Allah'ın ilmi irade gibi sıfatları zatına muhtaç mı?
Öncelikle şunu ifade edelim ki; Rabbimiz Allah (cc) hiçbir şeye muhtaç olmadığı gibi her şey her şeyiyle Allah’a muhtaçtır. Onun için Rabbimiz hakkında, âciz mahluklara ait muhtaç kelimesini kullanmamız caiz değildir.
Allah’ın ilim, irade ve kudret gibi tüm sıfatları, zatının lâzime-i zarûriyesidir. Yani Allah’ın zatından ayrılması ve ayrı düşünülmesi asla mümkün olamaz. Mesela kudret sıfatı ile ilgili Bediuzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri diğer tüm sıfatlarını anlamamıza da ışık tutacak mahiyettedir.
“Kudret-i ezeliye, Zât-ı Akdes-i İlâhiye’nin lâzıme-i zarûriye-i zâtiyesidir. Yani, bizzarûre zatının lâzımesidir. Hiçbir cihet-i infikâki olamaz.’’ (Tılsımlar, 115)
Yani kudret sıfatı, Allah’ın zatına has bir sıfat olup zatının zarurî, lazım ve vacip bir sıfatıdır. Hiçbir şekilde zatından ayrılığı düşünülemez. Demek Allah’ın zatı ile sıfatları birbirinden ayrılmaz bir bütündür.
Bu hakikate hayat, ilim, irade ve kelam gibi diğer sıfatları da kıyas edebiliriz.
Nasıl ki güneşin ışığı ve ısısı güneştendir. Öyle de Allah u Teâlâ Hazretleri’nin sıfatları dahi O’nun zatındandır. Lakin zatının aynısı değildirler.
Netice itibariyle diyebiliriz ki, Allah’ın sıfatları zatının bir gereğidir. Allah (cc), zatı itibariyle bizatihî vacip olduğu gibi (vâcibü’l-vücûd), sıfatları itibariyle dahi öyledir. Demek Rabbimizin sıfatları hiçbir şekilde zatından ayrı düşünülemezler.
Ayrıca bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/allahin-sifatlari