24 Kasım Öğretmenler Günü nereden çıkmıştır? Kutlanması sakıncalı mıdır? Öğretmenlere hediye verilmesi caiz midir? Bu ve anneler-babalar günü gibi benzer günlere bakışımız ve tavrımız nasıl olmalıdır?
Sorunuzu üç noktadan cevaplamaya çalışalım.
1- Öğretmenlik Mesleğinin Kıymet ve Fazileti
Eğitim hizmeti, bir bakıma peygamber mesleğidir. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve üstün kılan değer, ilimdir. Bilgi, insanı bilinçli ve düzenli yaşamaya yöneltir. Allah-u Teâlâ, insanlığa en büyük öğretmen olarak peygamberleri lütfetmiştir. Onlar da Cenâb-ı Hakk’ın kendilerine ihsân ettiği ebedî saâdet ve kurtuluş reçetesini tüm insanlığa ulaştırmanın gayreti içinde olmuşlardır. Her güzellik ve hayrın en mükemmel örneği olan, en büyük öğretmen Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu fazîlet ufkunda da zirvededir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Ben ancak öğretmen olarak gönderildim”[1] buyurmuşlardır. Talebeleri bütün insanlık olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), en büyük muallimdir.
Hem dinimizde hem de örf ve âdetlerimizde öğretmenler her zaman saygın bir yere sahiptir. Sadece bir gün onlara alınacak hediye veya gösterilecek saygı yetersizdir. Zira öğretmenlik mesleği peygamber mesleğidir. Her öğretmenin de bu şuur ve düşünceyle öğrencilerini, millî ve manevî değerlerimize uygun bir şekilde yetiştirmesi gerekir.
Bediüzzaman Hazretleri öğretmenlerin kıymeti için, "elimden gelseydi dindar bir muallime her günü için on altın lira verirdim" diyerek, öğretmenlere nasıl bakılması gerektiğini ders vermiştir.
Âyet-i Kerime’ de Cenâb-ı Hak: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" [2] buyurmaktadır.
2- Kim Tarafından Bugün Belirlenmiştir? Ne Zaman Belirlenmiştir ve Hangi Amaçla Başlamıştır?
Öğretmenler Günü, 12 Eylül Askerî İdaresi tarafından darbeden 1 yıl sonra (1982) ilan edilmiştir. 24 Kasım'ı Öğretmenler Günü ilan eden dönemin Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren, ilk 24 Kasım kutlama mesajında öğretmenlere şöyle seslenmişti:
"Sevgili Öğretmenler! 24 Kasımlar sadece Öğretmenler Günü olarak anılmasın, bugün aynı zamanda en büyük öğretmen Atatürk'ün ideallerinin gerçekleşmesi günü de olsun. Ayrıca bugün; birlik, beraberlik ve bütünlük içinde yarının Türk çocuklarının Atatürk'ün özlediği şekilde yetiştirildiklerinin de ant günü olsun. Bu vesile ile hepinize mutlu ve aydınlık yarınlar diler, sevgiler sunarım."[3] diyerek amacını da kendi sözleri ile ifade etmiştir.
3- Öğretmenler Gününün Kutlanması Uygun mudur? İslâm'da Yeri Nedir?
İslamiyet’te özel günler, Cenâb-ı Hak tarafından verilen Cuma günü, Mevlid-i Şerif ve üç ayların içerisinde bulunan Regaip, Beraat, Kadir gecesi gibi günlerdir. Bunlarla birlikte Ramazan ve Kurban bayramlarının olduğu günlerdir.
Dinimizde babalar, anneler, evlilik yıl dönümü, öğretmenler günü, işçi bayramı gibi özel günler yoktur.
İşini düzgün yapan, çocuklarımıza maddi ve manevi ilimleri layıkıyla öğreten, milli ve manevi değerlerimize bağlı öğretmenlerimiz, sadece yılın 1 günü değil, her zaman çok değerlidir. Kendilerine hediye vermeyi ve saygı göstermeyi sadece 1 güne indirgemek uygun değildir. Burada dikkat edilecek diğer husus ise, bu hediyelerde bir menfaat veya farklı bir amaç olmamalıdır. Zira bir menfaat gözeterek verilecek hediye rüşvet olur.
İslâm'da özel günleri kutlamak hakkında şu yazıya da bakabilirsiniz:
https://risale.online/soru-cevap/islamda-ozel-gunleri-kutlama