Risale-i Nur'un isimlerinin farklılaşmasının hikmeti nedir? Mesala: Birinci Şua'da, "Risale-i Nur, Risaletü'n-Nur, Resaili'n-Nur, Sekizinci Şua'da Siracü'n-Nur, Siracü's-Sürc namlarıyla yad ediliyor?
Üstad Hazretleri “Risale-i nur” isminin verilmesini şu şekilde açıklar:
"Risale-i Nur denilmesinin sırrı şudur ki: Bütün hayatımda Nur kelimesi her yerde bana rast gelmiş. Ezcümle, karyem (köyüm) Nurs'tur, merhum vâlidemin ismi Nuriye'dir, Nakşî üstadım Seyyid Nur Muhammed'dir. Kadirî üstadlarımdan Nureddin, Kur'an üstadlarımdan Nuri, talebelerimden benimle en ziyade alâkadar Nur isimli bulunanlarıdır. Hem kitablarımı en ziyade izah ve tenvir eden nur temsilleridir. Hem hakaik-i İlahiyede müşkilâtımın ekserisini halleden esma-i hüsnadan Nur ism-i nuranisidir. Hem Kur'ana şiddet-i şevk ve inhisar-ı hizmetim için hususî imamım Osman-ı Zinnureyn'dir (ra)." (Şualar)
"Bu risalelerin heyet-i mecmuasına "Risale-i Nur" ismini verdim. Hakikaten Kur'anın nuruna istinad edildiği (dayandığı) için, bu isim vicdanımdan doğmuş. Bunun ilham-ı İlahî olduğuna bütün imanımla kaniim." (Şualar)
Risale-i Nur: Nur Risalesi demektir. (Farsça isim tamlaması tarzındadır)
Risaletü'n-Nur: Bu da Nur Risalesi demektir. (Arabca isim tamlaması tarzındadır)
Resailü'n-Nur: Nur Risaleleri demektir. Çoğul olarak isimlendirilmişlerdir.
Siracü'n-Nur: Nur lambası, nur güneşi, nurun ziyası demektir.
Siracü's-Sürc: Lambaların lambası, güneşlerin güneşi, ziyaların ziyası demektir.
Risale elçiye veya elçinin taşıdığı nameye verilen isim olduğunu kamus-u okyanus söylemektedir. Nur olan Kur’anın, Resülullah’ın(sa), imanın, İslamiyetin, marifetullahın ziyasını taşıdığı için bu isim verilmiştir denilebilir.
Bir şahıs nisbet edildiği yerlere göre farklı isimler alır. Mesela: Çocuklarına nisbet edildiğinde baba, iş yerinde malik, dairede memur gibi. Risale-i nurlar nisbet edildiği yerlere göre farklı isimler almıştır denilebilir. Mesela: Ahirzamanın karanlıklarına nisbet edildiğinde bir lamba, bir güneş manasında siracü’n nur, Kur’n namesine, Kur’an nuruna nisbet edildiğinde ona dayandığı ve onu günümüzde izah eden bir risale, kitapçık, eşyaya nisbet edildiğinde hakikatini gösteren nurdur denilebilir.