-ı Hakk'ın bizim ibadetlerimize ne ihtiyacı var ki, Kur’ânda ısrarla ibadeti emrediyor?
İçimden bir ses, yaratıcı var diyor. Bir ses de yok diyor. İkisini de tam anlayamıyorum. İkisini de ispat edemiyorum. Uzun süredir bu durum devam ediyor. Bu yüzden çok sıkılıyorum. Ne yapmam lazım.