Kadir Gecesinin ehemmiyeti nedir? Risale-i Nur'da Kadir Gecesinin fazileti ve layıkıyla değerlendirilmesine yönelik hangi ifadeler geçmektedir?
Kadir sözlükte; “güç, hüküm, değer, şeref” demektir. Kur’an’ın bu gece inzal olmasının geceyi şereflendirdiğini ifade etmek için bu geceye kadir gecesi denilmiştir. Rabbimiz Kur’ân’ı Kerîmde: “Şübhe yok ki biz onu (o Kur'ân'ı), Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu (onun kıymetini) sana ne bildirdi? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrâîl), onda (o gecede) Rablerinin izniyle her bir iş için peyderpey iner(ler). (gece), fecrin doğuşuna (gün ağarana) kadar selâmettir.”[1] Buyurarak Kadir Gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğunu ve gün doğumuna kadar selamet ve rahmetin tecelli ettiğini bizlere bildirmektedir.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kadir-gecesinin-bin-aydan-hayirli-olmasi
Sevgili Peygamberimiz (sav) de bu gecenin fazileti hakkında; "Faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır."[2] Buyurarak gecenin ehemmiyetine işaret etmektedir. Ayrıca Kadir Gecesinde “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!”[3] şeklinde dua edilmesini tavsiye etmiştir.
Kadir Gecesinde yapılacak ibadetler hakkında detaylı bilgi için lütfen bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/kadir-gecesi-nasil-idrak-edilmeli
RİSALE-İ NUR'DA KADİR GECESİ
1-Kadir Gecesinin Gizli Olmasının Hikmeti
Bediüzzaman Hazretleri bazı ehemmiyyetli şeylerin saklı kalıp bilinmemesinde birçok hikmetler olduğunu ifade etmektedir.[4] Meselâ Cuma Gününde saat-i icabe dediğimiz duaların geri çevrilmediği bir vakit vardır. Lâkin o vakit gizlidir. Ta ki mü’minler Cuma Gününün her anını belki saat-i icabedir diyerek dua, niyaz ve taat üzere geçirsinler. Hem ömürde ecel gizlidir. Böylece insan her an “ölebilirim” şuurunda olup gafletten ve günahlardan uzak durarak istikamet üzere bir hayat yaşasın. Aynen bunlar gibi hikmeti sonsuz olan Yüce Rabbimiz, Kadir Gecesini de Ramazan ayı içerisinde gizlemiştir ki mü’minler her geceye Kadir Gecesi nazarıyla baksın, ibadet ve taatlarini ziyadeleştirsin ve Ramazan boyunca manevi bir coşkunluk içinde olsunlar.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kadir-gecesinin-gizli-olmasinin-hikmetleri
Hz. Aişe (r.a)'dan gelen rivayetle Resulullah (sav): "Kadir gecesini, Ramazan'ın son on gününün tekli gecelerinde arayınız"[5] buyurmuştur. Üstad Hazretleri de konu hakkındaki rivayetleri esas alarak:;
“Hadîs-i Şerîf’in sırrıyla Ramazân-ı Şerîf’in nısf-ı âhirinde, husûsen aşr-ı âhirde, husûsen tek gecelerde, husûsen yirmi yedisinde, seksen küsûr sene bir ibâdet ömrünü kazandırabilen Leyle-i Kadir’in ihyâsına ve her biriniz umûm nûr talebeleriyle berâber, husûsen bu bîçâre, çok kusûrlu, hasta, zayıf kardeşinizi hissedâr etmenizi ve her birinizin duâlarınızın binler ma‘nevî âmînlerin te’yîdiyle dergâh-ı İlâhîde kabul olmasını Rahmet-i İlâhiye’den niyâz ediyoruz.”[6] Diyerek gecenin ihyasına ve duaların umumi olmasına dikkat çekmiştir. Dolayısıyla Ramazan’ın son gecelerini Kadir Gecesiymiş gibi değerlendirmek gerekmektedir.
