"Osmanlı’daki ma’nevî zelzele, hayat-ı ebediye ve saadet-i bâkiyenin zararına bir tahribat ve bir zelzele-i ma’nevîye-i İslâmiye.. " (Emirdağ Lahikası) Bu metni tahlil eder misiniz?
Sualdeki yer şöyle geçmektedir:
"Üçüncü Hakîkat: Hem Eski Said, hem Yeni Said hem maddî hem ma’nevî büyük bir hâdise Osmanlı memleketinde büyük ve dehşetli ve tahribatçı bir zelzele-i beşeriye Osmanlı memleketinde olacak diye hiss-i kablelvuku ile, Eski Said mükerrer ve musırrane haber veriyordu. Halbuki o his ile nur mes’elesinin aksi ile gâyet geniş dâireyi dar görmüş. Zaman onu ikinci harb-i umûmî ile tam tasdik ettiği halde, onun o çok geniş dâireyi Osmanlı memleketinde gördüğünü şöyle tâbir ediyor ki:
İkinci harb-i umûmî beşere ettiği tahribat-ı azîme gerçi çok geniştir. Fakat hayat-ı dünyeviyyeye ve bekasız medeniyete baktığı cihetinde Osmanlı’daki tahribata nisbeten dardır. Osmanlı’daki ma’nevî zelzele, hayat-ı ebediye ve saadet-i bâkiyenin zararına bir tahribat ve bir zelzele-i ma’nevîye-i İslâmiye ma’nen o ikinci harb-i umûmîden daha dehşetli olmasından Eski Said’in o sehvini tashih ediyor ve rü’ya-yı sâdıkasını tam tâbir ediyor ve o hiss-i kablelvukuunu gözlere gösteriyor. Ve o mu’teriz ehl-i velâyeti zâhiren haklı fakat hakîkaten Eski Said’in o hissi daha haklı olduğunu isbatla, o veli zâtın itirazını tam reddediyor." (Emirdağ Lahikası)
Osmanlıdaki zelzele ve yıkım dünya hayatına değil direk İslam'a ve ebedi saadete zarar vermiştir. Yani bu tahribat ve yıkım, maddi ve dünyevi değil manevi ve uhrevidir. İnsanlar ahiret yerine dünyayı esas almaya başlamış. Hatta dünya hayatını severek ve bilerek ahirete tercih eder duruma gelmişlerdir. Bu hal ise dünya savaşından daha dehşetli bir haldir. Çünkü dünya hayatı geçicidir. Ahiret ise daimidir.