Risalelerde Lügat
Risalelerin yanına veya altına mananın daha iyi anlaşılması için kısa lügat koymak noktasında karşı çıkıp itiraz edenler oluyor. Bu konuyu biraz izah eder misiniz?
Risalelerin yanına veya altına mananın daha iyi anlaşılması için kısa lügat koymak noktasında karşı çıkıp itiraz edenler oluyor. Bu konuyu biraz izah eder misiniz?
Lügat bilgisi insana ne gibi kazanç sağlar?
Risale-i Nur'u anlamak için "Tarifat" gibi ıstılahi manaları içeren lügatlere bakmamız söyleniyor. Bu mahiyetteki lügatlerin ismini söyleyebilir misiniz?
Üstadımızın Risale-i Nur'a parantez içi mana yazılmasına karşı çıktığı ve lugat eklenmesine izin vermediği söyleniyor. Bunun aslı var mı izah edebilir misiniz?
Yeni basılan 3 ciltlik Tarihçe-i Hayatta geçen Hüsrev Efendinin herkese ezberlerttiği bir lügattan bahis var. Bu lügat nerede ne zaman münteşir olur?
i zahiriyyun" tabiri var. Lügatte, "zahire göre hükmeden âlimler
Kur'an'ın harflerine noktalar ve harekeler ne zaman kim tarafından niçin konulmuştur? Bu tarihi süreç nasıl olmuştur? İzah edebilir misiniz?
Biz mezheplere inanmış mı oluruz yoksa onlara iman mı etmiş oluruz? Mesela bir konu İmam-ı Azama göre haramsa ben bunun haram olduğuna mı iman etmiş oluyorum, yoksa inanmış mı oluyorum? İman etmek ve inanmak farklı şeyler midir? İzah eder misiniz?
23. Söz'de geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
Sekizinci Lema'da geçen bu kısmı devamıyla birlikte izah eder misiniz?
24. mektub'da geçen bu kısmı ve devamındaki misali kısaca izah eder misiniz?
Kur'an'da namaz yoktur, salât gelimesi namaz anlamına gelmez diyerek insanların kafasını karıştıranları çok görüyoruz. Özellikle gençler bunları dinleyerek namazdan uzaklaşıyorlar. Salât kelimesinin namaz anlamında olduğunun delillerini açıklar mısınız?
Niyet nedir ve amele nasıl bir etkisi vardır? Risale-i Nur'da niyetin geçtiği yerler nerelerdir?
Cihazat ve a'za kelimelerinin anlamları ve birbirinden farkı nedir? Risale-i Nur'da genelde beraber kullanılıyor. Kısaca izah eder misiniz?
Sekizinci Lema'da 145. sayfadaki geçen şu cümleleri sayfanın sonuna kadarki metinle beraber izah eder misiniz?
Risâle-i Nur Külliyatında 25. Söz'de Âl-i İmran Suresi 26. âyet ve sonrasında gelen İnşikak Suresinin 1-5. âyetlerini Bediüzzaman Hazretleri nasıl tefsir etmiştir? Buradan nasıl dersler çıkarmıştır? Detaylı olarak izah eder misiniz? Ayrıca şuunat-ı ilâhiye, tecelliyât-ı ilahiye, tasarruf-u rabbaniye, icraat-ı rabbaniye gibi kavramları örneklendirir misiniz? Kumandan-ı azam örneğinde ne anlatılmak isteniyor?
"İkindi namazını terkeden kimsenin işlediği amelleri boşa gider." (Buhârî, Mevâkît 15; Müslim, Mesacid: 35) Böyle bir hadis gördüm. İkindi namazının gaflet sebebiyle yetişememe/ terki hususunda geçmişte işlediğimiz tüm sevaplar boşa mı gitmiş oluyor? Bu hadisi nasıl anlamalıyız?
Bediüzzaman Hazretleri'nin kullandığı mühür, sikke, tuğra, hatem vb. ifadeler ne demektir? İkinci hüccet-i imaniyyede geçen sikke-i kudret ve turre-i fıtrat nedir? Örnek vererek izah eder misiniz?
4.Lemada geçen; "Evet, Âl-i Beyt'in efrâdı ise, i'tikād ve îmân hususunda sâirlerden çok ileri olmasa da, yine teslîm ve iltizâm ve tarafgîrlikte çok ileridedirler. Çünkü İslâmiyet'e fıtraten ve neslen ve cibilliyeten tarafdârdırlar. Cibillî tarafdârlık zayıf da olsa, şânsız da olsa, hatta haksız da olsa, bırakılmaz." cümlesinde geçen Cibillî tarafdârlık zayıf da olsa, şânsız da olsa, hatta haksız da olsa, bırakılmaz." kısmını açıklar mısınız?
Sakal olmaksızın bıyık bırakmak sünnete dahil midir? Hemen her noktada Sünnet-i Seniyyeye tam ittiba edilmeye çalışılırken sakal gibi şeairden olan bir sünnetin terkinin hikmetleri nelerdir? Bu terk umumileşince bir Sünnet-i Seniyye değişip yerini başka bir şeye bırakmış olmaz mı?
"Muhakkakki namaz, mü'minler üzerine vakitleri belirli (bir farz) olarak yazılıdır." 21.Söz'ün başına geçen bu âyette Müslüman kelimesi yerine neden mü'min kelimesi kullanılmıştır? Müslüman ve mü'min kavramlarının izahını yapar mısınız?
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.