Kitâb-ı Mübîn; “Âdetullah” tabir edilen yaratılış kanunlarının yazılı olduğu Levh-i Mahfuz’daki defterlerden biridir. Varlık sahasına çıkan bir şeyin takip ettiği yol ve tabi olduğu kanunların yer aldığı projeleri içine alır. Bugün fen bilimleri olarak bilinen bütün disiplinler, Kitâb-ı Mübîn’de yazılı kanunları tarif etmektedir. Kitab-ı Mübin, Kur'ân-ı Kerim'de de geçen bir ibaredir. Şöyle ki:

Ve gaybın anahtarları O’nun katındadır; onları ancak O bilir. Hem karada ve denizde ne varsa bilir. Hiçbir yaprak da düşmez ki onu bilmesin; hem ne yerin karanlıklarında bir dâne, ne yaş ne de kuru (hiçbir şey) yoktur ki, apaçık bir Kitab’da (Kur’ân’da) bulunmasın!¹ 

Üstad Bediüzzaman bu hususta şöyle der:

Bir kavle göre, Kitâb-ı Mübîn Kur’ândan ibârettir. Yaş ve kuru her şey içinde bulunduğunu, şu âyet-i kerîme beyân ediyor. Öyle mi? Evet, her şey içinde bulunur. Fakat, herkes her şeyi içinde göremez. Zîrâ muhtelif derecelerde bulunur. Bazen çekirdekleri, bazen nüveleri, bazen icmâlleri, bazen düsturları, bazen alâmetleri; ya sarâhaten, ya işâreten, ya remzen, ya ibhâmen, ya ihtar tarzında bulunurlar.²

Yukarıda geçen paragraf, Yâsin suresinde geçen bir önceki ayetle örtüşmektedir. Yaş, kuru her şey Kur'an'da bulunur fakat bazen anlaşılır bazen gizli mana şeklinde, bazen umumi bir kanundan kısaca bahsederek akla havale eder. Bütün âlemde kurulu düzenin sebebi olan bu kudret kanunlarının—ya da diğer ifadeyle Kitâb-ı Mübîn’in—varlığını bazı maddeci dinsizler de hissetmiş; Allah’ı ve O’nun kudretini kabul etmek istemediklerinden “tabiat” adını verip her şey tabiatla oluyor, diyerek büyük bir yanlışa düşmüşlerdir. 

Kitâb-ı Mübin meselesi, Risâle-i Nur külliyatında çok yerlerde geçen bir konudur. Yine bir yerde şöyle geçmektedir:

Ama “Kitâb-ı Mübîn” ise, âlem-i gaybdan ziyâde âlem-i şehâdete bakar. Yani mâzî ve müstakbelden ziyâde zaman-ı hâzıra nazar eder. Ve ilim ve emirden ziyâde, kudret ve irâde-i İlâhiyenin bir ünvanı, bir defteri, bir kitabıdır.³ 

Metinden anladığımız kadarıyla, şu âlemde mevcut zaman içinde vücuda gelen, yaratılan şeylerin, Cenabı Hakk'ın irade ve kudret kanunlarına göre ne şekilde ne ölçüde yaratılacağının Allah'ın ilmindeki kayıtlarıdır. Yaratılan şeyin, ilim safhasından, irade ve kudret ile âlem-i şehadete yani görünen âleme çıkma safhasında görünenler Kitâb-ı Mübin'dedir.