Kadir Gecesini Ramazan’ın son on gününün tek gecelerinde veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler olmakla birlikte Kadir Gecesinin Ramazan ayının 27. gecesinde olduğu[7] genel kabul görmüştür. Üstad Hazretleri konu hakkında; “Yarın gece Leyle-i Kadir olması ihtimâli çok kuvvetli olduğundan, bir kısım müctehidler o geceye Leyle-i Kadr’i tahsîs etmişler. Hakîkî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor. İnşâallâh hakîkî hükmünde kabûle mazhar olur.”[8] Diyerek ümmetin genel kabulü rahmete vesile olabileceğine işaret etmektedir.
2- Kadir Gecesinin Kıymet ve Ehemmiyeti
Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm'de Kadir Gecesi için “bin aydan daha hayırlıdır” diyerek gecenin ehemmiyetini açıkça ifade etmiştir. Bediüzzaman Hazretleri de “Şu mübârek şehr-i Ramazan, Leyle-i Kadr’i ihâta ettiği için, kendisi de ömür içinde bir Leyle-i Kadir’dir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-ü bâkîdir.”[9] Diyerek Kadir Gecesi ile kişinin manevi büyük bir kazanç elde edebileceğini ifade etmektedir. Hz. Üstada göre bu mübarek ve bereketli gecede yapılan her bir ibadetin dakikası bir gün, saati iki aylık ve her bir günü birkaç senelik manevi bir ibadet ecrini kazandırabilir.
Ramazan manevi bir ticaret ve kazanç ayıdır. Üstad Bediüzzaman; “Ramazân-ı Şerîf’de sevâb-ı a‘mâl, bire bindir. Kur’ân-ı Hakîm’in nass-ı hadîs ile her bir harfinin on sevabı var, on hasene sayılır, on meyve-i cennet getirir. Ramazân-ı Şerîf’de her bir harfin, on değil, bin; ve Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin her bir harfi binler; ve Ramazân-ı Şerîf’in cum‘alarında daha ziyâdedir. Ve Leyle-i Kadir’de otuz bin hasene sayılır.”[10] Diyerek bizlere müjde etmektedir. Ramazan gibi mübarek bir ay içerisinde yapılan ibadetlerin okunan her bir Kur’ân harfinin bazen binler sevabı vardır. Hususen Kadir Gecesinde Rabbimiz her bir Kur'an harfine karşılık otuz bin ecir ve sevabı vermektedir.
3- Bediüzzaman Hazretlerinin Kadir Gecesinde Yapılmasını Tavsiye Ettiği Dualar ve İbadetler
Kadir Gecesi gibi mübarek ve mukaddes bir vakitte elbette çokça dua ve istiğfar etmek gerekmektedir. Zira dua mü’min için kulun Rabbine yakınlaştığı ve Rabbi katında kıymet[11] peyda ettiği bir haldir. Bediüzzaman Hazretleri risalelerinde duaya şöyle dikkat çekmiştir: “Sizin Ramazan’ınızı tebrîk eder ve bu gelecek Leyle-i Kadr’i hakkınızda ve hakkımızda bin aydan daha hayırlı olmasını ve defter-i a‘mâlimize böyle geçmesini Cenâb-ı Hakk’dan niyâz ediyoruz. Ve böylece, bayrama kadar اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ لَيْلَةَ قَدْرِنَا ف۪ي هٰذَا الرَّمَضَانَ خَيْرًا مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ لَنَا وَلِطَلَبَةِ الرَّسَٓائِلِ النُّورِ الصَّادِق۪ينَ (Ya İlahena! Bu Ramazandaki Kadir Gecemizi bize ve Risâle-i Nur'un sadık talebelerine bin aydan daha hayırlı kıl.) duâsını etmeye niyet ettik.”[12]
Üstad Hazretleri başka bir yerde bu mübarek gecede Kur’ân ve Kur’ân ile alakalı ibadetlerle meşgul olmayı tavsiye etmiştir. “Leyle-i Kadr’in sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor. İnşâallâh Kur’ân’a âit mesâille iştigal, bir nevi‘ ma‘nevî mütefekkirâne Kur’ân okumak hükmündedir. Hem ibâdet, hem ilim, hem ma‘rifet, hem tefekkür, hem kırâat-i Kur’ân ma‘nâları risâlelerin istinsâh ve mütâlaalarında vardır i‘tikādındayız. Zaten bu ciheti siz takdîr etmişsiniz.”[13]
4- Kadir Gecesini İştirâk-i A‘mâl Düstûruyla İhya Etmek
İştirâk-i a’mâl-i uhreviye düsturu, tam bir ihlas ile sebat ederek ve manevi dayanışma içinde olarak ahirete ait işlerde hizmet edenlerin umum kazançlarında ve dualarında birbirlerine hissedar olmalarıdır.
