Hz. Adem ilk insan mı ve ilk peygamber mi? Bunu nasıl bileceğiz? Bu konuda âyet ve hadis var mıdır?
Bu hadis hangi kaynakda geçiyor? Sahih midir? Sahih ise izah eder misiniz?
Ebu Sa’id el-Hudri (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kıyamet günü, şu üç (kısım) kimse Allah’a karşı hüccet getirir: 1) Fetret devrinde (peygamber gönderilmemiş olduğu bir dönemde) yaşamış ve ölüp gitmiş olanlar. Bu kimse, "bana hiçbir peygamber gelmedi. Yoksa kulların içinde sana en it
"Namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü ahirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette ibka eder." cümlesini açıklar mısınız?
'Yağmuru O yağdırır ve ana rahmindekini O bilir' ayet-i kerime meallerinin tefsirini sormak istiyorum. Amenna ve saddekna inandık iman ettik ama kalbimin ve aklımın da tatmin olması için yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Hayvanlar üzerinde bilimsel araştırma yapmak için deney yapmak caiz midir? Bunun bir ölçüsü ve sınırı var mıdır?
İhlas ve tevekkül kavramlarını izah eder misiniz? Bir iş yaparken ihlası ve tevekkülü nasıl yapacağız?
Hocam biz biliyoruz ki bizim vazifemiz çalışıp tevekkül etmek. Netice de Rabbimizin vazifesidir. Fakat takıldığım bir nokta var. Ben acaba neticelere müdahale edip etmediğimi nerden anlayacağım? Yani durmam gereken sınır neresidir? Buradaki neticeye müdahale aynı konu üzerine defalarca ısrar etmek diretmek midir? Ya da başka bir şey mi? Bir yol haritası çizer misiniz bana? Tevekkülde sınırım ve öl
Ene ile Allah'ı nasıl bulabiliriz? Eneyi nasıl çalıştırmalıyız? Kısaca izah eder misiniz?
"Bir kelâmda, her fehme gelen şeylerde mütekellim muahaze olunmaz. Zira mesûk-u lehülkelâmdan başka mefhumlar irade ile deruhte eder. İrade etmezse, itab olunmaz. Fakat garaz ve maksada mutlaka zâmindir." "Fenn-i beyanda mukarrerdir: Sıdk ve kizb, mütekellimin kast ve garazının arkasında gidiyorlar. Demek maksut ve mesâk-ı kelâmda olan muâhaze ve tenkit, mütekellime aittir. Fakat 'kelâmın müstetbe
”Halbuki zulümden tenezzühü kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet…” Bu cümle, Tılsımlar mecmuası sayfa 111' de geçiyor. Sorum şu ki: Cenab-ı Hakk'ın Adl ismine kâinat nasıl şehadet ediyor? Buna misaller verir misiniz?