Soru

Tabiat Risalesi

Tabiat risalesinde geçen birinci yolun üçüncü muhalini detaylı bir şekilde tahlil edebilir misiniz?

Tarih: 6.04.2018 15:24:43
Okunma: 2753

Cevap

ÜÇÜNCÜ MUHAL: اَلْوَاحِدُ لاَ يَصْدُرُ اِلاَّ عَنِ الْوَاحِدِ kaide-i mukarreresiyle: "Bir mevcudun vahdeti varsa, elbette bir vâhidden, bir elden sudûr edebilir." Hususan o mevcud, gayet mükemmel bir intizam ve hassas bir mizan içinde ve câmi' bir hayata mazhar ise, bilbedahe sebeb-i ihtilaf ve keşmekeş olan müteaddid ellerden çıkmadığını; belki gayet Kadîr, Hakîm olan bir tek elden çıktığını gösterdiği halde; hadsiz ve camid ve cahil, mütecaviz, şuursuz, karmakarışıklık içinde, kör, sağır esbab-ı tabiiyenin karmakarışık ellerine, hadsiz imkânat yolları içinde ve içtima ve ihtilat ile, o esbabın körlüğü, sağırlığı ziyadeleştiği halde; o muntazam ve mevzun ve vâhid bir mevcudu onlara isnad etmek, yüz muhali birden kabul etmek gibi akıldan uzaktır.Haydi bu muhalden kat'-ı nazar, esbab-ı maddiyenin elbette tesirleri, mübaşeretle ve temasla olur. Halbuki o esbab-ı tabiiyenin temasları, zîhayat mevcudların zahirleriyledir. Halbuki görüyoruz ki; o esbab-ı maddiyenin elleri yetişmediği ve temas edemedikleri o zîhayatın bâtını, on defa zahirinden daha muntazam, daha latif, san'atça daha mükemmeldir. Esbab-ı maddiyenin elleri ve âletleriyle hiçbir cihetle yerleşemedikleri, belki tam zahirine de temas edemedikleri küçücük zîhayat, küçücük hayvancıklar, en büyük mahluklardan daha ziyade san'atça acib, hilkatça bedî' bir surette oldukları halde; o camid, cahil, kaba, uzak, büyük ve birbirine zıd olan sağır, kör esbaba isnad etmek, yüz derece kör, bin derece sağır olmakla olur!..

 

 

Yani bir mevcudun, bir tek varlığın vahdeti, yani birliği varsa, yani vücudu ve azaları birlik ve düzen içerisinde ise, bir elden ya da bir merkezden çıkmış demektir. Karmaşık sebeblerin ürünü değildir.

Mesela çok kimselerin yardımlaşmalarıyla yapılan bir üründe dahi, bu kimseler aralarındaki birliği ne kadar iyi sağlamışlar ve adeta tek bir şahs-ı manevi haline gelmişlerse o kadar başarılı bir ürün olur. Eğer aralarında tam birlik sağlayamazlarsa, mahsul de o derece kaliteden uzaklaşır. Demek ki, birlik düzenin ve başarının sebebidir. Birlikten uzak müdahaleler karmaşa ve başarısızlığın sebebidir.

İşte bunun gibi, mesela Allah'ın yarattığı bir sinekte mükemmel bir birlik ve düzen ve harika bir sanat görünüyor. Bu birlik üzere oluş, onun tek bir yaratıcısı olduğunu, bir birinden ayrı sebebler tarafından rastgele ortaya çıkarılmadığını gösteriyor. Allah'ın yarattığı bütün canlılarda o kadar hücrelerin ve azaların hiç bir düzensizlik olmadan harika bir düzen ve birlik içinde olmaları onların nihayetsiz kudret ve ilim sahibi bir tek zat tarafından yaratıldığını açıkça isbat ediyor.

Bir şeyin sebebi maddi ise onun yanında belki de içinde hazır olması lazımdır. Mesela bir bina yapacak olsak o binanın hem yanında hem içinde olmamız ve işe girişip çalışmamız lazımdır. Uzaktan o binayı yapamayız. Arabanın tamiri için yanında ve içinde olmak lazımdır. İşe başlamadan, temas etmeden, dokunmadan  o işi yapamayız.

Bunun gibi bir sineği Allah değil de sebebler yaptı denilirse, o zaman sineğin küçücük vücudunun yanında ve içinde güneş, hava, su ve toprağın olduğunu ve birer usta gibi çalıştıklarını kabul etmek lazımdır. Belki de küçücük olan gözüne ve gözündeki hücresine girip çalışmaları gerekir. Bu ise kabul edilebilecek bir şey değildir. 

 

Ayrıca Bakınız:

/soru-cevap/vahid-bir-mevcudun-bir-vahidden-sudur-etmesi

/soru-cevap/kendi-kendine-olus-sebebler-ve-tabiat-iliskisi

/soru-cevap/tabiat-yapti-diyorlar


Yorum Yap

Yorumlar