Soru

Külliyet Kesbetmek ne Demektir

"Birtek zât-ı müşahhas, muhtelif âyineler vasıtasıyla külliyet kesb eder, cüz'iyetten çıkıp külliyet kesb eder" gibi kavramlarda geçen külliyet kesbetmek ne demektir ? Bir insan nasıl külliyet kesbedebilir?

Tarih: 8.10.2018 16:12:43
Okunma: 5692

Cevap

İnsanın külliyet kesb etmesi, ruhun külliyet kesb etme istidatından gelir. Üstad Hazretleri, Yirmi Dokuzuncu Söz’de "Ruh zihayat, zîşuur, nuranî, vücud-u haricî giydirilmiş, câmi', hakikatdar, külliyet kesbetmeye müstaid bir kanun-u emrîdir."der.

Bilindiği üzere ruh, bölünmez tek bir cevherdir. Evet, ruh nuranidir. Yani bizim şu cesedimiz gibi kesif değildir. Şu cesetteki maddi aletlere de muhtaç değildir.  Ve görmek, işitmek, koku almak için bir göze, kulağa ve buruna da ihtiyacı yoktur. Yani ruh, nurani ve tek bir cevhere sahip olduğu için her tarafıyla görebilir, her tarafıyla duyabilir ve koku alabilir. Aynı anda birçok yerde olabilir. Bunlar hep külliyet kesb etmek olarak değerlendirilir.

"Ruha nisbeten uzak-yakın bir hükmünde. Birbirine perde olmaz. İsterse, çoğunu birinin imdadına yetiştirir. İsterse bedenin her cüz'ü ile bilebilir, hissedebilir, idare edebilir. Hattâ çok nuraniyet kesbetmiş ise, herbir cüz'ü ile görebilir ve işitebilir"(16.söz)

"Evliyadan, ziyade nuraniyet kesbeden ve ebdal denilen bir kısmı, bir anda birçok yerlerde müşahede ediliyormuş. Aynı zât, ayrı ayrı çok işleri görüyormuş ve o ruhanîler hayal sür'atiyle o meraya-yı nazifede, o menazil-i latifede gezerler. Bir anda binler yerlere girerler."(33.söz)

Ruhun bu özelliklere sahip olması, nurani olmasından kaynaklanıyor. Bu sebepten dolayı, cinlerin, sert taş ve duvardan geçmeleri, Azrail aleyhisselamın aynı anda birçok kişinin ruhunu kabz etmesi, bu nuraniyet özeliğinden kaynaklanır.

İşte insan da ruhun bu özelliğinden istifade ile Marifetullah yolunda kat-i meratip ederek, külliyet kesb edip, şu maddiyattan sıyrılıp, cesedini nuranileştirerek, temessül edebilir. Ve böylelikle “bir tek zât-ı müşahhas, muhtelif âyineler vasıtasıyla, cüz'iyyetten çıkıp külliyet kesb edebilir”. Artık  görmek için göze, duymak için kulağa muhtaciyeti biter. Maddi cesedinin mahkûmiyetinden kurtulup, ruhun hâkimiyetiyle iş görüp, abdallar(dervişler, kendini Allah’a adamış kimseler) gibi bir anda birçok yerde bulunabilir.

 

Ayrıtılı bilgi için ayrıca bakınız:

Temessülün aksamı muhtelifedir


Yorum Yap

Yorumlar