Tembellikten kurtulmak
Tembelliğin çaresi nedir? Tembellik bir vesvese midir?
Tembelliğin çaresi nedir? Tembellik bir vesvese midir?
İnançsız bir kişi yanımıza gelse ve müslüman olmak istediğini söylese, ancak biz nefsimize uyup tembellik edip ona yardım etmesek dinden çıkar mıyız?
önünü alamadığım bir iradesizlik, tembellik boş vermişlik hali sardı
Sekerat vaktinde imanı muhafaza etmek ve kurtarmak için Risale-i Nurun yardımı olur mu? Yazı gibi talebelik şartlarında tembellik edenler için durum nasıldır?
Bir insan namazı çok önemsediği halde tembellikten yada psikolojik sebeblerden dolayı namazını kılamıyorsa, bu insan namazı terkettiği için dinden çıkmış mı oluyor?
1- Bir kimse önceden kafir olsa ve kafir olduğu zamanlarda aslen helal olan bir şeyler yapsa ve sonradan küfrünü değil de yaptığı aslen helal olan şeyleri kastederek ''Ne güzel zamanlardı, ne güzel yaptım.'' derse kafir olur mu?2- Müslüman bir kimse önceden bir Ramazan ayında oruç tutmamış olsa, namazsız olsa, cünüp olsa ve hatta o anlarda bir kimse ile buluşmaya söz vermiş olduğu halde buluşmasa veya bunun gibi şeyler yapsa ve aslen helal olan bir şeyler yapsa ve yaptığı aslen helal olan şeyleri kastederek ''Ne güzel zamanlardı, ne güzel yaptım.'' derse kafir olur mu?3- Kafir birisini sevmenin hükmü nedir? Mesela kafir bir arkadaşımız olsa ve onun eğlenceli, yardımsever, bilgili, yakışıklı olma gibi özelliklerini kastederek ''Ben o arkadaşı seviyorum.'' dersek bunun hükmü nedir?
Üstad Bediüzzaman, rızkın iktidar ile ters orantılı olduğunu hatta ağaç gibi hareketsiz varlıkların daha çok rızıklandığını anlatıyor. Bununla beraber tilki, maymun vb. çabalayan hayvanların aç kalırken balık gibi aptal hayvanların semiz olduğunu söylüyor. Şimdi ben burayı anlamıyorum. Ayette de insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır deniliyor. Büyüklerimiz nerede hareket orada bereket diyor. Biz burada çabaladıkça, işimizin peşinden koştukça, rızkımızı aradıkça rızkımızın artmayacağını, zira bu örneklere göre bunun aksini yaptıkça rızkımızın artacağı anlaşılıyor. Elbette böyle değildir. Bir izahı vardır. Bu iki hakikati nasıl anlayabiliriz?
Meyve Risalesi Birinci Mesele'de namaz kılmayan kişinin bu hatası yüzünden sıkıntılar çekerek ahlakının bozulması anlatılıyor. Bu nasıl oluyor ve namazı terk eden kişi neden ümitsizliğe düşüyor? Kısaca izah eder misiniz?
19. Mektub'un giriş ve İhtar kısmını cümle cümle izah eder misiniz?
Kastamonu Lahikası'nda (s. 36) geçen bu kısmı nasıl anlamalıyız? Kimlerden bahsedilmektedir?
Fatiha suresinde "yalnız senden yardım isteriz" âyetini nasıl anlayacağız? Başka birinden su istesem yanlış mı olur?
13. Lema'nın 4. İşaretini baştan sona cümle cümle izah eder misiniz?
Yazı mektubu ne zaman ve nerede yazılmıştır? Hangi hususi talebelere yazılmıştır? Kısaca izah eder misinzi?
“Bu hizmet-i kudsiyenin kerâmeti üç nev'dir: Birinci Nev': O hizmeti ihzâr etmek ve hâdimlerini o hizmete sevketmek cihetidir. İkinci Nev': Mâni'leri bertaraf etmek ve muzırların şerlerini def' edip, onları tokatlamaktır. Bu iki kısmın hâdiseleri çoktur, hem çok uzundur. Başka vakte ta'lîkan, en hafif olan üçüncü bir kısımdan bahsedeceğiz. Üçüncü Kısım şudur ki: Hizmette hâlisâne çalışanlara fütûr geldiği vakit, şefkatli bir tokat yerler, intibâha gelerek yine o hizmete girerler. Bu kısmın hâdisâtı, yüzden fazladır. Yalnız yirmi hâdiseden on üç, on dördü şefkatli tokat yemişler, altı yedisi zecir tokadını görmüşlerdir.” 10. Lema'nın yukarıda geçen bölümünü izah eder misiniz?
Namazın konu olarak geçtiği hem müjdeleyici hem de uyarıcı olarak ayet, hadis ve vecizeler nelerdir?
Niyet nedir ve amele nasıl bir etkisi vardır? Risale-i Nur'da niyetin geçtiği yerler nerelerdir?
İhlas ve tevekkül kavramlarını izah eder misiniz? Bir iş yaparken ihlası ve tevekkülü nasıl yapacağız?
Hocam biz biliyoruz ki bizim vazifemiz çalışıp tevekkül etmek. Netice de Rabbimizin vazifesidir. Fakat takıldığım bir nokta var. Ben acaba neticelere müdahale edip etmediğimi nerden anlayacağım? Yani durmam gereken sınır neresidir? Buradaki neticeye müdahale aynı konu üzerine defalarca ısrar etmek diretmek midir? Ya da başka bir şey mi? Bir yol haritası çizer misiniz bana? Tevekkülde sınırım ve ölçüm ne olmalı?
Bediüzzaman Hazretleri, Hutbe-i Şamiye'nin baş kısmında "Mualecenin esasları onları biliyorum" derken ne demek istiyor? İzah eder misiniz?
Kulu istedi diye Allah razı olmadığı kötülüğü yaratıyorsa, Allah kendine haksızlık yapıpta mecburiyete düşmez mi? Allah razı olmadığı şeyi yaratarak kulunun isteklerine esir olmaz mı? Çünkü bizler razı olmadığımız şeyleri yaparsak, hem psikolojik olarak hem de kanunlara göre esir olduğumuz kabul ediliyor. Allah kötü şeyleri yarattığı için, kötü olarak sorumlu tutulmuyorsa, o zaman razı olduğu iyi şeyleri yarattığı için, Allah nasıl iyi olabilir? Ya da nasıl iyi ve güvenilir olduğu anlaşılabilir? Allah güç sahibi diye korkup ta Allah'ın doğru olduğunu kabul edersek, doğruluktan şaşmış olmaz mıyız? Doğruluktan şaştığımız için, Allah bize demeyecek mi benden korkup gücüme boyun eğdiniz ve bu yüzden doğruluktan şaştınız, yazıklar olsun size, demez mi? Bu hayatta bile güçlü olan haklıysa, o zaman Allah'ta güçlü olduğu için haklı mı oluyor? Eğer güçlü olmasından dolayı Allah haklıysa, insanlara nasıl diyebilir ki güçlü olmanız sizi haklı yapmıyor?
Bir âyette mana olarak yalnızca Allah'a güvenin deniyor. Sonra başka bir âyet okudum, o âyette de "Birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendine güvenilen kişi borcunu ödesin ve Rabbi olan Allah'tan korksun" diyordu. Bu âyetleri nasl anlamak gerekir? Allah'a güvenmek demek başkalarına güvenmeyin mi demektir?
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.