Ayrıca Hz. Üstad, şahs-ı manevi oluşturarak yapılan hayırlı çalışmalardan kazanılan büyük sevapların, bölünmeden bütünüyle, şahs-ı maneviye dahil her bir ferdin amel defterine kaydedileceğini, bunun hakikat ehli büyük zatlar tarafından keşfen görüldüğünü ve Allah'ın rahmetinin genişliğinin de bunu gerektirdiğini söyler.
Detaylı bilgi için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/istiraki-amal
İşte Bediüzzaman Hazretleri böyle sevabdâr bir gecede de bu düstur ile hareket etmek gerektiğini vurgulamaktadır. Zira bu vesile ile her bir Nur Talebesi, umum kardeşler dili ile kardeşleri adedince ibadet, zikir ve dua ederek büyük bir manevi kazanca dahil olabilmektedir.
“Bu mübârek Ramazan’da iştirâk-i a‘mâl düstûr-u esâsiyle, her bir hâs kardeşimizin kırk bin dili bulunan bir melâike hükmünde, kırk bin diller ile, yani kardeşlerin adedince ma‘nevî diller ile ettikleri ve edecekleri duâlar, rahmet-i İlâhiye nezdinde makbûl olmasını, o lisânlar adedince, Cenâb-ı Erhamürrâhimîn’den niyâz ediyoruz. Bu mâhiyetteki Ramazanınızı tebrîk ediyoruz.”[14]
Yine başka bir yerde; “… ve Leyle-i Kadir Ramazân’ın her gecesinde bulunmak ihtimâli ile aramak ve Risâle i Nûr’un her bir şâkirdi şirket-i ma‘neviye sırrıyla umûm kardeşlerimin hesâbına çalışmak vazîfemizdir. Cenâb-ı Hakk muvaffak eylesin. Âmîn.”[15] Buyurarak Risâle-i Nur dairesi içerisinde bulunan her talebenin bu manevi ortaklık şuuruyla kardeşleri hesabına çalışmayı vazife olarak ifade etmiştir. Zira bir Müslümanın din kardeşi hesabına yaptığı dua, Rabbimiz katında makbuldür. Peygamber Efendimiz (sav) “Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘Duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin.’ diye dua eder.”[16] Buyurmuştur. Başka bir rivayette ise vardır ki: ““İki dua vardır ki bu dualar ile Allah arasında perde yoktur. Mazlumun duası, kişinin Müslüman kardeşinin gıyabında yaptığı dua.”[17]
[1] Kadr, 97/1-5
[2] Buhârî, Îmân 25, 27, 28, 35, Savm 6, Terâvih 1, Leyletü'l-kadr 1
[3] Tirmizî, Daʿavât, 84
[4] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta,2015 s. 133
[5] Buhari, Fedailu leyleti’l-kadr, 3
[6] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, c 4 s. 34-35
[7] Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180
[8] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Şualar, Hayrat Neşriyat, Isparts. 541
[9] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Barla Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 65
[10] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Mektûbat, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 285
[11] Furkân 25/77
[12] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Kastamonu Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 112
[13] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Barla Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 340
[14] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Kastamonu Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 117
[15] Bedîüzzaman Saîd Nursî, Emirdağ Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta, c 1 s. 68
[16] Müslim, Zikir 87, 88
[17] Heysemî, Ed’ıye, 17