Soru

Hutbe-i Şamiye Risalesi'nin Telif Zamanı ve Konusu

Hutbe-i Şamiye eseri Risale-i Nur'da hangi eserde ve kaçıncı sayfada geçmektedir? Kısaca hangi dönemde ve ne için yazıldığını bahseder misiniz? İçerigi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Tarih: 14.01.2025 00:24:18

Cevap

Bediüzzaman Hazretleri, Urfa’dan ayrıldıktan sonra, 1911 yılının kış mevsimine doğru Şam’a ulaşır. Burada, Mevlâna Hâlid-i Bağdadî Hazretleri’nin türbesinin yakınlarında, Salihiye Mahallesi'nde kalır. Kısa bir zaman sonra Şam ve yöresindeki âlimler, Bediüzzaman Hazretlerinin geldiğini duyarlar ve grublar hâlinde kendisini ziyaret etmeye başlarlar. Bediüzzaman Hazretlerinin Şam’a gittiği senelerde birçok insan, Müslümanların her alanda mağlup olmasından dolayı büyük ümitsizlik içindeydi. Osmanlı’nın sarsıldığı, yer yer isyanların ve kopmaların başladığı o karanlık günlerde, Anadolu’da olduğu gibi Şam’da da halk bir ümit, bir ışık arıyordu. İctimai problemleri ve çıkış yollarını çok iyi bilen Üstad Hazretleri, Şam’da kaldığı yaklaşık beş aylık süre içerisinde gerek camilerde ve gerekse misafirhanesinde halka dersler vermiş, İslâm’ın eski şevketini kazanması için neler yapılabileceğini anlatıp onları ümitsizlik illetinden kurtarmaya çalışmıştır.

O zamanlar otuz beş yaşında olan Bediüzzaman Hazretleri, Şam ulemâsının ısrarlı teklifleri üzerine, Şam’ın en büyük camisi olan Emevî Camisi’nde, içinde yüz âlimin bulunduğu on bin kişiye yakın büyük bir cemaate bir hutbe okur.

Bediüzzaman Hazretlerinin bir asır önce okuduğu bu hutbe, muhteviyatı yönünden çok ehemmiyetlidir. Bu Hutbe-i Şamiye; İslâm Âlemi’nin içinde bulunduğu hastalıkların nelerden ibaret olduğunu, felâket ve esarete hangi sebeplerden dolayı mâruz kaldıklarını bildiren, buna karşı kurtuluş çareleri gösteren ve bundan sonra, İslâmiyet’in zemin yüzünde maddî-mânevî en yüksek terakkiyi göstereceğini, İslâmî medeniyetin kemal-i haşmetle ortaya çıkacağını ve zemin yüzünü pisliklerden temizleyeceğini ispat eden, müjde veren çok kıymetdâr, bütün Müslümanlara, hatta insanlığa şâmil bir derstir, bir hutbedir.

Hz. Üstad’ın yüz sene önce okuduğu bu hutbesi, Hutbe-i Şamiye ismiyle kitab haline getirildi ve Şam’da bir hafta içinde iki kez tab edildi. Bediüzzaman Hazretlerinin Şam’dan İstanbul’a dönüşünden kısa bir süre sonra, iki kez de İstanbul’da Ebuzziya Matbaası’nda basıldı. Daha sonra 1922 yılında Evkaf-ı İslâmiye Matbaasın’da tekrar basılmıştır.

Bediüzzaman Hazretleri, 10 sayfa kadar olan bu Arapça hutbeyi, te’lifinden kırk beş sene sonra, Türkçeye tercüme edip neşretmiştir. Kıyamete kadar bütün Müslümanlara rehber olabilecek olan bu hutbe, Risale-i Nur külliyatında Mektubat mecmuasının ikinci cildinin son kısmına (s. 438-461) dahil edilmiştir. Hazret-i Üstad, talebelerine yazdığı bir mektubda bu hutbenin lüzumuna dair şöyle der:

“Şimdi o zamandaki verdiği haberlerin aynen tezahürleri (görünmeleri) Âlem-i İslâmiyet’te başlamış. Demek bu pek ehemmiyetli ders, zamanı geçmiş eski bir hutbe değil, belki doğrudan doğruya 1327’ye (1911) bedel, 1371’de (1955) ve Cami-i Emevî yerine Âlem-i İslâm camiinde üç yüz yetmiş milyon bir cemaate hakikatli ve taze bir ders-i ictimaî ve İslâmîdir (toplumsal ve İslâmî bir derstir), diye tercümesini neşretmek münasip görürseniz neşredersiniz.[1]

Bediüzzaman Hazretleri Şam halkının ısrarlarına rağmen Şam’da fazla kalmaz ve 1911 yılının baharında Şam’dan ayrılır. Önce Beyrut’a, oradan da deniz yoluyla İstanbul’a ulaşır.

Detaylı bilgi için lütfen bakınız:

https://risale.online/soru-cevap/hutbe-i-samiye-5

https://risale.online/soru-cevap/mualecenin-esaslari-hk

 


[1] Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, c.2, s. 432.


Yorum Yap

Yorumlar