Soru

“Bir su, beş muhtelif mizâçlı hastalara göre nasıl beş hüküm alır. Şöyle ki: Birisine hastalığının mizâcına göre su ilaçtır, tıbben vâcibdir. Diğer birisine hastalığı için zehir gibi muzırdır, tıbben ona haramdır. Diğer birisine az zarar verir, tıbben ona mekrûhtur. Diğer birisine zararsız menfaat verir, tıbben ona sünnettir. Diğer birisine ne zarardır ne menfaattir; âfiyetle içsin, tıbben ona mübâhtır. İşte hak burada taaddüd etti. Beşi de haktır.”

27. Söz İctihad Risalesi'nde geçen bu kısımda, bir su, beş muhtelif mizaçlı hastalara göre nasıl beş hüküm alır? Su misalini izah eder misiniz? 

Tarih: 4.03.2025 16:28:01

Cevap

“Bir su, beş muhtelif mizâçlı hastalara göre nasıl beş hüküm alır. Şöyle ki: Birisine hastalığının mizâcına göre su ilaçtır, tıbben vâcibdir. Diğer birisine hastalığı için zehir gibi muzırdır, tıbben ona haramdır. Diğer birisine az zarar verir, tıbben ona mekrûhtur. Diğer birisine zararsız menfaat verir, tıbben ona sünnettir. Diğer birisine ne zarardır ne menfaattir; âfiyetle içsin, tıbben ona mübâhtır. İşte hak burada taaddüd etti. Beşi de haktır.”[1]

Suyun beş farklı kişi için farklı hükümlere tabi olması örneği, İslamî hükümlerin sabit olduğu kadar esnek ve hikmetli bir yapıya sahip olduğunu gösterir. İslamiyet’te suyun helal ve haram olması ile ilgili açık ve net bir hüküm yoktur. Fakat kişinin durumuna göre su değerlendirilir.

"Birisine hastalığının mizâcına göre su ilaçtır, tıbben vâcibdir."

Vâcib, yapılması zorunlu olup ve terk edilmesi günah olan fiillerdir. Bir hasta için su hayati bir önem taşıyorsa, onun için tıbben içmek zorunludur. Yani tıbben o kişiye su vacip olur. Mesela: Biri susuzluktan ölmek üzereyse, su içmek ona vaciptir. Eğer içmezse kendisini tehlikeye atar, dolayısıyla günaha girer çünkü İslam’da canı korumak farzdır.

"Birisine hastalığı için zehir gibi muzırdır, tıbben ona haramdır."

Haram, Kesin olarak yasaklanmış olan şeydir. Eğer bir kişi için su içmek zararlıysa, o kişi için su içmek haram olur. Çünkü İslam’da kendine zarar vermek yasaktır. Mesela, ölümcül derecede su zehirlenmesi (hiponatremi) riski taşıyan bir kişinin su içmesi yasaktır.

"Birisine az zarar verir, tıbben ona mekrûhtur."

Mekrûh, Yapılması hoş karşılanmayan, terk edilmesi gereken şeydir. Kişi, su içtiği için bir rahatsızlık hissediyor ama büyük bir zarar görmüyorsa, su içmek onun için mekrûhtur. Mesela, aşırı soğuk su içmek, boğaza zarar verebilir. Boğazı hassas olan birisinin soğuk su içmesi ona mekruh olur.

"Birisine zararsız menfaat verir, tıbben ona sünnettir."

Sünnet, Peygamber Efendimizin (sav) yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği, yapıldığı takdirde sevap kazanılan, terk edilirse günah olmayan fiillerdir. Mesela, Peygamber Efendimiz (sav), susadığı zaman suyu üç yudumda içerdi. Bir insan bu niyetle susadığı zaman suyu üç yudumda içerse, bu onun için sünnettir.

"Birisine ne zarardır ne menfaattir; âfiyetle içsin, tıbben ona mübâhtır."

Mubah, yapılması veya yapılmaması serbest olup, yapılmasında ne sevap ne günah olan fiillerdir. Bir kişi için su içmekte herhangi bir zarar ve fayda yoksa, ona mubah olur. Yani isterse içebilir, istemezse içmez. Bunun hiçbir hükmî sonucu yoktur. Mesela, sağlıklı bir insan, herhangi bir özel durumu yoksa, canı istediğinde su içebilir. Ona canı çektiği için ne sevap ne de günah yazılır.

"Beşi de haktır."

Su içmek kişinin durumuna göre beş farklı hüküm aldı. Hepsi doğru ve geçerli bir hükümdür. Yani su haramdır hükmü de su vaciptir hükmü de doğru oldu. Burada suyun kendisi değil, kişinin halinden dolayı hükümler değişti.

Bu misal, İslam hukukunun muhteşemliğini de anlatmaktadır. Bir şey, farklı insanlarda farklı etkilere sahip olabilir. İslamî hükümler, sadece genel kurallardan ibaret değil, insanın durumuna ve ihtiyacına göre şekillenen hikmetli bir sistemdir. Bazıları tam açıktır ve herkes için aynıdır. Mesela, kumar oynamak herkese haramdır. Özetle, İslamiyet’in her hükmü insanlar için en faydalı ve güzel olandır.


[1] Bediüzzaman Said Nursi, Sözler Mecmuası, Altınbaşak Neşriyat, İstanbul 2013, s. 160


Alâkalı Sorular

Yorum Yap

Yorumlar