Üstad Bediüzzaman Sahabeler bahsinde, "Âhirzamanda beni görmeyen ve iman getiren, daha ziyade makbuldür" mealindeki hadisi izah ediyor ve diyor ki, "sahabeler külli fazilette geçilemez. O rivayetler hususi fazilete dairdir, has bazı şahıslar hakkındadır." Hususi fazilet kısmını anlıyoruz. Fakat has şahıslar tabirini, bazı hususi kimseler sahabeleri geçer diye anlayabilir miyiz?
"Şimdi, dünyayı tahkîr edenler, dört sınıftır. Birincisi, ehl-i ma‘rifettir ki, Cenâb-ı Hakk’ın ma‘rifetine ve muhabbet ve ibâdetine sed çektiği için tahkîr eder. İkincisi, ehl-i âhirettir ki, ya dünyanın zarûrî işleri onları amel-i uhrevîden men‘ ettiği için veyahud şuhûd derecesinde bir îmân ile cennetin kemâlât ve mehâsinine nisbeten dünyayı çirkin görür. Evet, güzel bir adam Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm’a nisbet edilse, yine çirkin göründüğü gibi; dünyanın ne kadar kıymetdar mehâsini varsa, cennetin mehâsinine nisbet edilse, hiç hükmündedir..." Soru
32. Söz'ün 5. Remiz'inde geçen bu kısmı izah eder misiniz? Dünyayı tahkir eden, aşağışayan bu dört grubu nasıl anlamak gerekir? Makbul tahkir nasıl olur?
Peygamber Efendimiz (sav) hatalı insanlara tebliğ yaparken nasıl bir usul takip ederdi? Bizler nasıl yapmalıyız? Çevremizdekilerin yanlışlarını düzeltirken dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir?
Risale i Nur'da bir çok yerde geçen "Şu halde sen ey mülhid, dalaletin itibariyle ya i'dam-ı ebedî ile ademe düşeceksin veya Cehennem'e gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes'ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber i'dam olmasından, binler derece Cehennem'den ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yan...
Alkol içeren kokular ortama sıkıldığında konuşurken vs. ağzımıza giriyormuş gibi hissediyoruz. Alkol içerdiği için şüphe uyandırıyor. Bu tarz kokuları ağız yoluyla solumakta sakınca var mıdır?
“Elbette o Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un vücûb-u vücûduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğnâ-yı zâtîsine ve gınâ-yı mutlakına muvâfık bir sûrette ve kemâl-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsinemünâsib bir şekilde hadsiz bir şefkat-i mukaddesesi ve nihâyetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezzeheden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o ...
Sınırlı mahlukatta sınırsız bir ilim nasıl gözükür? Mesela bir arıyı veya bir elmayı ele alırsak, bu varlıklarda Allah'ın sonsuz ilim ve iradesi nasıl gözüküyor? Yani sonsuz kudret ve ilim Allah'ın zatının gereği olan bahisten hariç sadece mahlukatta gözüken bu fiil ve sanatlarda nasıl sonsuz ilim, irade ve kudret gözlükür? Bu konuyu izah edebilir misiniz?
Allah yolunda hizmet eden anne-babanın sevablarından, evladları ahirette hisse alır mı? Evladın sevapları anne-babaya yazılır mı?
Bu iki hissi nasıl mukayese edebiliriz? Şefkat, aşk ağacının bir dalıdır deniyor, doğru mudur?
"Hatta zeminin merkezindeki müdhiş ateş dahi, o zîşuur mahlûklara nisbeti, bizlere nisbeten Güneşin harareti gibi olmak iktiza eder. O zîşuur rûhânîler nurdan oldukları için, nâr onlara nur gibi olur." Cümlesini açıklar mısınız?