7. Şua'nın 2. makamında geçen '' İki kutbun dâiresindeki hesab rakamlarına sıkışmayan bir nihâyetsiz uzaklık içinde, aynı zamanda, aynı kuvvet, aynı tarz, aynı sikke-i fıtrat ve aynı sûrette, beraber noksânsız tasarruf eden; ve o pek büyük mütecâviz kuvvetleri taşıyanları, tecâvüz ettirmeden kanununa itâat ettiren; '' kısmını açıklar mısınız?
Bu cümle ile Hz. Üstad, semâ âleminin akıl almaz genişliği ile birlikte bu kadar geniş bir âlemde Allah’ın kusursuz tasarruf, düzen ve icraatlarını nazara veriyor. Böylelikle Rabbimizin sonsuz ilim ve kudretine dikkatleri çekmek istiyor. Nitekim insanoğlunun gökyüzünde teknolojik imkanlarla tespit ettiği bugünkü gerçekler, insanı şaşkınlığa ve hayranlığa düşürmektedir.
Bilindiği üzere, yedi kat semanın birinci katı, yıldızların ve galaksilerin bulunduğu kattır. Bugünkü bilimsel verilere bakıldığında uzayda yani birinci kat semada içinde bulunduğumuz Samanyolu galaksisi gibi üç yüz milyara yakın galaksi bulunmaktadır. Her bir galakside de 200 milyar civarı (belki daha fazla) yıldız bulunmaktadır. Yıldızların ve galaksilerin birbirine olan mesafeleri ise insan aklının alamayacağı uzaklıktadırlar.
Mesela, dünyamızın içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi; yaklaşık 12 milyar yaşında, sinesinde 200 milyar yıldızı barındıran, bir başından diğer başına sesten daha hızlı bir savaş uçağıyla 1.3 trilyon senede ancak varılabilen, 1. kat semadaki milyarlarca galaksiden sadece birisidir. Dünya ölçüleriyle akıl almaz büyüklükte olan Samanyolu galaksisi ise uzayın geneliyle kıyaslandığında çok çok küçük bir yer kapladığı hayretle görülecektir.
Bir başka hakikat ise, kâinat an be an genişlemektedir. Örneğin iki galaksi arası uzaklık yıllar önce 4-5 ışık yılı ise şu anda 6-7 ışık yılıdır. Bilimin daha yakın zamanda fark ettiği bu gerçeği K. Kerim 14 asır önce şöyle ifade etmektedir: ‘’ Ve sema; biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki onu genişletici olan elbette biziz.’’[1]
Dünya'nın kumsallarındaki toplam kum taneciklerinden 2.5 kat daha çok olan ve her biri dünyamızdan binler, yüz binler hatta milyonlarca defa büyük olan sayısız yıldızları hesap rakamlarına sığışmayan bir uzaklıkta hikmetle ve düzenle yoktan yaratıp direksiz boşlukta düşürmeden döndüren, birbirine çarptırmadan çok süratli bir şekilde gezdiren Allah (cc), sonsuz kudretini böylelikle bizlere göstermiş olmuyor mu?
Adedini telaffuz edemediğimiz sayıdaki devasa yıldız lambalarının milyarlarca senedir yanan ve bitmeyen yakıtlarını, akıl almaz uzaklıklar içerisinde hiçbirini unutmadan, tükenmez hazinelerinden gönderen kimdir? Elbette sonsuz kudret sahibi olan Allah u Teâlâ Hazretleridir.
Mesela, Samanyolu galaksisinde bulunan 200 milyar yıldızdan sadece birisi güneştir. 4,6 milyar yaşında, dünyamızdan hacim olarak 300 bin defa kütle olarak 1.3 milyon defa büyük olup yine dünyamıza 150 milyon km uzaklıkta bulunan ve içinde saniyede 610 milyon ton hidrojenin helyuma dönüştüğü muhteşem güneşi, semanın güzel yüzüne bir göz gibi çakan ve biz muhtaçlara rahmetinden ışık verici ve ısındırıcı bir lamba ve bir soba yapan kimdir? Elbette sonsuz kudret sahibi olan Allah u Teâlâ Hazretleridir.
Yıldızlar arasındaki mesafe, dünya ölçüleriyle belirtilemeyecek kadar büyüktür. Yıldızlar arasındaki akıl almaz mesafeler nedeniyle yıldızlar arasındaki uzaklıklar ışık yılı birimi ile ifade edilir. Bir ışık yılı saniyede üç yüz bin kilometre hızla giden bir ışık huzmesinin bir yılda kat ettiği mesafedir. Bu birime göre dünya ile güneş arasındaki mesafe yedi ışık yılı/dakika olur.
Bu bilimsel hesaplamaya göre; iki galaksi arasındaki mesafe 6-7 ışık yılı olduğuna göre 200 milyar galaksiyi içlerindeki 100 milyarlarca yıldızlarıyla beraber yörüngelerinden milim saptırmadan milyarlarca senedir dengede tutan, birbirlerinin hududuna girdirmeden akıllara durgunluk veren bir düzen ve itaatle hareket ettiren, çıkardıkları müthiş gürültüleri bizlere duyurmayan, ölümleriyle ortaya çıkan devasa enkazlarını çabucak hikmetle temizleyip gökyüzünü pırıl pırıl eden kimdir? Elbette sonsuz kudret sahibi olan Allah u Teâlâ Hazretleridir.
Bir misal daha vererek olursak; Örneğin dünya, güneş etrafında dönerken öyle bir yörünge çizer ki, her 18 milde doğru bir çizgiden ancak 2.8 mm ayrılır. Dünyanın çizdiği bu yörünge kıl payı şaşmaz. Çünkü, yörüngeden 3 mm’lik bir sapma bile büyük felaketlere yol açar. Sapma 2.8 mm yerine 2.5 mm olsaydı yörünge çok geniş olurdu ve hepimiz donardık. Sapma 3.1 mm olsaydı hepimiz kavrulurduk ve ölürdük. Bu kadar hassas bir dengenin rastgele oluşması mümkün müdür? Elbette ki hayır. Yıldızlar adedince misalleri çoğaltmak mümkündür.
Netice itibariyle diyebiliriz ki; 2 tekerlekli basit bir bisikletin dahi idaresi şuur sahibi, ilim, kudret ve hayat sahibi insan gibi bir varlığı gösterirken; semâdaki sayısız büyük varlıkları telaffuz etmekten âciz kaldığımız uzaklıklar içerisinde emri dairesinde aynı anda aynı tarzda isyansız hareket ettirip tam bir düzen ve fayda içerisinde tedbir ve idarelerinin görülmesi kudreti sonsuz olan Allah u Teâlâ Hazretleri’nin varlığını ve birliğini güneş gibi ispat edip göstermiyor mu?
Daha detaylı malumat için bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/allahin-varligini-ispat
[1] Zâriyât, 51/47