Soru

Küfür Sureten İsbat mı

"Hakāik-i İslâmiyeye zıddiyet gösterip mübâreze eden küfrün mâhiyeti bir inkârdır, bir cehildir, bir nefiydir. Sûreten isbat ve vücûdî görülse de, ma‘nâsı ademdir, nefiydir." Burada geçen sureten isbat ve vücudi ifadelerini izah eder misiniz? Yani küfür görünüşte isbattır manası mı taşıyor?

Tarih: 21.02.2017 09:55:23
Okunma: 3304

Cevap

Aşağıya aldığımız yerde Üstadımız; küfür ve dalaleti iki kısıma ayırarak, özellikle kabul-ü adem kısmına dikkatleri çekerek "itikadi ve fikri bir hüküm" olduğundan bahseder. Bu fikri yapıda olanlar İman Hakikatlerinin zıddına bir yol açmaya çalıştıkları için bazı şeyleri kendilerince ispat yöntemine gidebilirler. Mesela Ahiretin yokluğunun ispatına çalışan Haşri İnkar Komitesi buna bir delil olabilir. Allah'ın varlığını kabul etmek istemeyen bir kısım kafirler çeşitli teorilerle fikirlerinin ispatına çalıştıklarını yakın tarihin sayfalarında görebiliyoruz. Fakat Rabbimize nihayetsiz hamd ediyoruz ki, Risale-i Nur onların nefyi ispatta kullanmaya çalıştıkları tüm metodları yerle bir etmiştir.

İşte burada bahsi geçen "sûreten isbat ve vücûdî görülse de, ma‘nâsı ademdir, nefiydir" ifadesi bir şeyi ispat etmeye çalışarak ortaya bir şey koyduklarını zannetmişler fakat manası yine yok hükmündedir.

Elcevab: Küfür ve dalâlet iki kısımdır. Bir kısmı, amelî ve fer'î ol­makla beraber, îmân hükümlerini nefyetmek ve inkâr etmektir ki, bu tarz dalâlet kolaydır. Hakkı kabûl etmemektir, bir terktir, bir ademdir, bir adem-i kabûldür. İşte bu kısımdır ki, risâlelerde kolay gösterilmiş. İkinci kısım ise, amelî ve fer'î olmayıp, belki i'tikādî ve fikrî bir hükümdür. Yalnız îmânın nefyini değil, belki îmânın zıddına gidip bir yol açmaktır. Bu ise, bâtılı kabûldür, hakkın aksini isbattır. Bu kısım, îmânın yalnız nefiy ve nakzı değil, belki îmânın zıddıdır. Adem-i kabûl değil ki, kolay olsun. Belki kabûl-ü ademdir. Ve o ademi isbat etmek ile kabûl edilebilir. اَلْعَدَمُ لَايُثْبَتُ kaidesiyle, ademin isbatı, elbette kolay değildir. İşte sâir risâlelerde imtinâ' derecesinde suûbetli ve müşkilâtlı gösterilen küfür ve dalâlet bu kısımdır ki, zerre mikdar şuûru bulunanın bu yola sâlik olmaması lâzımdır. Hem bu yolun, risâlelerde kat'î isbat edildiği gibi, o kadar dehşetli elemleri var ve boğucu karanlıkları vardır ki; zerre mikdar aklı bulunan, bu yola tâlib olmaz. (Lemalar, 13.Lema)

Hakāik-i İslâmiyeye zıddiyet gösterip mübâreze eden küfrün mâhiyeti bir inkârdır, bir cehildir, bir nefiydir. Sûreten isbat ve vücûdî görülse de, ma‘nâsı ademdir, nefiydir. Îmân ise ilimdir, vücûddur, isbattır, hükümdür. Herbir menfî mes’elesi dahi, bir müsbet hakîkatin ünvanı ve perdesidir. Eğer îmâna karşı mübâreze eden ehl-i küfür gayet müşkilât ile menfî i‘tikādlarını, kabûl-ü adem ve tasdîk-i adem sûretinde isbat ve kabûl etmeye çalışsalar, o küfür, bir cihette yanlış bir ilim ve hata bir hüküm sayılabilir. Yoksa irtikâbı çok kolay olan, yalnız adem-i kabûl ve adem-i tasdîk ise, cehl-i mutlaktır, hükümsüzlüktür. Elhâsıl: İ‘tikād-ı küfriye iki kısımdır.Birisi: Hakāik-i İslâmiyeye bakmaz. Kendine mahsûs yanlış bir tasdîk ve bâtıl bir i‘tikād ve hata bir kabûldür. Ve zâlim bir hükümdür. Bu kısım, bahsimizden hâriçtir. O bize karışmaz, biz de ona karışmayız.

İkincisi: Hakāik-i îmâniyeye karşı çıkar, muâraza eder. Bu da iki kısımdır.

Birisi: Adem-i kabûldür. Yalnız isbatı tasdîk etmemektir. Bu ise bir cehildir, bir hükümsüzlüktür ve kolaydır. Bu da bahsimizden hâriçtir. İkincisi: Kabûl-ü ademdir. Kalben ademi tasdîk etmektir. Bu kısım ise bir hükümdür, bir i‘tikāddır, bir iltizâmdır. Hem iltizâmı için nefyini isbat etmeye mecbûrdur. Nefiy dahi iki kısımdır. Birinci Kısım: Hâs bir mevki‘de ve hususî bir cihette yoktur der. Bu kısım ise isbat edilebilir. Bu kısım da bahsimizden hâriçtir. İkinci Kısım ise,dünyaya ve kâinâta ve âhirete ve asırlara bakan; îmânî ve kudsî ve âmm ve muhîtolan mes’eleleri nefiy ve inkâr etmektir. Bu nefiy ise, Birinci Mes’ele’de beyân ettiğimiz gibi, hiçbir cihetle isbat edilmez. Belki kâinâtı ihâta edecek ve âhireti görecek ve hadsiz zamanın her tarafını temâşâ edecek bir nazar lâzımdır. Tâ o gibi nefiyler isbat edilebilsin. (Şualar, 7.Şua)

Ayrıca bakınız:

/soru-cevap/sureten-menfi-ve-ademi

/soru-cevap/hayirlar-menfi-de-olsa-vucudidir

/soru-cevap/kufrun-cehl-olmasi

/soru-cevap/kafirlerin-inkarlarinin-kiymeti-yoktur


Yorum Yap

Yorumlar