Soru

Varlıklar Üzerinde Görünen Güzellik

"Hem zeval ve fenâya maruz bütün güzel mahlûkatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san’at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i daimîyi görür." cümlesini izah eder misiniz?

Tarih: 25.11.2013 21:59:38
Okunma: 3896

Cevap

Bahse konu olan yer Birinci mektupta şöyle geçmektedir:

"Fakat gafletten kurtulan evvelki adam, o şedîd şefkatin elemine karşı ulvî bir tiryâk bulur ki, acıdığı bütün zîhayatların mevt ve zevâlinde, bir Zât-ı Bâkî’nin bâkî esmâsının dâimî cilvelerini temsîl eden âyîne-i ervâhları bâkî görür. Şefkati bir sürûra inkılâb eder. Hem zevâl ve fenâya ma‘rûz bütün güzel mahlûkātın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsâs eden bir nakış ve tahsîn ve san‘at ve tezyîn ve ihsân ve tenvîr-i dâimîyi görür. O zevâl ve fenâyı, tezyîd-i hüsün ve tecdîd-i lezzet ve teşhîr-i san‘at için bir tazelendirmek şeklinde görüp, lezzetini ve şevkini ve hayretini ziyâdeleştirir."

Yani ölmek ve fani olmak tamamen yok olmak demek değildir. Çünki, bir çok hafızalarda o varlığın vücudu devam etmekle beraber daire-i kudretten daire-i ilme gitmiş olur. Hem varlıkların üzerinde görünen güzellikler onlara ait değildir. 

Nasıl ki akan bir suda kabarcıklar oluşur. Bu kabarcıklarda güneşin birer yansıması gözükür. Her gelen yeni kabarcıkta güneşin yansıması bize iki şeyi gösterir.

1. Bu parlaklık kendilerinden değil gökyüzündeki tek güneştendir.

2. Kabarcıkların bir yerden başlayıp bir yerde bitmesi, bu kabarcıkların geçici olduğunu, güneşin ise daimi olduğunu gösterir.

            Aynen öyle de yeryüzündeki canlılar, belli bir zaman hayatta kaldıktan sonra, arkalarından gelenlere yer vermek için vefat ederek gidiyorlar.

Bu durum, bize iki şeyi anlatır.

1. Canlılardaki bu hayat ve güzellikler, kendilerinden olmayıp bir tek Allah’tan geldiğini gösterir. Çünkü eğer bu hayat kendilerinden olsaydı ölmeyip hayatları devam ederdi.

2. Her gelen canlının belli bir müddet sonra vefat edip arkalarından başka canlıların gelmesi, onların geçici olduğunu, onlara hayat veren Zat’ın ise daimi olduğunu gösterir.

İşte varlıkların üzerinde görünen süslendirme, güzelleştirme, ihsan, sanat, nakış ve nurlandırma kendilerinden olmayıp daimi olan Cenabı Hakk'ın isim ve sıfatlarının bir tecellisi veya aksidir. Baki ve ebedi olan Allah'ın isim ve sıfatlarının tecellisi ise devam edecektir. Öyle ise o güzellikler, nakışlar , sanat ve süsler de devam edecektir. 

Varlıkların fani olması ve belli bir zaman sonra son bulması sanat, süsleme ve güzelliklerin tazelenmesi ve lezzetlerin yenlenmesi olduğunu anlayan kişi lezzetini ve hayretini artırır.




Yorum Yap

Yorumlar