İslamda şefaat var mıdır?
Bazıları şefaati inkar ediyorlar? Şefaatin hak olduğunu nasıl izah edebiliriz?
Şefaat hak mıdır? Bu konuda âyet ve hadisler var mıdır? Peygamber Efendimizin [sav] şefaatiyle cehennemdeki bir kişi cennete girebilir mi? şefaat sadece peygamberlere mi mahsustur?
İnsan âciz ve fakir olduğu halde, âczi ve fakri nasıl ona şefaatçi olabilir?
Acz ve fakr neden makbûl bir şefaatcidir, besmele ile irtibatı nedir?
Namazdan sonra dua ederken günahlarıma tövbe ediyordum. Rabbimin âyetlerde, ben sizin tüm günahlarınızı bağışlarım demesi üzerine ben de dedim ki "Allah'ım! Bütün günahlarınızı bağışlarım diye vaad etmişsin, o âyete ve vaadine güveniyorum, lütfen beni bağışla! diyerek dua etmek uygun mudur?
Mektubat'ta dua bahsinde geçen; "Duâ edileceği vakit, istiğfâr ile manevî temizlenmeli. Sonra makbûl bir duâ olan salavât-ı şerîfeyi şefâatçı gibi zikretmeli." cümlesinde, salavat-ı şerifeyi şefaatçi yapmak ne demektir? İzah eder misiniz?
İhlas nasıl "en makbul bir şefaatçi" oluyor? Ayrıca ihlas risalesinin başında üstadın yaptığı tanımdaki dokuz kelimeyi (1. en mühim bir esas, 2. en büyük bir kuvvet, 3. en makbul bir şefaatçi, 4. ...) örneklerle izah edebilir misiniz?
Kimlere şefaat hakkı verilmiştir?
Yazı mektubunda geçen, "Ümmetimin bozulduğu zaman sünnetime yapışan yüz şehid sevabını kazanabilir" hadisinde geçen yüz şehit sevabını yalnız sevap cihetiyle mi anlamalıyız, yoksa makam olarak da o derece yüksek mi olacaktır? Mesela bir şehit 70 kişiye şefaat edebilecekken, bu şekilde 7000 kişiye şefaat hakkı doğar mı?